Buradasınız
Mersin’de MLH İşçileri Liman-İş Sendikasını İşgal Etti
11 MLH işçisi, 9 Temmuz sabahı üyesi oldukları Liman-İş Sendikasının Mersin şubesini işgal etti. MLH işçileri, Mersin Limanı’nda taşeron işçi olarak çalışırken 11 ay önce işten atılmışlardı. Liman-İş Sendikası ile MIP yönetiminin görüşmeleri sonucunda işçilerin büyük bir bölümü işbaşı yaptı. Ancak geriye kalan 11 MLH işçisine işbaşı yaptırılmadı. İşçiler sendika yönetiminin 11 aylık süreçte bu sorunu çözememesine, sendikanın Mersin şubesini işgal ederek yanıt verdiler.
MLH işçileri, 11 aydır işbaşı yapabilmeleri için hiçbir girişimden sonuç alamadıklarını ifade ettiler. Sendika yöneticilerinin çözüme yönelik bir sonuç elde etmek için çabalamadığını belirten işçiler, seslerine kulak tıkandığını, verilen sözlerin yerine getirilmediğini düşündükleri için bu eylemi gerçekleştirdiklerini anlattılar.
“Boş Söz Değil, İşimizi İstiyoruz Başkan”, “11 Ayda Verilen Sözler Nerede?”, “İşimizi Geri İstiyoruz”, “Başkan Aranıyor Ücret Dolgun” gibi dövizleri sendika şubesine asan işçiler, yaşadıkları süreci de anlattılar. Bir MLH işçisi, “11 aydır bekleyiş içindeyiz, bu süreç içinde çeşitli sıkıntılar yaşadık. Girişimlerden hiçbir sonuç elde edemedik. Sendika yöneticileri bizlere kulaklarını tıkadılar ve bizler de bu geçen zamanda çeşitli oyunların döndüğüne şahit olduk” dedi. Bir başka işçi ise, “11 aylık süreç içinde işe geri dönüş için havuz sistemi oluşturuldu. Bu havuz sisteminde hak yendi, sonuçta 11 aydır işsiziz” diye konuştu. Yaşadığı maddi sıkıntıyı ifade eden bir başka işçi, çocuğuna süt, çocuk bezi alamadığını, artık karınlarını zor doyurur hale geldiklerini ve türlü sıkıntılar çektiklerini ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde limanda gerçekleştirilen iş bırakma eyleminin taleplerinden biri de 11 MLH işçisinin işbaşı yapmasıydı. Bu konuda anlaşmaya varıldığı söylenmesine rağmen, limandaki işçiler işbaşı yaptıktan sonra verilen sözler tutulmadı. Gelinen noktada MLH işçileri, sendika yöneticilerinin 11 işçinin işe geri dönebilmesi için somut adım atmasını, verilen sözlerin yerine getirilmesini talep ediyorlar. İşe geri dönüş yolunda sendika yöneticilerinden ve işveren tarafından net bir adım atılana kadar sendikadaki işgal eylemine devam edeceklerini ifade ediyorlar.
Sefaköy’de Şiir ve Müzik Dinletisi
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...