Buradasınız
Tunus’ta İsyan Büyüyor!
Emekçilerin basıncı sonucunda, bir zamanlar Bin Ali iktidarının destekçisi olan Tunus Genel İşçi Sendikası UGTT de ayaklanmayı destekleyen bir tutum takınmak zorunda kaldı. Geçici hükümetin lağvedilmesi çağrısında bulunan UGTT, bu amaçla ülke çapında genel grev ilan etti. Geçici hükümetin 24 Ocak Pazartesi günü tüm okulların açılacağını duyurmasına rağmen UGTT’nin çağrısına uyan binlerce öğretmen greve katıldı ve okullara dönmedi. 24 Ocakta meclis binasının önünde toplanan halk, gece de orayı terk etmedi.
25 Ocak Salı günü binlerce kişiye, polis, yeniden saldırdı. Ancak kimseyi oradan kopartamadı. Hükümet binasına doğru yürüyen 1000 göstericinin başbakanlık önünde bekleyen insanlara ulaşmasını engellemeye çalışan polis yollara barikatlar kurdu. Göstericiler, “Neden bariyerleri açmıyorlar? Kardeşlerimizle buluşmamıza engel oluyorlar. Onlar hükümeti tekrar sallayacağımızdan korkuyorlar. Bin Ali rejimi geri mi döndü yoksa?” diyerek tepkilerini dile getirdiler.Bu arada, meclis binasının önünde toplanan halkın bir kısmı, geçici hükümet lağvedilinceye kadar açlık grevine başladıklarını duyurdu. Açlık grevinin üçüncü günü olan 26 Ocakta, kitleler, “Ya hükümet düşecek ya da biz öleceğiz!”, “Ölüm pahasına da olsa bu hükümet düşecek!” diye bağırırken, “14 kişilik kabinenin 11 üyesi zaten Bin Ali’nin adamlarından oluşuyor, bu demokrasi değildir” diyerek hükümetin derhal istifasını istediler.
Tunuslu emekçiler rejimin sembolü olan her şeye öfke kusuyorlar. Başbakanlık binasına siyah bir limuzinle girmeye çalışan bir bakanın aracını taş yağmuruna tuttular. Maliye Bakanlığı’nın camlarını indirdiler. Polis araçlarını ateşe verdiler. Kitleler kararlı bir biçimde, “yeni geçici hükümet istifa edinceye ve onlar da Bin Ali gibi burayı terk edinceye kadar buradayız” diyorlar.Emekçilerin daha ileri giderek iktidarı ele almasından korkan Genelkurmay Başkanı General Raşit Ammar ise, “Bin Ali rejimine karşı öfke kusan halkın yanında yer aldığını, Tunus halkının isyanını haklı bulduğunu ve devrimi savunacağını” söyleyerek kitlelerin yanındaymış pozları kesiyor. Hükümet binası önünde toplananlara orayı terk etmelerini ve böylece hükümetin rahatça çalışacağını söyleyen Genelkurmay Başkanı, “eylemleriniz diğer unsurlar tarafından manipüle edilebilir. Bu durumda terör doğar ve yaratılan otorite boşluğuna ordu müdahale eder” diyerek emekçilere gözdağı da verdi.
Tunus’ta sokağa çıkan ve taleplerini haykıranların hepsi Tunuslu emekçi ve işçi kardeşlerimizdir. Generalin “diğer unsurlar” diye tarif ettiği unsurlar özgürlük talep eden Tunus halkından başkası değildir. Tunuslu bir genç, “Onlar kanser hücreleri gibidir. Temizlenmeleri gerekir. Yalnızca parça parça onları keserek kurtulamayız. Tümden söküp atmalıyız” diyerek, çok doğru bir biçimde tüm egemenlerin işçi sınıfının düşmanı olduğunu dile getiriyor.
Dünya devletleri Tunus’u korkuyla izliyor. Fransa başkanı Sarkozy, bir basın açıklaması yaparak, Tunus’a acil yardım paketi gönderilmesini ve bu yardımın da mümkün olan en kısa zamanda gerçekleşmesi gerektiğini açıkladı. Sarkozy’nin Kuzey Afrika’da yaşanan olaylardan bu kadar korkmasının nedeni, eski sömürgeleri olan bu ülkelerle yakın bir ticari ilişki içinde bulunması ve Fransa’da milyonlarca Arap göçmenin bulunmasıdır. Sarkozy, isyanın kendi ülkesine de sıçramasından korkmaktadır. Aslında, Tunus içinde de dışında da burjuvazi, ayaklanmanın kısa süre sonra biteceğini ve bu ayaklanmanın “bir makyaj tazeleme” olacağına inanıyordu. Ancak birçok demokratik ve sosyal haklardan mahrum edilmiş kitlelerin aylardır süren isyanı bunun hiç de öyle olmayacağını gösteriyor. Tunus, yalnızca kendi sınırları içinde değil, birçok ülke egemenlerine de korku salıyor. Aynı zamanda tüm dünya çapında işçi ve emekçilere de örnek oluyor. Cezayir halkı da, Tunus halkı gibi “özgürlük” talep ediyor. Mısırlı emekçiler “kahrolsun Hüsnü Mübarek, kahrolsun tiran” sloganlarıyla sokaklardalar. Yemen’de Başkan Ali Abdullah Salih’e karşı protestolar yükseliyor.Ayağa Kalkan Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam!
Yaşasın İşçi Sınıfının Enternasyonal Mücadelesi!
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...