Buradasınız
Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
Esenyurt’tan emekli bir işçi

Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan kulağa yayılınca gösteriye kimse gelmez olmuştur. İnsanların oyuna gelmesi için çığırtkanlık yapan adam avazı çıktığı kadar bağırmasına rağmen, bir yandan da arkadaşına “millet artık yutmuyor” diye söyleniyormuş. Ama yine de kendisinin bile inanmadığı gösteri için çığırtkanlığa devam ediyormuş: “Başka yerlerin reklamına aldanmayın… Sanatın, ilmin, hünerin göklere çıktığı yer burası! Baylar, bayanlar, teşrif buyurun!”
Sabahattin Ali’nin “Millet Yutmuyor” hikâyesinde geçer bu hikâye. Türkiye işçi sınıfının unutmadığı, unutmayacağı, yaşamı ve sanatıyla sınıfın sesi ve kalemi olmuş Sabahattin Ali’yi saygıyla anıyor, onu mücadelemizde yaşatıyoruz.
Bugün de yaşadığımız dünyada bize anlatılanlar tam da hikâyede yer aldığı gibi bir kandırmaca değil mi? Sömürü düzeninin zaferini ilan edenlerin, “tarihin sonu geldi” diyenlerin oyunudur oynanan. Sözde artık savaşlar olmayacak, barışçıl bir dünyada huzur içinde yaşanılacaktı. Tüm sorunların üstesinden gelecek bir sistem vardı. “O yüzden başka düşüncelere kanmayın, silin atın kafanızdan” dediler. “Barışın, özgürlüğün ve adaletin olduğu tek düzen bu” diyerek işçi sınıfına seslendiler. “Mücadele etmek, örgütlenmek… Bunlar artık geride kaldı” iddiasındaydı insani olmayan bu düzenin bekçileri. Ve nihayetinde bugün dünya işçi sınıfını, kan gölüne çevirdikleri savaşlarla, açlık, yoksulluk, türlü hastalık ve ekonomik krizlerle, anti demokratik uygulamalarla, faşizmle eziyorlar. Kısacası insanlığı övündükleri düzenin yarattığı onlarca sorunla baş başa bıraktılar.
Dünyanın dört bir tarafında yüzbinlerce işçi, emekçi ve gençlerden oluşan kitleler savaş, ekonomik kriz, sağlık ve eğitim sistemlerindeki sorunlar, barınamama, ekolojik kriz nedeniyle meydanlara çıkıyor. Aynı hikâyemizde söylendiği gibi, işçi sınıfı egemenlerin oynadığı oyunun kötü bir oyun olduğunun farkında. Emekçilerde sömürü düzenine karşı öfke, nefret var ve bu kimi ülkelerde isyanla birleşmiş durumda. Gürül gürül akan su olarak düşünelim emekçilerin isyanını... Doğru yöne akması ve suyun heba olmaması gerekiyor. Buna doğru yönü verecek olan da işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olacaktır. İşçiler örgütleri ile güçlüdür. Sendikaları, partileri, işçi örgütleriyle yürütecekleri uluslararası mücadeleyle milyarlarca işçi toplumsal sorunları çözebilir. Bugünlerde sık duyduğumuz bir sloganımız aslında dünya işçi sınıfının haykırışı, çağrısıdır: Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...