Buradasınız
Referandum Gölgesinde Suriyeli Çocuklar ve Cellâtlar
İstanbul’dan bir işçi
Hızla koşuyoruz. Adımlarımız birbirini kovalıyor. İş yolunda, okul yolunda hep bir yerlere yetişme telaşı… Yaşamın hayhuyunda kendimizi ararken kaybolup gidiyoruz. Hızla dönüyoruz. Hızla dönüyor dünyamız. Bu kokuşmuş düzenin bekçileri, bir topaç gibi döndürüp duruyor dünyamızı. Kendi ekseni ve güneşin etrafında dönüşünü tamamlamaya kalmadan yeni kıyametlere uyanıyoruz. Her yeni gün katliamlarla sarsılıyor bedenlerimiz. Savaşlar, kanımızı akıtıp götürüyor. Buzullar eriyor, sular yükseliyor fakat susuzluktan ölüyor insanlarımız. Fabrika bacaları tütüyor, bereketli topraklar yedi nesli doyuracak kadar işleniyor fakat açlıktan kıvranıyor çocuklarımız.
Çocuklarımız… Yaşlarına, boylarına bakmadan açlığı yoksulluğu tattılar, ölümlere tanık oldular. Güneşli bir günde uçurtmaları savurmak varken göklere, bombaların, kurşunların yağmurlarında kanla ıslandılar. Savaşın çaresiz bıraktığı analarının, babalarının peşlerinden sürüklenip göç yollarında karanlık sularda kayboldular. Kalem, kitap tutmayan ellerini, gri bir atölyede makineye kaptırdılar. Mendil satmaktan bitap düşen minik bedenleri, kimi zaman bir kaldırım kenarında kimi zaman başlarını koydukları bir yabancının kucağında soluk aldı. Sınırlar ötesindeki bir zulümden kaçıp başka bir zulmün ortasına düştüler. Açlığın, zulmün, yoksulluğun pençesinde kıvranan her çocuk gibi Suriyeli mülteci çocuklar da çocukların yaşaması gereken bir dünyada yaşamıyorlar.
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon mülteci yaşıyor. Bu sayının yarısını çocuklar oluşturuyor. Çadır kamplarda ya da büyük şehirlerin yoksul semtlerinde insanlık dışı koşullarda yaşayan mülteci çocukları belirsiz bir gelecek beklerken bugünlerinde bile hangi tür haksızlıklarla karşılaşacakları belli değil. İnsanlık dışı çalışma koşullarının cenneti olan Türkiye’de, mülteci çocukların ise suyunun suyu çıkarılıyor. Kaçak işyerlerinde, denetimsiz, kayıt dışı, çok düşük ücretlere, uzun saatler boyunca çalıştırılan Suriyeli mülteci çocuklar, öte yandan ayrımcılığın ve nefretin hedefi haline geliyor. Yalnızca iş cinayetlerinde değil nefret cinayetlerinde de can veriyorlar.
Çocuklara yönelik hak ihlallerinin, çocuk işçiliğinin, çocuk istismarının tavan yaptığı, çocuk cezaevlerinde, yurtlarda yaşanan vahşetlerin ardı arkasının kesilmediği AKP dönemi, işçi ve emekçilere ve onların çocuklarına dünyayı cehennem etti. Savaştan kaçan Suriyelilerin çaresizliklerini fırsata dönüştüren AKP, “misafir” ettiği Suriyelileri ve onların çocuklarını da bu cehennemin içine attı. Şimdi ise “yeni Türkiye’nin” hazırlığı içerisinde olan AKP iktidarı, cehennem ateşini iyice harlamak istiyor. Mazlumların koruyucu meleği pozlarını takınan AKP için Suriyeliler, işçi ve emekçilerin tepkilerini yanlış yöne çevirmek için, Avrupa’ya tehditler savurmak için kullandığı ve oylarını arttırdığı araçtan öte bir anlam ifade etmiyor. Taşıdıkları yükün altında ezilen çocuklar ise bu düzenin en masum kurbanları oluyor.
Çocukların yaşayabileceği bir dünya değil bu dünya. Tek adam rejiminin getireceği düzen ise toplumu, en çok da çocukları nefessiz bırakacak. Yaşadığımız dünyayı, çocukların yaşayabileceği bir dünyaya çevirelim. Yaşamlarımızı ve geleceğimizi çalan cellâtlara geçit vermeyelim!
Benim İçin de Hayır Oyu Verin!
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...