Buradasınız
İşçiler Sendikalaşma Hakları ve Ödenmeyen Alacakları İçin Mücadele Ediyor

Trendyol işçileri direnişlerini şirketin genel merkezi önüne taşıdı
Trendyol’un İstanbul Esenyurt deposunda çalışan işçiler sendikal baskıların artması ve sendika temsilcisinin işten çıkarılması üzerine 28 Ağustosta direnişe başlamışlardı. PTT-SEN ve DGD-SEN üyesi işçiler direnişlerinin 15. günü olan 11 Eylülde Maslak’taki Trendyol Genel Merkezi önünde eylem yaptılar.
“Trendyol İşçiye Hesap Verecek” pankartıyla basın açıklaması yapan işçiler, direnişlerini bundan sonra Trendyol Genel Merkezi önünde sürdüreceklerini duyurdular. Sadece sendikalaştıkları için İş Kanunu’nun 25/2. Maddesinden (ahlâk ve iyi niyet kuralına uymayan haller) işten atıldıklarını belirten işçiler, bu haksızlığa karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söylediler. Şirketin küçülme bahanesiyle 54 işçiyi işten attığını ancak aynı gün yeni iş ilanları verdiğini ifade ettiler.
PTT-SEN Genel Başkanı Süleyman Şen, yaptığı konuşmada Trendyol işçilerinin 5 buçuk aylık belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırıldığını söyleyerek depodaki sorunları şöyle anlattı: “Ancak burada kritik nokta şu; bu biten bir iş değil. Bir proje değil bu. Sürekli bir iş var burada. Aynı iş devam ediyor, niteliğinde bir değişim yok. Yani burada belirli süreli iş sözleşmelerinin kullanılması art niyetli. İşçiler kıdem, tazminat hakkı kazanmadan rahatlıkla işçiyi işten çıkartabilmek için böyle yapıyorlar. Arkadaşlar bunu aşmak için sendikalı olmak istiyor. İçeride işkolu yasası delinmiş. Bu arkadaşlar depoda görevliyken nasıl iletişim işkolundaki PTT-SEN’e üye olabiliyorlar? Bunlar denetlenmiyor mu? Bu Çalışma Bakanlığı ne yapıyor, müfettişler ne yapıyor? Emre, sendika temsilcisi, 25/2’den işten atıldı. Sendika temsilcisini işten atmak altı aydan iki yıla kadar hapis cezası değil mi? Yasalar mı yalan söylüyor? Bizi mi kandırıyorlar?”
DGD-SEN Başkanı Neslihan Acar da bir konuşma yaparak işçilerle dayanışmayı büyütme, işçilere destek verme çağrısı yaptı.
Öte yandan İstanbul Tuzla Tersanesinde DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikasında örgütlenen 6 işçi ve Soma’da Yeni Anadolu Madencilik’te Bağımsız Maden-İş’e üye olan bir maden işçisi tazminatsız işten atıldı. Tuzla Tersanesi önünde sendikalarıyla bir araya gelen tersane işçileri, kıdem ve ihbar tazminatları ile senelik izinlerinin ödenmesini talep ettiler. İşçiler adına konuşan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, işçilerin alacakları ödenene kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirtti. Soma’da maden işçisi Ramazan Gündoğan ise alacaklarının ödenmesi talebiyle Yeni Anadolu Madencilik’in ortağı olan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Soma Linyit İşletmeleri önünde oturma eylemine başladı. Burada Bağımsız Maden-İş ve sendika üyesi işçilerle birlikte bir açıklama yapan Gündoğan, 7 yıllık alacakları ödenene kadar mücadelesini sürdüreceğini belirtti.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi işçileri geriye dönük alacaklarını istiyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık işçileri, bir süredir geriye dönük alacaklarının ödenmesi talebiyle eylemler yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda taleplerinin karşılanması için iş bırakan işçilerin alacaklarının bir kısmı ödenmiş, geri kalanının Eylül ayı başında yatırılacağı sözü verilmişti. Ancak verilen sözlerin tutulmaması, taleplerinin karşılanmaması üzerine bir kez daha eylemlere başlayan işçiler, 11 Eylülde rektörlük önünde bir saatlik oturma eylemi gerçekleştirdiler. Eylemde “Ege İşçinin Hakkını Ver”, “İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız” sloganları atıldı.
Eylem sırasında bir konuşma yapan Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Adem Sarıçoban, işçiler alacaklarını istediğinde “kurumda para yok” denildiğini ifade etti. Sarıçoban, şunları söyledi: “Onlarca görüşme yaptık, kurumun sunduğu tek argüman ‘para yok’. Buradan soruyoruz, Türkiye’de parasını almayan bir tane işyeri kalmazken Ege Üniversitesi’nin parası niye gelmez? Sayın rektör, eğer yönetemiyorsanız, Maliye Bakanlığı sizi dinlemiyor ve ciddiye almıyorsa bunu açıkça ifade edin. Eğer böyle bir durum varsa, eylemi burada değil, sizinle birlikte Maliye Bakanlığı önünde yapalım” dedi. Sarıçoban, işçilerin alacaklarının verilmemesi, rektörlükten kendilerine dönüş yapılmaması halinde iş bırakma eylemlerine devam edeceklerini belirtti.
12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...