Buradasınız
Mersin Emek ve Demokrasi Platformundan İzocam Ziyareti
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Tarsus’ta bulunan İzocam fabrikasında 18 Ocaktan bu yana grevde olan işçilere dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. 25 Ocakta gerçekleştirilen ziyarette Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş da hazır bulundu.
Çetintaş, yaptığı konuşmada şu hususlara değindi: “Türkiye’deki koşullar malum ama biz hiçbir zaman biat kültürüyle hareket etmedik, yani ne verirsek razı olun onunla yetinin politikasına boyun eğmedik. Bugün İzocam’da da ücret taleplerimiz onların dediği gibi değil. İzocam ücretleri düşük, 4 tane ikramiyeyi ücretlere giydirmiş durumda. Çok çeşitli ücretler var burada ama geneli düşük. Çünkü buradaki çalışma ortamı barış içerisinde olmadığı için ücretlerde de karışık bir politika var. Enflasyon TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 20 oranında değil. Pazarlardaki enflasyon yüzde 40 ila yüzde 60’lardadır. Biz yüzde 20 talep ettik ama işveren bunu kabul etmedi. Bize ‘size ikramiyeyi verelim, ana ücrette de yüzde 6 zam verelim’ dediler. Baştan 600 lira herkese seyyanen ücret verdiler. 2018 için 100 lira verdiler ama onlar daha önce enflasyonu vermişlerdi. Onu da geri çektiler. Bugün İzocam’ın dünyadaki en iyi 500 şirketin içinde önemli bir yeri var. Bunu çalışarak, üreterek, rekabet edecek bir seviyeye buradaki işçi arkadaşlarımız getirdi. En doğal hakkımız olan devletin kabul ettiği, TÜİK’in açıkladığı enflasyonu istedik. Ancak buna bile yanaşmayan bir yönetim anlayışıyla mücadele ediyoruz ve işçi arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilmeden mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz.”
2014’te İzocam’da örgütlenen Kristal-İş sendikası, İzocam yönetiminin itirazı nedeniyle yetkiyi ancak 2018’de almıştı. İlk toplu sözleşmede yaşanan anlaşmazlıktan ve 3 işçinin işten çıkarılmasından ötürü sendika grev kararı aldı. İşçiler İzocam yönetiminin düşük ücret dayatmasını kabul etmeyeceklerini ve grevlerini sürdüreceklerini ifade ediyorlar.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Alışmak ve Kurbağanın Kaderi
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...