Buradasınız
Kardeşimi de Evden Kaçırıp 1 Mayıs’a Gittim
Aydınlı’dan genç bir deri işçisi
Yine alanlardaydık, yine dostlarımızla beraberdik, yine sesimiz arşa yükseliyordu. Merhaba işçi kardeşlerim, öğrenci dostlarım, ezilen, sömürülen bütün insanlar… Hepimizin ortak sorunları bizi bir araya getiriyor. Hepimizin düşlediği dünya aynı. Hepimiz aynı şeyleri istiyoruz. Bunun için de yine sırt sırta, omuz omuza yıllar sonra 1 Mayıs’ta Taksim’deydik. Yine ellerimiz birbirine kenetli, omuz omuza biz geldik, hep de geleceğiz dedik.
Ben genç bir deri işçisiyim, işçilik hayatım daha yeni başladı sayılır. İşçilik hayatımla beraber UİD-DER de hayatıma girmiş oldu ve bu sene ilk defa babamın baskılarına rağmen kız kardeşimi de evden kaçırıp, kız kardeşim ve dostlarımla 1 Mayıs’a katıldım. İyi ki de UİD-DER’le katılmışım. 1 Mayıs bittiğinde keşke yarın yine 1 Mayıs olsa yine o coşkuyu yaşayabilsem dedim. Tabii ki böyle düşünmemde UİD-DER’in büyük etkisi vardı. Çok disiplinli ve güven veren kortejiyle alanda hemen fark edildi.
Alan çok güzeldi, adım atacak yer yoktu. “İşte bu! İşte bu!” dedim, görmek istediğim manzara buydu çünkü. Sesimizi ancak örgütlüysek duyurabiliriz, ancak berabersek duvarları yıkabiliriz. O kalabalık sanki aklımdan geçenleri haykırıyordu. Herkes aynıydı, herkes birlik etmiş aynı şeyleri söylüyordu. Keşke yılın her günü böyle olabilsek dedim içimden. Ama her şey zamanla tabii ki.
1 Mayıs bittiğinde geri dönerken coşkumuzdan hiçbir şey kaybetmemiştik, sanki alanda yorulan, sıcakta terleyip bitkin düşen biz değilmişiz gibi yine sesimiz yüksek, yine omuzlarımız dimdikti. Zincir oluşturduk ve biz buyuz diyebildik. UİD-DER korteji o kadar beğenildi ki, çevrede dolaşan insanlar gelip kortejimize girdiler, bizimle beraber yürümek istediler. Hatta bir teyze ve kızı kortejden o kadar etkilenmişti ki, derneğimize üye olmak istediler.
Gün bittiğinde yanımda dostlarımı görüyordum. Hep birlikte karanlık bulutların arasından doğacak kızıl güneşin şafağına bakıyorduk.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...