Buradasınız
Karıncalar O Suyu Taşıyacak!
Adana’dan bir işçi
İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana türlü türlü masallar anlatırdı. O masallar hâlâ aklımda, nasihat niteliğinde her biri. Siz dostlarımla birini paylaşmak istiyorum. Duymayan yoktur ama olsun, bir de ben anlatayım dilimin döndüğünce Nemrut, İbrahim ve karıncanın hikâyesini.
Bizim köyden bir saat uzaklıkta bir dağ var. O dağda kötü mü kötü bir kral yaşarmış. Kibirli kral, insanlardan uzağa, kimseler kendisine erişemesin diye dağın tepesine yerleşmiş. Kocaman heykeller, kimsenin ulaşamayacağı büyüklükte taştan koltuklar yaptırmış. Büyük ve düz kayalara tanrıların resimlerini kazıtmış. Kral, İbrahim diye birinin iyiliklerinden bahsedildiğini duymuş ve çok kızmış. Urfa’nın ortasına kocaman bir ateş yakmış. Ateş o kadar büyükmüş ki yanına kimsecikler yaklaşamıyormuş. Nemrut, dağın başına kurduğu mancınıkla İbrahim’i bu ateşe atacakmış. Bunu duyan karınca ağzına bir damla su almış, yola düşmüş. Ağzında bir damla suyla ateşi söndürecek garibim karınca. Karıncayı görenler geri dönsün diye onu ikna etmek istemişler ama nafile. Bizimki bir türlü ikna olmamış. Yolda bir kuşla karşılaşmış sonunda, kuş katıla katıla gülmüş. “Sen şimdi bir damla suyla ateşi mi söndüreceksin?” demiş. Karınca, kararlı bir sesle “belki ateşi söndüremem ama safımı belli ederim” demiş. Karınca nereden yola çıktı bilinmez ama hikâyenin geçtiği yer Urfa’dır. Adıyaman’daki Nemrut, adının da verildiği o dağdan atacaktı İbrahim’i Urfa’daki ateşe. Zaman değişti, bizim köye elektrik geldi. Urfa’ya da entegre fabrika kuruldu ve nemrutlar çoğalmaya devam ediyor ve hâlâ mazlumlar var.
Bugünlerde Urfa’da bir ses daha yükseliyor, Özak Tekstil işçilerinin sesi. Özak patronu, yöneticileri ve Öz İplik-İş sendikasıyla birlikte, kadın ve erkek işçilerin üzerinde baskı kuruyorlar. Özellikle de kadın işçilerin özel hayatlarına müdahale ediyorlar. Gece vardiyasında çalışan işçileri insan kaynakları ve sendika odasında, işten atmak ya da başka bölümlere sürgüne göndermekle tehdit ediyorlar. “Kimdir bu Özak Tekstil” diye baktım. Özal döneminde palazlanmış, Erdoğan döneminde ise Türkiye’nin en önemli hazır giyim üreticisi haline gelmiş. Dünyaca ünlü birçok markaya kot üretimi yapan Özak Tekstil’in ana merkezi İstanbul, ayrıca Malatya’da da bir tesisleri var. Entegre üretim yapan bu fabrikanın en çok üretim yaptığı ve en çok işçi çalıştırdığı fabrika ise Urfa’da bulunuyor. Özak Tekstil işçileri altı yıldan beri örgütlü oldukları Öz İplik-İş sendikasından istifa ederek BİRTEK-SEN’e üye oldukları için, rahatsız olan patron öncü işçiyi işten çıkarıyor. İşçiler bunun üzerine iş bırakarak direnişe geçiyor. Direnişte olan bir başka işçi kadın durumu şöyle özetliyor: “Özgürlüğümüzü kimsenin kısıtlamasına asla izin vermeyeceğiz. İçerde patron baskısına, yöneticilerin sözlü şiddetine, dışarıda valinin bize yasak emrine, jandarmanın yolu kapatmasına. Biz kadın ve erkek işçiler, hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz” diyor.
Paranın pula döndüğü, çalışma koşullarının ağırlaştığı, türlü ayak oyunları ile birçok sendikanın işverenle anlaşarak işçileri hizaya getirmeye çalıştığı bir dönemde ucuz işgücünün bol olduğu Urfa civarı, patronların istedikleri gibi at koşturacakları bir bölge gibi görünebilir. İşler hiç de patronların istedikleri gibi gitmeyecek ama. Hakları için mücadele edecek ve mücadeleyi kararlılıkla savunacak işçilerin sayısı muhakkak artacak. Bir değil milyonlarca karınca o suyu taşıyacak, nemrudun ateşini söndürünceye kadar da taşımaya devam edecek.
Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- Polonez’de Hukuksuzluklar Arttıkça Direniş Büyüyor!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.