Buradasınız
İşçilerin Talepleri “Fitne Unsuruymuş!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Nisan günü Zonguldak’ta toplu açılış töreni adı altında yaptığı referandum mitinginde konuşurken, maden işçileri hep birlikte “işçi alınsın, üretim artsın” diyerek taleplerini dile getirmeye başladılar. İşçilerin alandan dile getirdiği bu talep, iktidarın ve evet kampanyasının bütün foyasını açığa sermeye yeter. Erdoğan maden işçilerinin talebine büyük bir tahammülsüzlükle yanıt verdi, maden işçilerini azarladı.
Vardiyadan çıkıp gelen ve o ana kadar kendisini alkışlayan madencilere kürsüden şöyle dedi Erdoğan: “Kardeşlerim bakın basit bir şey söyleyeceğim. Sloganik şeylerle bizim konuşmalarımızı kesmeyin. Bak ben buraya geldiğimden bu yana 3 bin, 3 bin beş yüz kişi aldım, dürüst olun. Ve eleman almakla üretim artmıyor. Biz her şeyi düşünürken ülkenin menfaatini de düşüneceğiz.” Erdoğan maden işçilerini “dürüst olun” diyerek azarlıyor ve onlara “ayar vermeye” çalışıyor ama rakamlar başka söylüyor. Genel Maden işçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulunun aynı gün yayınladığı açıklama şöyle: “2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğunda TTK’da 15 bin 119 işçi çalışıyordu. Ancak bugün Sayın Cumhurbaşkanımız geldiğinde TTK’daki işçi sayısı 7 bin 876’dır ve iş sağlığı ve güvenliğini tehdit eder noktadadır. TTK, tarihinin en düşük işçi sayısıyla çalışmaktadır.” Sendika yaptığı açıklamada norm kadro uygulamasıyla işçilerin emekliye ayrıldığını, işe alınan işçi sayısının da son derece yetersiz olduğunu belirtti.
İşçileri azarlayan kürsüdeki Erdoğan’ın öfkesi devam etmiş ve sözlerini şöyle sürdürmüştü: “Olayı bazı fitne unsurlarının girmesiyle slogana dönüştürmeyeceğiz. Çünkü bu ülke hepimizin, hep beraber bu ülkede ekmek sahibi olacağız. Bakın 3 bin, 3 bin beş yüz kişiyi işe alan benim. Bana slogan atmayın. Onu başkalarına yapın.” Erdoğan kendini 16 Nisan referandumuna o denli kaptırmıştır ki, işçilerin basit bir talebi karşısında bile “fitne” kaygısına kapılmış, korkusunu açığa vurmuştur. İşçilere tahammülsüzlüğünü, işçilerin sorunlarına ilgisizliğini, hor görüsünü “onu başkalarına anlatın” diyerek bir kez daha belli etmiştir. Bir yandan “bu ülke hepimizin, hep beraber bu ülkede ekmek sahibi olacağız” diyen Erdoğan diğer yandan o ekmekten payını isteyenleri “bana slogan atmayın, onu başkalarına yapın” diyerek sindirmeye çalışmıştır.
Maden işçileri “işçi alınsın, üretim artsın” diyerek aslında son derece haklı, insani bir talep ortaya koymuşlardır. İş saatlerini kısaltmak, iş cinayetlerinin önüne geçmek, kentteki işsiz sayısını azaltmak, ağır çalışma koşullarına karşı durmak isteğiyle bir çözüm beklemişlerdir. Bu taleplerini duyurmak istemişlerdir. Fakat maden işçilerinin yanılgısı; iktidardakilerin, madenci katliamlarına “fıtrat” diyenlerin onlarına sorunlarına çözüm getirmek için çaba sarf edeceğidir. İktidar işçilerin taleplerine karşı sağır, kör ve dilsizdir. Onlar sadece bir parçası oldukları patronlar sınıfının hizmetindedirler ve sadece onların taleplerini duyarlar. İş cinayetlerinde işçileri suçlayan, grevleri yasaklayan, işçi eylemlerine izin vermeyen zihniyetten işçilerin haklarını tanıması beklenemez. Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma ve kiralık işçi büroları gibi saldırıları hayata geçirenlerden işçilere fayda gelmez. İşçiler bir araya geldiğinde, hak aradığında, bunda bir “fitne” arayanlar, işçilere düşman olanlar işçilerin derdine derman olamazlar.
Erdoğan’ın, iş çıkışı yorgun argın, eş ve çocuklarıyla kendisini dinlemeye gelen maden işçilerine gösterdiği bu tavırdan ders alması gerekenler, maden işçileri başta olmak üzere “evet” oyu vermeyi düşünen bütün işçilerdir. Tek adama dayalı otoriter zihniyet işçi ve emekçiler başta olmak üzere muhalif olan hiç kimseye hayat hakkı tanımayacaktır. Erdoğan’ın kürsüdeki kızan, bağıran, susturan tavrı tek adam rejiminde gelecek günlerin ne denli karanlık olacağının işaretlerini vermektedir.
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...