Buradasınız
İşçilerin Gözünde 1 Mayıs ve UİD-DER Korteji
Gebze’den bir kadın metal işçisi

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs Türkiye’nin dört bir yanında coşkuyla kutlandı. Ne mutlu bana ki, bu coşkuya işçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER’le birlikte ben de ortak oldum. 1 Mayıs alanına geldiğimizde herkes bizim kortejimize bakıyordu. Çünkü UİD-DER’in korteji hem düzgün hem disiplinli hem de çok coşkuluydu. Bir işçi kortejinin nasıl olması gerektiğini gösteriyordu dosta düşmana. Bu coşku ve ruh, hem etraftaki diğer insanlarda hem de kortejimizdeki işçi arkadaşlarda işte böyle karşılık buluyordu:
Erkut, genç bir işçi: “Dünya yerinden oynar, işçiler birlik olsa” bu marşı ilk kez duyuyorum. Ne kadar doğru! Biz birlikte çok güçlüyüz. Şu kalabalığa baksanıza her sektörden ne kadar çok işçi var. Biz gücümüzün farkına varsak, bir kez ayağa kalksak, dünyayı yerinden oynatırız. Her şeyi değiştirebiliriz. Ben bugün bunu gördüm. İşten atıldım. Şu an arabulucu sürecindeyim. Patrona tek başıma gücüm yetmez diye düşünüyordum. Verecekleri paraya razı olup hakkımın tamamını aramaktan vazgeçecektim. Ama artık böyle düşünmüyorum. Ben patronun karşısında tek başıma değilim. Aksine onlar biz işçilerin karşısında yalnız. Hakkımı sonuna kadar arayacağım bundan sonra. Çünkü bu meydanda bunu gördüm biz çok güçlüyüz!
Tufan, metal işçisi: Yıllardır 1 Mayıs’a katılıyorum. Ama ilk defa UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldım. Bu en çok etkilendiğim 1 Mayıs oldu. Kortejdeki bu coşku, bu düzen görülmeye değermiş. Herkes ne yapacağını biliyor. Hiçbir iş aksamıyor, her şey düşünülmüş. Okunan metinler, atılan sloganlar, söylenen şarkılar, o kadar bize ait ki. İnsan kendini hemen bu işin bir parçası kabul ediyor. Bundan sonra yerim belli. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde olacağım!
Ali, petrokimya işçisi: Bu 1 Mayıs’tan önce, hep 1 Mayıs’ları bir görev diye düşünür öyle katılırdım mitinglere. Ama şimdi sadece görev değil, bu işin ne kadar önemli olduğunu da anladım. Böylesine zorlu bir dönemde, işçi sınıfı olarak bir araya gelmek ve ortak taleplerimizi haykırmak son derece önemli. Bu hava bütün ruhumu sarmış. O coşkuya öyle kapılmışım ki, miting sonrası akşam eve dönerken büfeye uğrayıp her zaman içtiğim sigaradan isteyecekken şöyle söylemişim büfedeki arkadaşa; “1 Mayıs verir misin?”
İşte kardeşler, biz yeter ki bir araya gelelim, güçlerimizi birleştirelim. Önümüzde o zaman hiçbir engel duramaz, aşar geçeriz hepsini! Coşkumuz da ortak sevincimiz de, her şey bizi anlatır. Yeter ki örgütlenelim. 1 Mayıs’ımıza, işçi sınıfının mücadelesine sahip çıkalım!
Güzel Günler İçin Birleşelim!
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...