Buradasınız
İki Poğaça İçin 12,5 Yıl: İşte Burjuva Hukuku!

14 Haziran gecesi, İstanbul-Cihangir’deki bir marketin camları kırılarak hırsızlık yapıldığı ihbarı üzerine, olay yerine giden polis, kısa sürede şüpheliyi yakalamış. Şüpheli çaldığı iki poğaça ve iki meyve suyunu tüketirken yakalanmış. Yapılan incelemede marketteki paraya dokunulmadığı da anlaşılmış. Market sahibi bunun üzerine şikâyetçi de olmamış.
İfadesinde, “Açtım, param yoktu” diyen Selim Sercan, önce serbest bırakıldı. Fakat bir insanın açlığı karşısında marketin sahibi bile insafa gelirken, o açlığın nedeni olan kâr düzenini korumak üzere tesis edilmiş “yüce devlet”in hukuku insaf göstermedi. “Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlâl, mala zarar verme ve kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşyayı çalma” suçlarından 4 yıldan 12,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle Selim’ e dava açıldı.
Bu olay, üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen unutulmayan baklava çalan çocuklar davasını hatırlatıyor. O çocuklar 9 yıl hapisle cezalandırıldılar. Bu olayda şikâyetten vazgeçen market sahibine rağmen, “hırsızın” 12,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması, burjuva hukukunun gerçek yüzünü bir kez daha gösteriyor.
Büyük hırsızlık yapan, milyar dolarları iç eden, işyerini yalandan iflas etmiş gösterip işçilerin alacaklarını gasp eden, vergi kaçırmayı iş edinen patronlar söz konusu olduğunda, devlet hırsızlıkları büyük bir hünerle kapatıyor. Sahtekâr patronları cezalardan muaf tutabiliyor. Onlara ceza yerine adeta teşvik veriliyor.
Bugüne kadar hangi hükümet patronların isteklerini geri çevirdi? “700 liralık asgari ücret Anadolu için fazla” dediler, bölgesel asgari ücret uygulamasını hayata geçirecekler. “Kıdem tazminatı bizim önümüzü tıkıyor, iş yapamıyoruz” dediler, kıdem tazminatını gasp edecek yeni bir yasa çıkarmak istiyorlar. “Kriz çıktı, iflas edebiliriz” dediler, işçiye ait işsizlik fonunu patronların kasasına akıtmaya başladılar. Türkiye ekonomisinin önünü açıyorlarmış. Ama nasıl? İşçiyi sömürerek ve boğazındaki lokmayı da çalarak! Her şey daha güçlü, daha zengin patronlar için! İşçi aç, susuz, faturasını-kirasını ödeyemiyor, kimin umurunda?
Boşuna dememişler, “çalacaksan büyük çal” diye. Bir baklavaya 9 yıl, iki poğaçaya 12,5 yıl hapis! Sahtekâr ve sömürücü patronlara borç affı, vergi indirimi, teşvik! İşte patronların adaleti! İşte burjuva hukuku!
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...