Buradasınız
İşsiz ve Örgütsüz
Esenyurt’tan bir işçi

İş çıkışı arada bir gittiğim köy derneğimize uğradım. Birçok genç ve orta yaşlı köylülerim vardı, kimi oyun oynuyor, kimi siyaset tartışıyordu, ben siyaset tartışanların yanına gittim. Referandum tartışmaları ve gündemde olan bazı konuların yanı sıra işsiz olduklarını da konuşuyorlardı. İçlerinden bir kaçı “bizim bu köy derneğimiz hiç bir işe yaramıyor, her derneğin başkanı belediyeye adamını sokuyor, bizim dernek başkanı kimseyi belediyede işe sokamıyor, bizimkiler çok pasif” diyerek işsizlikten yakınıyorlardı. Kimisi inşaat işçisi, kimisi ayakkabı ustası, kimisi tekstil işçisi, kimisi ise servisçi…
Ben köylülerimin arasında, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, her şeye muhalif olarak bilindiğim için onlar tartışırken hiç ses çıkarmadım, sadece dinledim. Biliyordum ki ben bir şey söylesem kendi aralarındaki tartışmayı bırakıp bana dönecekler ve sanki suçlu benmişim gibi hem hınçlarını benden alacaklar hem gündemlerini değiştirecekler. O yüzden hiç karışmadım, gözleri bana gidip gelse de “yok yok karışmayacağım” dedim içimden.
Ama bekledim birisi çıkıp şöyle desin: “Arkadaşlar biz neden belediyelere muhtaç olacak kadar işsiz kaldık? İşimiz olduğu dönemlerde hiç birimiz belediyede işe girelim diye gündem yapmadık, hiç birimiz derneği ve başkanı suçlamadık, ne olduk da bu duruma düştük, demedik. Şu an işi olanlar bile konuştuğumuz bu konuya itibar etmiyor. Hiç kimse çıkıp da arkadaşlar sadece biz işsiz değiliz milyonlarca işsiz var, belediyede işe girmekle sorun çözülmez.”
İşsiz kalmamak için sürekli kendilerini yenilemeyi, mesleklerine başka meslekler eklemeyi, “olsun arkadaş fazla mesai olsun, ama iş olsun” demelerini bir kenara koydum, ama yine de birisi çıkıp demedi “ne yani hep suç bizde mi? Peki biz böyle işsiz iken iktidar mensupları nasıl oluyor da yolda geçen arabaları ölçü alarak ‘bakın herkes zenginleşti, her arabada iki üç kişi var, herkes ev sahibi oldu’ diyor?”
Evet, bunları ya da bunlara yakın bir şeyleri söyleniyorlardı. Ya kendilerini suçluyorlardı ya dernek başkanını ya da suçlayacak Suriyelileri, Kürtleri buluyorlardı.
Evet, çünkü örgütsüz kişilerdi. Belki sendikanın adını, belki işçilerin eylemini, belki 1 Mayıs’ı duymuşlardı ama nedir ne değildir diye pek bilmiyorlardı. Bir yıl önce işsizliğin nedenlerini onlara anlatan bana “bunlar boş işler” diyorlardı. Bu günse gündemlerine işsizlik oturmuş ve bana sadece gözleriyle bakıp geri çekiyorlardı. Elbette sabırla anlatma sırası bir kez daha bana gelmişti.
TMMOB: İş Cinayetlerine HAYIR!
İşyerinde “Hayır”lı Sohbetler Ediyoruz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...