Buradasınız
Kam Beton’da “İşçi Dayanışması”
Ankara’dan UİD-DER’li bir işçi

İşçi Dayanışması bülteni yayın hayatına başladığı (Nisan 2008) günden beri işçi sınıfının kapitalistlere karşı haklı taleplerini dile getiren, tarihsel deneyimlerini sınıf kardeşleriyle paylaşan, geçmiş dönemlerde yaşanan olayları genç işçi kuşaklarına aktarmayı başaran sınıfına layık bir bülten. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ortaya değerli bir kaynak çıkıyor. İşçinin diliyle, işçiden işçiye, işçi sınıfının basını...
Kardeşler, bizler Ankara’da sınıf mücadelesi yürüten UİD-DER’li işçiler olarak bültenimizi işçi dostlarımıza buluşturmaya devam ediyoruz. Elimizden geldiğince basınımızı bulunduğumuz bölgelerdeki sınıf kardeşlerimize ulaştırıyoruz.
Ekim sayısını Ankara Sarayköy’de bulunan Kam Beton çalışanlarına ulaştırdık. Üç vardiya şeklinde çalışan fabrikanın servis kapısında sınıf kardeşlerimizi bültenimizle karşıladıktan sonra sohbetlerde bulunup çalışma koşulları hakkında bilgiler aldık. Dostlarımızın bültene olan ilgisi ve merakları anlamlıydı. Karşılıklı sohbetler edildikçe sorunlar üzerinde yoğunlaşıldı. Kam Beton işçileri bayramda çalıştırılacaklarını, koşullarının ağır olduğunu, vardiya sisteminin kendilerini yıprattığını anlattılar. Kısa süre içerisinde ellimizdeki bültenlerin hızla tükendiğine tanık olduk. Bu durum, kapitalist düzenin bizlere empoze ettiği kirli basının dışında, tertemiz, duru bir işçi basınının kendilerine ulaşması halinde işçilerin nefes almaya başladıklarının en güzel örneğidir. Bunların küçük fakat çok anlamlı yansımalar olduğunu düşünüyoruz.
İşçiyi iliklerine dek sömüren Kam Beton patronu, bugün karşısında örgütlü bir sınıf olmadığından dolayıdır ki misyon ve vizyondan söz edebilmektedir. Kendilerini; “İleri teknoloji ve üstün kalite anlayışı ile prefabrik beton eleman üretimi yapan bir kurum, kendini yenileyen yapısı ile, kalite ve müşteri memnuniyeti ilkelerinden ödün vermeden sektörde ilerleyişini sürdüren kurum” olarak tanıtıyorlar. Kam Beton, Ankara Sarayköy’deki ve Başkent OSB’deki iki fabrikada üretim gerçekleştirmekte. Peki her geçen gün büyüdüğünü ve kalite standartlarını yakaladıklarını açıklayan belgeler yayınlarken bir kez olsun dile getirirler mi bunu kimin sayesinde başardıklarını, işçinin ne koşullarda çalıştığını?
Patronlar rekabet yüzünden birbirinin ayağını kaydırmaya çalışırlarken söz konusu işçiler olduğunda domuz topu gibi bir araya gelip örgütlü davranıyorlar. Madem patronlar bunu yapabiliyorlar, bizler de aynısını yapabiliriz! ÖRGÜTLÜ olabiliriz.
Kardeşler, patronlar meydanın boşluğundan faydalanarak her geçen gün sermayelerini büyütürken, biz işçiler örgütsüzlüğümüzün kurbanı olmaya devam ediyoruz. Payımıza düşen ölümlere, sakat kalmalara, meslek hastalıklarına kader deyip siniyoruz köşelerimize. Birileri biz olmasak da yapar diyoruz, birileri gelir düzeltir diyoruz, hiç tanık olduk mu böyle bir duruma? Koşullarımız örgütsüzlüğümüzden dolayı daha da ağır bir duruma gelmedi mi? Bu durum Kam Beton’da aynı, deride, tekstilde, ölüm cehennemi maden ocaklarında ve tersanelerde de aynı...
Bu yüzden işçi dostlarımıza İşçi Dayanışması bültenimizi ulaştırmaya devam edeceğiz.
İşçi Dayanışması Bültenini OKU, OKUT!
Yaşasın UİD-DER, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Artık Füze Kalkanımız da Olacak!
Hacettepe’nin “Oturmuş Düzeni”
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...