Buradasınız
IWSN’nin UİD-DER’e Yeni Yıl Mesajı
Sevgili UİD-DER’li sınıf kardeşlerimiz
21. yüzyıl ilerledikçe, teknolojik ilerlemelerle bunların toplumsal faydaları arasındaki uçurum, giderek genişleyen bir işçi katmanı için daha derin ve açık hale geliyor. Bu uçurumun nedeni, kapitalist toplumda gelişmenin yegâne amacı olan kârdır. Kâr, çok küçük bir azınlık için, daha önce görülmemiş bir sefahat ve lüks üretmektedir.
Ama insanlığın geniş çoğunluğu için, benzeri görülmedik bir yoksulluk, ezilme ve sömürü üretiyor. Kâr güdüsü işçilerin güvenli bir ortamda sömürülmesine bile izin vermiyor! Tüm dünyada sayısız sanayi felâketlerine yol açıyor. Sadece 2014 Mayısında Soma madenindeki gibi trajediler manşetlere taşınırken, her yıl Türkiye’de, İran’da, Çin’de, Hindistan’da ve başka ülkelerde binlerce işçi yaralanıyor ya da hayatını kaybediyor. Rakamlar öylesine afallatıcı ki, çoğunlukla medyanın dikkatini çekmiyor! Sadece 2008’de, İran’da 22 bin 158 “kaza” oldu. Temel sağlık ve güvenlik malzemelerinin temini ileri teknoloji gerektirmiyor, yalnızca kâr dışında bir güdü gerektiriyor.
Kâr, Türkiyeli ve İranlı kapitalistleri, rakiplerine karşı üstün duruma geçmek için bölgesel savaşları kullanmaya da hevesli kılıyor. Bunlar, Suriye’deki iç savaşta karşıt tarafları desteklemektedirler. Bu çekişme, binlerce insanın katledilmesiyle kalmayıp, yerinden yurdundan edilmiş milyonlarca işçinin, rüşvetçi memurların, kaçakçıların ve diğer suçluların insafına terk edilen göçmenler haline gelmelerine de yol açmaktadır. Her iki durumda da bu kapitalist rejimler ancak iç “düşmanlarına” –özellikle de işçi sınıfına– karşı baskıyı arttırdıktan sonra dış maceralara girişebilmektedirler.
Fakat 2014, eski kesinliklerin çoğunun kırılmaya başladığı bir yıl oldu aynı zamanda. İran rejiminin ABD emperyalizmiyle uzlaşmasının, özellikle de IŞİD’le mücadelede ve Irak’taki durumun istikrarlı hale getirilmesindeki yardımının, bölgesel güçler dengesinde derin etkileri olacaktır. Ve emperyalizmle ilişkiler geliştikçe, rejimin işçilerin bağımsız örgütlülüklerini ve mücadelelerini bastırmak için başvurduğu eski bahanenin de –muhtemel bir emperyalist saldırı– maskesi düşecektir.
İran rejimiyle emperyalizm arasındaki soğuk savaş esnasında dayatılan ticari ve mali yaptırımların kaldırılması, yüzyüze olduğu yıkıcı ekonomik ve sosyal sorunlara karşı mücadelesinde işçi sınıfının daha örgütlü hale gelmesinin koşullarını iyileştirecektir. Son birkaç ay bize gösterdi ki, işçilerin kendilerine güvenleri geri geliyor: İran’da Tyre, Bafgh demir madeni, Kooşk madeni, Vagon Pars grevlerinin yanı sıra diğer pek çok protesto ve mücadele yaşandı. Hapishanelerde bile işçi aktivistler mücadelelerine devam ediyorlar, tıpkı Şahruk Zamani, Rıza Şahabi, Behnam İbrahimzade ve diğerlerinin gösterdiği gibi.
Önümüzdeki dönemde İran rejimi, işçi hareketini “uygar” bir yoldan bastırmak için sarı sendikaları ve diğer korporatist yöntemleri kullanmaya çalışacak, belki de ILO’nun yardımıyla Dayanışma Merkezi ya da benzer kurumlar kuracaktır. Ve işçilerin liderleri yeni manevralarla mücadele ederken çok daha esnek ve uyanık olmak zorunda kalacaklardır.
Fakat en iyi manevralar bile kapitalizmin temel çelişkilerini değiştiremez. Kapitalizmin son krizi emperyalist ülkelerde dahi kapitalist sınıfın güçsüzlüğünü göstermiştir. Kapitalist sistemin yaşamasının temel sebebi, işçi sınıfının yerleşik liderlerinin ihanetiydi. Bizler eminiz ki, bölge işçi sınıfının sıkı birliği ve gözüpek mücadelesi tüm gerici sınıfları ve unsurları parçalayabilir ve nihayetinde teknolojik ilerlemelerin işçilerin ve ailelerinin gündelik yaşamını iyileştireceği bir dünyanın yolunu açabilir. O zaman toplumsal gelişme insanların tüm ihtiyaçlarını karşılama amacını gerçekleştirebilir.
2014 boyunca İranlı işçiler ve IWSN daima UİD-DER’in cömert dayanışmasını yanında buldu. 2015’in, bizlerin bölgedeki ve diğer yerlerdeki işçi sınıfının ortak hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmak üzere daha yakın işbirliği ve faaliyet içinde olacağımız bir yıl olmasını umut ediyoruz. 2015’in hem Türkiyeli ve İranlı işçilerin hem de dünyanın diğer ülkelerindeki işçilerin bu hayati hedeflerine doğru önemli adımlar atacakları bir yıl olmasını umut ediyoruz.
Yaşasın uluslararası işçi dayanışması!
Yaşasın uluslararası işçi mücadelesi!
Yaşasın sosyalizm!
Iranian Workers’ Solidarity Network (IWSN) (İranlı İşçilerin Dayanışma Ağı)
Gebze’de İşçilerin Sosyal Hayatı
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...