Buradasınız
İşyerinde “Hayır”lı Sohbetler Ediyoruz
Sefaköy’den bir kadın işçi
Çayın demini almadan içilmesi, mutfağın düzenli kullanılmamasıyla başladı sohbetimiz. “İnsanları değiştiremezsin, bunlar böyle düzenden anlamaz” dedi. Ben ise mantıklı konuşup, sürekli söyleyip üstüne gidilirse düzelebileceğini anlatmaya başladım. Düzelir düzelmez, değişir değişmez diye devam ederken sohbetimize, UİD-DER’de konuştuklarımız geldi aklıma. Vaktiyle insanlar yasakların ve baskıların olduğu bir ülkede diktatörlere baş kaldırmış. Sabahları “günaydın” yerine “hayır” diyerek faşizme geçit vermemiş. “Biz neden bir şeyleri değiştiremeyelim ki” dedim. Şili’de ve Uruguay’da yaşananları anlattım. Gösteriler, basın açıklamaları yasaklanmış, ama insanlar yine de yılmamış mücadele etmiş.
Şu an Türkiye’de bir referandum süreci var. Adamın biri çıkıyor “Ben ne dersem, ne söylersem o olacak” diyor. İşyerindeki arkadaşlarıma “bunca insanın hayatı bir kişinin iki dudağı arasında olacak, bu doğru bir şey mi” diye sordum. “Hayır” dediler. İşte Uruguay’da işçiler, emekçiler bunun için “günaydın” yerine “hayır” demişler. Günaydın yerine “hayır” demişler ve kazanmışlar. “Burası Türkiye burada olmaz ağzını açanı içeri atıyorlar” dediler. “Uruguay’da da öyleymiş ama onlar pes etmemiş onlar da insan biz de. Onlardan ne eksiğimiz var? Neden yapamayalım?” dedim. Arkadaşlarım ertesi sabah bana günaydın yerine “hayır” dediler. Birisi Uruguay’da yaşananları biraz araştırmış. O günden beri gün içinde kullandığımız çoğu kelimelerin yerini “hayır” aldı. Sabahları “hayırlı sabahlar”, akşamları “hayırlı akşamlar”, gün içinde de birbiriyle konuşan birini gördüğümde “hayırlı sohbetler”, yanlarından geçerken “hayırlı işler” diyerek hayır kelimesini iyice dillerine doladım. Onda olmadığını bildiğim bir şeyi soruyorum “var mı” diye ağzından “hayır” çıkıveriyor.
Bizim işyerinde ben önce hayır kelimesini benimsettim arkadaşlara. Şu an yasaları tartışıyoruz. Sohbetlerimiz her geçen gün daha da “hayırlı” geçiyor. Ben derneğimiz sayesinde işçi arkadaşlarla “hayırlı” sohbetler etmeyi öğrendim.
Kardeşler, yıllardır AKP hükümeti iktidarda. Bizi iliklerimize kadar sömürdü. “Anamızdan emdiğimiz burnumuzdan geldi” derler ya hani, işte bu hükümet de bize aynısını yaptı. İş cinayetlerinde öldürdü “fıtrat” dedi, “kader” dedi. Tecavüze uğradık “tecavüz edenle evlensin” dedi. 3 çocuk 5 çocuk istedi, “çocuk doğurmayan kadın eksik” dedi. Çiftçi derdini anlattı, “Ananı da al git” dedi. Daha neler neler… “Hayır” demek için o kadar çok sebebimiz var ki. “Bir benle olmaz, ben olmasam da olur, o gün gelsin bakarız” dememeliyiz. Şimdiden kararımızı vermeli, sandık başına gittiğimizde HAYIR’lı oylarımızı kullanmalıyız. Hepinizin işyerinde, evde, mahallede yapacağınız sohbetlerin HAYIR’lı geçmesini diliyorum. Referandum günü geldiğinde sandığa attığımız oyların hepimize HAYIR’lı olması umuduyla!
Büyüdük
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...