Buradasınız
İşçi ve Emekçilerden Büyük Destek! Kampanyamızda 100 Bin İmza Hedefi Aşıldı!
Derneğimizin yürüttüğü “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasında 100 bin imza hedefi aşılmış durumda. Türkiye’nin birçok kentinde, özellikle de sanayinin yoğunlaştığı işçi bölgelerinde yürütülen kampanyaya, işçi-emekçiler büyük bir ilgi gösterdiler, destek verdiler. Kampanya boyunca 500 bini aşkın insana iş kazalarının nasıl bir yıkım olduğu duyuruldu ve bu konuda duyarlılık yaratıldı.
İşçilerin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olan UİD-DER, işçi sınıfının sorunlarına bağımsız sınıf siyaseti temelinde eğiliyor ve bu sorunların çözümü için mücadele yürütüyor. İşçi sınıfının haklarını savunmak zorunda olan sendikalar ve konfederasyonlar üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmezken, UİD-DER tüm gücüyle işçileri örgütlemeye, onlara moral ve güç vermeye, patronlar karşısında bir sınıf olarak birleştirmeye çalışıyor. İnat ve azimle bu yolda ilerliyor; yöntemli çalışmadan, sınıf disiplininden, mücadeleye olan inancından asla taviz vermiyor. Tüm zor koşullara rağmen, 100 bin imza hedefinin aşılması bu çalışma anlayışının sonucudur.Derneğimiz son dönemde yürüttüğü kampanya çerçevesinde yüz binlerce işçi-emekçiye ulaşmayı, onlara gerçekleri anlatarak bilinçlendirmeyi, iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda duyarlı hale getirmeyi önüne hedef olarak koymuştu. Bugün pek çok sanayi bölgesinde UİD-DER’in kampanyasının biliniyor olması, iş kazası geçiren ya da meslek hastalığına yakalanan işçilerin veya işçi ailelerinin yaşadıkları sorunlar kapsamında UİD-DER’e başvurması kampanyanın hedefine ulaştığını gözler önüne sermektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları işçi sınıfının en büyük yaralarından biridir. Her ay ortalama 100 işçinin canını alan, binlercesini yaralayan, bir o kadarını sakat bırakan ve işçilere, ailelerine büyük acılar yaşatan iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda elbette sessiz kalamazdık. AKP hükümeti, artan baskılar sonucunda iş kazalarını önlemek için sözde İş Güvenliği Yasası adıyla bir yasa çıkardı. Ancak bu yasa işçilerin derdine derman olmadı. Zaten AKP hükümetinin amacı işçilerin ölmesini ve sakat kalmasını engellemek değil, gelen baskıları savuşturmaktı. Yasa son derece sınırlı önlemler getirmesine rağmen, bu haliyle bile kâğıt üzerinde kaldı, ertelendi, işyerleri gerçek anlamda denetlenmedi, denetlenmiyor.Nükleer santrallerin kapatılması, kıdem tazminatının fona devredilmesine dur denilmesi, ücretlerin yükseltilerek iş saatlerinin kısaltılması konularında kampanyalar yürüten derneğimiz, bu kampanyaların deneyimleri ışığında kollarını sıvadı. Kapsamlı bir hazırlık ve planlama yapıldı.
UİD-DER’li işçiler, iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda kendilerini eğiterek işe başladılar. Derneğimizin tüm temsilciliklerinde, kampanyayı yürütecek yüzlerce UİD-DER aktivisti eğitim çalışmalarına ve brifinglere katıldı. UİD-DER’li işçiler, eğitimlerini iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda uzmanlaşan işçi arkadaşlarından aldılar. Deri, döküm, metal, petrokimya fabrikalarından, tersanelerden, lojistik şirketlerinden, tekstil atölyelerinden ve birçok sektörden işçilere ulaşıldı; anketler yapıldı ve en yaygın iş kazası tipleri, meslek hastalıkları ve bunlardan korunma yolları araştırıldı.Bu arada bildiriler, iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda broşürler, afişler, pankartlar, dövizler ve kampanya boyunca sergilenecek olan fotoğraflar hazırlandı. Ayrıca iş kazası geçiren işçilere, ailelerine ulaşılarak röportajlar yapıldı, birçok kısa film çekildi. Dağıtılan on binlerce bildiride, broşürlerde, stant açılan yerlerde sergilenen fotoğraflarda şu gerçek anlatılıyordu: İş kazalarının ve meslek hastalıklarının nedeni, gözlerini kâr hırsı bürüyen ve gerekli iş güvenliği önlemlerini almayan patronlardır. Gerekli yasaları çıkartmayan, işyerlerini denetlemeyen ve patronları cezalandırmayan devlet ve hükümettir. İşçileri ölüme gönderen patronlar ve onların yanında yer alan AKP hükümeti, “kader” diyerek iş kazalarını meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Tüm hazırlıkların ardından kampanyamız başladı. UİD-DER’li işçiler, önlerine koydukları somut hedefi gerçekleştirmek için kararlılıkla işe giriştiler. Amaç iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda işçileri bilinçlendirmek, duyarlı hale getirmek ve işçilerin tepkisini örgütlü bir mücadeleye dönüştürmekti. İşçi semtlerinde, fabrika önlerinde, sanayi sitelerinde, kahvelerde, kent meydanlarında işçilere seslenen, stantlar kuran, sokak etkinlikleri gerçekleştiren UİD-DER’li işçiler, yaz kış demeden çalıştılar. UİD-DER’lileri gören işçiler şöyle diyorlardı: Kırmızı önlüklüler ve şapkalılar geldi! Kırmızı önlük ve şapka, işçilerin yalnız olmadığının, dayanışma ve mücadelenin bitmediğinin somut ifadesiydi.Kampanya boyunca yarım milyondan fazla insana ulaşıldı. Yüzlerce işyeri ile irtibata geçildi, işyerlerinde iş güvenliği önlemlerinin alınmasından sendikal örgütlülüğün sağlanmasına dek pek çok talep etrafında işçilerin bilinçlenmesi sağlandı. Kısa zamanda örgütlenen UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi, iş kazalarının olduğu işyerlerini ve işçi evlerini ziyaret etti, raporlar tuttu. İşçilerin yoğun yaşadığı bölgelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği buluşmaları gerçekleştirildi. İşçi haklarını savunan ve UİD-DER’in kampanyasına destek veren avukatlar, iş kazalarına karşı mücadele konusunda uzmanlaşan derneğimizin üyesi işçiler sokak etkinliklerinde görev aldılar. Türkiye’nin dört bir yanından UİD-DER’e ulaşan yüzlerce işçiye hukuki destek sağlandı. Evlatlarını iş kazalarında kaybeden aileler ve iş kazası geçiren işçiler, “bizim başımıza gelenler kimsenin başına gelmesin” diyerek kampanyamıza omuz verdiler.
İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele örgütü UİD-DER, işçilerin katılımı ve desteğiyle büyümeye devam ediyor. Bin bir türlü sıkıntı ile boğuşan ve sömürü çarkları arasında ezilen işçiler, UİD-DER’in kendi sorunlarına sahip çıktığını, sorunlarının çözümü yolunda onlara yol gösterdiğini görüyor, moral buluyor ve mücadelenin bir parçası oluyorlar. Mücadeleci bir işçi örgütü olan UİD-DER’e güveniyor, UİD-DER saflarını sıklaştırıyorlar.
Derneğimiz, önümüzdeki haftalar boyunca hayata geçireceği etkinliklerle, radyo ve televizyon programlarıyla, çeşitli eylemlerle iş kazaları konusundaki duyarlılığı daha da arttırmaya çalışacak. İşçilerin 100 bin imza vererek UİD-DER aracılığıyla gösterdiği tepki ve “artık ölmek istemiyoruz” çığlığı Meclis’e de taşınacak.
Tüm işçi kardeşlerimizi “İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyamızın taleplerine sahip çıkmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...