Buradasınız
Kart İnşaat İşçilerinden Basın Açıklaması

2010 yılından beri ücret ödemeleri aksayan ve devamında tazminatsız olarak işten atılan Kart İnşaat Mobilya işçileri, 20 Aralıkta şirketin ofisinin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasını işçilerden Muharrem Kaman gerçekleştirdi.
Kart İnşaat Dekorasyon şirketinin maaş ve tazminat haklarını vermemesi üzerine toplandıklarını söyleyen Kaman, 2010 yılında başlayan maaş aksamalarının 2014 yılı başında katlanarak büyüdüğünü belirtti. Kaman basın açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Bu süreç içerisinde çoğu arkadaşımız evlerini banka kredisi ile geçindirmeye çalışarak ağır borç yükü altına girdi. Şirket yöneticileri ise sorunu çözme yerine kendi zevk ve sefalarına devam edip biz işçileri görmezden geldiler. Şirket yönetimiyle yapılan görüşmelerde işçilere çözüm sunmak bir yana şirket genel müdürü Fatih Mehmet Kart’ın ‘benim şu kadar mülküm var ama sizlere tazminat filan vermeyeceğim’ lafları ile karşı karşıya kaldık. Hep mağdur edildik.” Kart İnşaat’ın 1984 yılında kurulan ve devlet bankaları, oteller, rezidansların inşaat dekorasyon işlerini yapan köklü bir firma olduğunu vurgulayan Kaman, bu şirketin birkaç yıl içinde dibe vurmasının gerçekçi olmadığını belirtti. Sözde iflas eden bu şirketin devlet bankaları ve TOKİ’den hâlâ iş aldığını, bu durumun işçilere karşı büyük bir tezgâhın kurulduğunu gösterdiğini, koskoca şirketin 50 işçinin hakkını vermemek için söylediği yalanların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kaman, basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Bizler sadaka değil, haklarımızı talep ediyoruz. Evlerine haciz gelen arkadaşlarımızın haklarını, evine ekmek götürmeye çalışan ve çocuklarına iyi bir gelecek kurmaya çalışan arkadaşlarımızın haklarını istiyoruz. Haklarımız alınana kadar burada bu eylemlere devam edeceğiz. Sanmasınlar ki bizi susturabilecekler. Haklarımızı alana kadar buradayız.”
Basın açıklamasının ardından işçiler kendilerine yapılan haksızlıkları anlattıkları bildirileri Kart İnşaat şirketinin olduğu sokaktaki insanlara, binaların posta kutularına, arabaların camlarına bırakarak dağıldılar.
Geçtiğimiz Temmuz ayında yine Kart İnşaat’a bağlı TOKİ-Ceyhan Devlet Hastanesi inşaatında çalışan işçiler 3 aydır maaşlarını alamadıkları için şirket ofisi önünde eylem yapmışlardı.
Patronlar yasalardan ve devletten aldıkları güçle hileli iflaslar açıklayıp işçilerin birikmiş emeklerine el koyuyorlar. İflas ettikleri bahanesiyle işçilere ödemedikleri paralarla servetlerine servet katıyorlar. Ama işçiler patronların aç gözlülüklerine boyun eğmiyor, mücadele ediyor.
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...