Buradasınız
Düşmanımız Suriyeli Göçmen İşçiler Değil Sermaye Sınıfıdır
Ümraniye’den bir tekstil işçisi

Ben uzun yıllardır tekstil sektöründe çalışıyorum. Son zamanlarda tekstil sektöründe sıklıkla yaşanan bir sorundan bahsetmek istiyorum. Malûm yılbaşı geliyor. Zam zamanı. Birçok işyerinde ya zam olmayacağı ya da çok küçük miktarda zam yapılacağı söylentisi yayıldı. Her zam dönemi patronların biz işçilere zam vermemek için kullandığı klasik bahanelerin başında “kriz” gelir. Ardından da istenilen ve hedeflenen kâr marjına ulaşılmadığı anlatılır. Hayatım boyunca zam dönemi krizleri hep vardı. Ama tekstil patronları bu yıl zam vermemek için başka bir gerekçe kullanacak görünüyorlar.
Yakın zamanda İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı bir açıklama yaptı: “Şu anda tekstil sektörü canlı, iş var ama biz işçi bulamıyoruz. Hem kalifiye hem vasıfsız işçi, gelenler de ücretlerini beğenmiyor, oysa asgari ücretin üstünde maaş veriyoruz. Biz de savaştan kaçmış ülkemize yerleşmiş Suriyeli işçilere yönelmek zorunda kalıyoruz ve hükümetimizin en kısa zamanda bunlara yasal çalışma izni çıkartmasını bekliyoruz.”
Patronlar ucuz işçi çalıştırmak için bahane arıyorlar. Tekstil sektöründe çalışacak işçi bulamadıklarını söyleyen patronların işçilere sunduğu koşulları bir gözümüzün önüne getirelim. Ücretler asgari ücret ya da asgari ücrete yakın veriliyor, alabildiğince çok fazla mesai yaptırılıyor, yetmiyor makine başında sabahlamak zorunda kalıyoruz. Yemekler doğru düzgün çıkmıyor, sigorta doğru düzgün yapılmıyor, yapılanlarda da genellikle girdi çıktı yapılıyor, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek için önlemler alınmıyor... Patronlar sanki çok iyi çalışma koşulları sunuyorlar da işçiler beğenmiyormuş gibi gösteriyorlar. Tekstil patronları bizleri bu kölelik koşullarında çalıştırırken, savaş nedeniyle canını, ailesini kurtarmak için ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyeli göçmen işçilere bu koşulların daha da beterini dayatmaktalar.Suriyeli göçmen işçiler çoğunlukla İstanbul’da çalıştırılıyorlar. Çalıştırıldıkları işyerlerinde servisten bahsetmek ne mümkün! Çoğunun kalacak evi bile yok. Ya dışarıda ya da işyerlerinde barınıyorlar ve gece gündüz demeden çalıştırılıyorlar. Aç kalmamak için asgari ücretin altında bir ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar. Patronlar Suriyeli işçilerin mecburiyetlerini fırsat bilip onları alabildiğine sömürüyorlar. Suriyeli göçmen işçi ve emekçilerin tekstil fabrikalarında, atölyelerinde ucuz işgücü olarak çalıştırıldıklarını gören işçiler arasında da “işte bunlar geldi, işimizden oluyoruz, maaşımız azalıyor” gibi tepkiler yükseliyor. Onları düşman gibi görmeye başlıyorlar.
Oysa Suriyeli işçiler gelmeden önce de bizler açlık sınırının altında ücretlerle, uzun saatler boyunca çalıştırılıyorduk. Üstelik iş güvencemiz yine patronun iki dudağı arasındaydı. İş güvencemizin olmaması, düşük ücretlerin sorumlusu Suriyeli göçmen işçiler değil onları bir koz olarak kullanan patronlar sınıfıdır. Bizleri birbirimize düşüren de patronlar sınıfının kendisidir. İşsizlik ve düşük ücretle bizleri tehdit eden patronlara karşı verilecek en güzel cevap hiçbir ayrım yapmadan birlik olmak ve örgütlenmektir. Biz işçilere sefaleti, savaşları reva gören kapitalizmden ancak böyle kurtulabiliriz.
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...