Buradasınız
Kahrolsun Sömürü Düzeni, Patronlara Göstereceğiz En Kötü Günleri!
Kıraç’tan bir tekstil işçisi
Merhaba kardeşlerim,
Ben iki yıldır İstanbul’dayım ve iki yıldır da Baydemirler fabrikasında dokumacı olarak çalışıyorum. Ben genç ve bekâr birisi olduğum için hayat bana hep tozpembe geliyordu. Beraber çalıştığım işçiler yaşam koşullarından dert yanıyorlardı. O zamanlar o arkadaşlarıma aldırış etmiyordum. Fakat aylar geçtikçe hayatın zorlukları karşıma çıkıyordu teker teker. İnsan yarınını düşünmeden edemiyor. “Ben de mi ilerde böyle dert yanacağım?” diye kendimi sorgulamaya başladım. Verdikleri üç kuruş parayla karnımız zor doyuyor, sosyal hakkımız zaten bitmiş, yarınlarımız böyle mi olacak? Biz böyle konuşmazsak, ses çıkarmazsak, her denilene boyun eğersek, patronlar hep sömürecek bizi. Ben kendi hakkımı aramayacak kadar aciz olmadığımı düşünmeye başladım.
Evet, şimdi benim işyerimde başımdan geçenleri ve eksiklerimizi paylaşacağım. Ben Baydemirler’e girdiğimde aylıklarımız ayın 15’inde, mesailer ise aylıklardan ayrı veriliyordu. Ücret bordromuzda mesai saatimiz gösterilmiyordu, sebebi vergi kaçırabilmekmiş. İşçinin burada da hakkını yiyorlar. Ben o zamanlar yeni işçi olduğum için fazla ilgilenmiyordum. 6 ay sonra arkadaşlarım sırf pazar mesaisine gelmedikleri için işten çıkarıldılar. Onlar da benim gibi yeni arkadaşlarımdı. Çok çalışıyorduk, arkadaşlarım buna tepki olsun diye pazar mesaisine gelmemişlerdi. O an kafamdan şu geçti; bu kadar kolay mı işten atmaları? Onlar bu işyerine emek vermişlerdi, fakat patron bir anda onları silip attı. Anladım ki işçiye değer verilmiyormuş. Sonra aylıklarımızı ayın 20’sinde, mesailerimizi 27’sinde vermeye başladılar. Zaten hepimiz zor durumdayız, borç-harçla kiramızı ödüyoruz. İşyerimizin hiçbir sosyal yardımı yok. Avans almak için bile bize çile çektiriyorlar, istediğimiz parayı da alamıyoruz. Zam ayları gelince bize gözdağı veriyorlar. Biz yine de patronların baskılarına rağmen küçük eylemler yapıyorduk. Ama bu eylemler küçük olduğu için sesimiz fazla çıkmıyordu.
İşyerinde çalışma koşullarımız çok berbat. Lavabodan akan sular çok pis ve leş gibi kokuyor. Biz de mecburen bu suyla elimizi yüzümüzü yıkıyoruz. Bir sürü işçi kardeşim parmaklarını makinelere kaptırdılar. Yine de kimsenin sesi çıkmadı, şikâyetçi olmadı, susturulduk.
En son yaşanan olaylar aylıklarımızın ayın 20’sinden sonra verilmesi ile patlak verdi. Ayın 26’sında paraların verileceğini duyduk. İlk olarak B vardiyası bu duruma karşı iş yavaşlatmış. Fakat müdür iş yavaşlatan 70 işçiyi ciddiye almamıştı. Kimseye açıklama yapmam demişti. Buna tepki gösteren işçi arkadaşlarım, herkese “iş bırakacağız” diye duyurmuşlardı. B vardiyası içeri girmedi. A vardiyası da fabrikanın önünde bekledi. Yaklaşık 500 kişi vardık. İlk defa bu kadar kalabalığı bir arada gördüm. Fakat ne istediğimizi bilmiyorduk. İlk önce fabrika müdürü bizi ikna etmeye çalıştı. Onu kimse dinlemedi: “Patron gelsin, sen kimsin” diye bağırıp yuh çektik. Bu arada patron geldi derdimizi anlattık, “aylıklarımız geç verilmesin” dedik, bordromuzda hem aylığımızın, hem mesaimizin yazılmasını ve bir de biraz daha insanca yaşayabileceğimiz zammı istedik. Bunların hiçbirini kabul etmedi. Bize “ayın 20’sinden önce maaşlarınızı veremem” dedi ve çekip gitti. Bunun üzerine 500 kişiden 350’ye yakın işçi itiraz etti. “İşbaşı yapmayacağız” diye fabrika önünde bağırmaya başladık. Patron bize kızarak yanımıza gelip “buradakilerin çıkışını ve tazminatlarını veriyorum, işten çıkartıyorum” dedi. “Her şey bu kadar kolay mı?” dedim kendi kendime. Patron C vardiyasının servislerini göndermeyip, fabrikada çalışmayı durdurdu. Çeşitli sendikalar, özellikle Teksif Sendikası fabrikaya geldi. İşçilere haklarını okudular, işçilere yardımcı oldular. Patron, sendikanın önüne geçebilmek için aynı fabrika içindeki işçileri farklı işyerlerindeymiş gibi gösterip, işçileri parça parça ediyor. Bu yüzden daha önceki sendikalaşma girişimleri başarısız olmuş.
Sabrı taşan işçiler teker teker çıkışlarını istemeye başladılar. Müdürler işçileri kandırmaya, işe geri döndürmeye çalıştılar, başaramadılar. O gün akşama kadar fabrikanın önünde direniş oldu. Tam 24 saat fabrikadaydım. Hep birlikte toplanıp ertesi gün yine fabrikanın önünde toplanma kararı aldık. Yaklaşık 300 kişiden oluşan bir grup vardı. Herkes çıkışını alıp bu yerden kurtulmak istiyordu. Ama bilmiyorlardı ki her yer aynı. Ben bunu UİD-DER’li kardeşlerimi tanıyınca anladım. Buradan çıkmanın çözüm olmadığını, mücadele etmemiz gerektiğini bize anlattılar. Ben önceden UİD-DER’li kardeşlerimin anlattığı fikirlere karşı biriydim. Ama sonra onların ne kadar haklı olduklarını gördüm. Hak aramak için gerçekten kararlı ve hep beraber olmamız, birlikte hareket etmemiz gerektiğini anladım. Ve UİD-DER’i tanıdım ve UİD-DER’de işçi kardeşlerimi tanıdım. İnanın çok mutlu oldum. İnsanın yanında birisi ve birliktelik varsa o insan her zaman kazanır. Bu düzen böyle gitmez. Bu düzenin tekerine çomak sokma vakti geldi. Eğer bu düzeni yıkmak istiyorsak birlik olmamız ve işçi haklarını bilmemiz şarttır.
Kahrolsun sömürü düzeni, patronlara göstereceğiz en kötü günleri!
Ford Fabrikasında İşçi Kıyımı!
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...