Buradasınız
Marport Liman İşçilerini Ziyaret Ettik
UİD-DER’li bir grup işçi

Marport liman işçilerini tekrar ziyaret ettik. Daha önceki gibi bizi yine sıcak karşılayan liman işçileriyle sohbetimizde direnişlerinde yaşadıkları sıcaklığın heyecanını hissetmek mümkündü. Tuzla’daki Gisan Tersanesinde yaşanan kaza sonrası yapılan basın açıklamasından yeni dönmüşlerdi. Sınıf dayanışmasının mücadelenin başarıya ulaşmasında büyük rolü olduğunu ifade ediyorlar.
İşçiler 3 Ağustosta arkadaşlarının uğradığı saldırıyı ve mücadelelerinde hangi durumda olduklarını bize anlattılar. İşçilerin sürekli telefonlarla tehdit edilmesi üzerine işyeri temsilcisi Haydar Özcan ile iş arkadaşları Ferhat Terzi, Fatih Bozkurt ve Mehmet Doğan suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye başvuruda bulunmuşlar. Adliyeden sonra ıssız bir yolda önleri kesilerek sopalarla saldırıya uğramışlar. Saldırıya uğrayan işçilerden ikisinin durumu ağır. Saldırı sonrasında işçiler daha temkinli davranıyorlar. Saldırıyı gerçekleştiren kişiler taşeron firmanın işçileri. Patron, işçileri birbirlerine kırdırmaya çalışıyor.
Direnişlerinde 30. günü geri bırakan Marport liman işçileri aynı kararlılıkla direnişlerine devam ediyorlar. Patron, işçilerin direnişinin kısa sürmesini bekliyordu. Ancak aradan bir ay geçmesine rağmen işçilerin iradesi kırılmadı. İşçileri telefonla arayarak tehdit etmesi de, saldırması da istediği etkiyi yaratmadı. Tekrar ziyaret ettiğimiz işçiler, direnişlerinin başından bu yana sadece bir arkadaşlarının ücretinin ödendiğini, başka kimseye ödeme yapılmadığını anlattılar. Ücretini alabilen tek işçi, sohbetimiz sırasında diğer arkadaşlarıyla birlikte direnişe devam ediyor.
Liman işçileri daha önce işkolu davasını kazanmışlardı, yetki davası da kendi lehlerine sonuçlandı. İşe iade davasının sonuçlanmasını bekliyorlar. Diğer limanlarda çalışan işçiler de Arser işçilerinin mücadelesini ilgiyle izliyor. İşçiler, “Marport limanını örgütlersek burada örgütsüz liman kalmaz” diyerek ne kadar kararlı olduklarını bir kez daha vurguluyor.
Komşu Mardaş limanı işçileri, örgütlenmelerine engel olmak için altı gruba bölünmüş. Marport liman işçileri de “aynı şekilde gruplara bölünmüş olsaydık direkt tulum çıkarırdık” diyorlar. Arkas’a bağlı olarak çalışan toplam 4500 işçi var. Liman işçileri hâlâ kendi olanaklarıyla sendika temsilciliğine gidip geliyorlar. Henüz örgütlenmelerinin başında oldukları ve sendikalı sayılmadıkları için sendika fon vermiyor. Örgütlü işçiler olarak direnişe çıkılmış olsaydı sendikanın fondan ödeme yapacağını söylediler. Geçinebilmek için bazı arkadaşları ek işlerde çalışmak zorunda kalıyor. İlk günlerdeki kadar kalabalık toplanamıyorlar, etkinlik veya toplantı olduğunda sayıları artıyor. Sonradan bir işçinin daha katılmasıyla sayıları 407’ye ulaşan işçilerden sadece birkaçı direnişi bırakarak işbaşı yapmış.
Birkaç işçinin mücadeleyi bırakarak işbaşı yapmasını, sendika bilincine sahip olmamalarına bağlıyorlar. Örgütlenme süreçlerinin başından bu yana, sendika tarafından eğitim seminerleri yapılmamış. Bunun eksikliğini hissediyorlar. Sohbetimiz sırasında UİD-DER olarak işçilere dönük eğitim seminerleri gerçekleştirdiğimizi, dünyanın farklı yerlerinde yaşanmış işçi direnişlerini konu alan filmleri izlettiğimizi anlattık. Onlarla benzer bir mücadele yürüten ve başarıya ulaşan Liverpool liman işçilerinin mücadelesini ilgiyle dinlediler.
Sohbet ettiğimiz işçilerden biri daha önce İzmir Soma Tüneli’nin yapımında çalıştığını ve orada da örgütlenme deneyimi yaşadığını anlattı. O zaman örgütlenmek için çok daha kısıtlı olanaklarla mücadele yürütmüş, 3000 işçiyle 40 kilometre boyunca yürüyüş yapmışlar. Sonuçta sendikayı işyerine getirmeyi başarmışlar. Sendikaların mücadelelerine verecekleri desteğin çok önemli olduğunu da söyledi bu işçi kardeşimiz.
Marport liman işçilerinin başarılı olması durumunda diğer limanlardaki işçilerin örgütlenmesinin de yolu açılmış olacak. Patron bu nedenle başından beri sendikanın girmesini engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Çok daha ağır şartlarda çalışan taşeron işçilerden aldatabildiklerini direnişteki işçilerin üzerine saldırtıyor. Ne var ki liman işçilerinin kararlılıkları patronun tüm baskılarını boşa çıkartıyor. Direnişteki tüm işçi kardeşlerimizin mücadelesi bizim mücadelemizdir! Yaşasın sınıf dayanışması!
Tersanelerde Yeni Bir Katliam Daha
Marport İşçilerine Demir Sopalı Saldırı!
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...