Buradasınız
Gebze’de İşçilerin Sosyal Hayatı
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi

Televizyonlarda, okullarda ve bulunduğumuz çevrede ya da işyerinde hep sorarlar. Sosyal yaşantınız nasıl? Sosyal hayatımız var mı ki nasıl olduğunu anlatalım? Gebzeli bir işçi, sabahın köründe kalkıp kahvaltısını bile yapamadan işyeri servisini kaçırmamak için yola düşer. Koşa koşa servise yetişir ama akşam kaçta eve döneceği belli değildir çoğu zaman. İşyerinde çalışmaya başlar, huzur denen şeyin bir gramı bile yoktur. Sadece mecbur olduğu için, zor da olsa geçinmek, aç kalmamak için çalışmaya katlanır. Yemekleri boğazına tıkayarak yer ve yarım saatlik yemek molası çoktan bittiği için tekrar koşa koşa üretimin yolunu tutar. Tempo hız kesmeden devam eder.
Akşam olur ve mesai yoksa işçi eve gelmek için hazırlanır, servise biner. Kiminin servisi bile yoktur. Çalışmaktan ve sabah-akşam otobüs, minibüs, dolmuş eziyetinden başka hayatı yoktur. Servis muhabbetlerinde “akşam ne yapıyorsun” diye soran olsa diğeri “kahveye gideceğim, ne yapayım” der. Ötekisi “çarşıya gidelim mi?” diye sorar arkadaşına. Diğeri “annem para vermedi, servise binmezsem eve geri dönemem” der. Bir başkası “hadi bir gün de İstanbul’a gidelim” der, arkadaşı “deli misin sen, bu saatte İstanbul’a gidersek sabah nasıl kalkıp servise yetişelim?” der. Haliyle telaşlar ve kaygılar böyle uzar gider her gün yeniden. Evleri Gebze’nin merkezine yakın olanlar içinse geniş bir kent meydanı var. O kent meydanında hava kararana kadar dolanır insanlar. Eğer cebinde parası varsa yarım ekmek tavuk döner alır, bankta oturur yer ve evinin yolunu tutar. Ama eve dönüşü de rahat değildir. Yine de düşünür: “Bu tavuk ekmeği yemek yerine masraf yapmadan evde bir çorba içip yatıp dinlense miydim?” Yani sağlıksız tavuk ekmeği bile yerken fazla lükse kaçtığını düşünür işçi kardeşim.
Sosyal hayatımızın durumu aşikâr. Ama kabahatin çoğu bizde. Bizlere sefaleti reva gören patronlardan birleşerek hesap soramıyoruz. Sanki sesimiz yükselse dünya başımıza mı yıkılır? Hayır, diğer işçi kardeşimiz de uyanır ve sesimize ses katar. Uzayan iş saatleri ve arttırılan iş yükü nedeniyle bitap düşüyoruz. İstanbul’da akşamları, o sahil yolu üzerinde güzel zamanlar geçirmek bizim de hakkımız. Tatile gidip koskoca bir yılın yorgunluğunu atmak bizim de hakkımız. Ama örgütsüz yaşamak, bu güzel hayatın, insanca bir yaşamın bizlere çok uzak olduğu düşüncesini içimize işliyor. Oysa yalnız değiliz, güçsüz hiç değiliz.
Dünyada bütün insanların ihtiyaçlarına yetecek kadar üretim yapıyor ama yoksullaşmaktan kurtulamıyorsak hepimiz kendimize dönüp bakmalıyız. Neden uzun saatler boyunca bir avuç asalak insanın zengin olması için çalışalım ki? Bizim de insanca yaşamaya hakkımız var! Bu yüzden UİD-DER’in kampanyasına kulak vermeliyiz ve sesimize yeni sesler katmak için haykırmalıyız: Düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine, taşeronlaştırmaya hayır! İş saatleri kısaltılsın, ücretler yükseltilsin! Ben de bir petrokimya işçisi olarak UİD-DER’in yürüttüğü bu haklı mücadeleye katkılarımı seve seve sunacağım. Örgütlüysek insanız ve her şeyiz!
IWSN’nin UİD-DER’e Yeni Yıl Mesajı
Gebze’nin Çocuk İşçileri
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...