Buradasınız
MESS Sözleşmesi, Sendikal Bürokrasi ve İşçilerin Taban Örgütlülüğünün Önemi
Yüz binlerce metal işçisini ilgilendiren ve diğer işçilerin yapacağı sözleşmelere de emsal teşkil edecek olan MESS sözleşmeleri, gangster Türk Metal bürokratlarının ihanetiyle sonuçlandı. Türk Metal’i ele geçirmiş olan bürokratlar, sözleşme öncesinde ve sonrasında işçilerin taleplerini hiçbir şekilde dinlemeden, işçilere danışmadan patronların önerdiği zammı aynen kabul ettiler. Üstelik yüzsüz sendika bürokratları işçileri muhatap alıp sözleşme hakkında bilgi dahi vermediler. Ama Türk Metal’in bu sınıf işbirlikçi ve ihanetçi tutumunu kabul etmeyen on binlerce işçi var. Bu işçiler her şeye rağmen çalıştıkları fabrikalarda sözleşmeye tepkilerini dile getirdiler ve getirmeye de devam ediyorlar. Pek çok fabrikada işyeri temsilcileri işçilerin karşısına bile çıkamıyor, korkup kaçıyor. Öyle ki, tepkilerin yoğunlaşması üzerine, Türk Metal’in genel sekreteri fabrikaları dolaşmaya başladı. Elbette amaç işçilere bilgi vermek değil, ihanete tepki gösteren işçilere gözdağı vermektir. Bu bürokratların ve patronların sopası rolünü üstlenen işyeri temsilcilerinin işçileri temsil etmediği yeterince açıktır.
On binlerce işçi Türk Metal’e yoğun bir tepki duyuyor ve sendika değiştirmek istiyor. İşçilerin gideceği sendikalardan birisi de Birleşik Metal-İş sendikasıdır. Nitekim gerek sözleşme sürecinde gerekse sonrasında Birleşik Metal-İş, Türk Metal’e haklı eleştiriler getirdi. İşçileri satan sözleşmeden sonra da bildiri yayınlayıp Türk Metal’den istifa çağrısı yaptı. Ancak Birleşik Metal-İş böyle bir çağrı yapmasına rağmen, bunun gereğini yerine getirme konusunda yeterli azim ve çabayı göstermemektedir.
Bu durumda işçiler ne yapmalılar? Belirtelim ki, işçi kardeşler iş başa düşmektedir. Çünkü sadece metal sektöründe değil diğer sektörlerdeki sendikaların da başına bürokratlar çöreklenmiş durumdadır. Üstelik bürokrasi konfederasyon düzeyinde daha da güçlüdür… Yukarıdan aşağıya sendika bürokratları biz işçilerin örgütlerini ele geçirmiş bulunuyorlar. Bizlerin örgütleri olan sendikaları kendi işyerleri gibi görüyorlar. Kendileri de adeta birer patron! Ailelerini de sendikaya yerleştirerek sendikalarımızı bir aile şirketine çevirmişlerdir. Bizlerden kesilen aidatlardan oluşan fonların üzerine oturmuşlar, istedikleri gibi kullanıyor ve çarçur ediyorlar. Tam da bundan dolayı işçiler sendikal bürokrasinin umurunda değil. İşçileri örgütlemek için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Nitekim sendikalı işçi sayısı her geçen gün düşüyor. Krizle birlikte on binlerce sendikalı işçi işten atıldı ve pek çok işyerinde sendikanın yetkisi düşürüldü. Milyonlarca işçinin çalıştığı bir ülkede sendikalı işçi sayısı 700 bini geçmiyor. Peki, biz işçiler bu duruma neden müdahale edemiyoruz?
Çünkü gerçekte örgütlü değiliz. Sendikalı işçiler sadece kâğıt üzerinde örgütlüler. İşçilerin işyerine dayalı bir örgütlenmesi yok. Yani taban örgütlenmesi eksik… İşyeri temsilcilerini bile işçiler seçmiyor, genelde sendika belirliyor. Türk Metal söz konusu olunca durum daha da ciddileşiyor: İşyeri temsilcileri patronların ve bürokratların ajanı olarak çalışıyor ve mücadeleci işçileri işten attırıyorlar.
Bir kez daha soralım: Bu durumda işçiler ne yapmalılar? Öncelikle bilmemiz gereken şu ki, tabanda örgütlenmeliyiz, işyeri temelinde sağlam bir örgütlülük kurmalıyız. İşyerlerinde taban örgütlerimizi yaratırsak çok güçlü oluruz, temsilcileri istediğimiz gibi seçeriz, bürokratlar bizden korkar, bizden habersiz hareket edemezler. Daha da önemlisi tabanda örgütlenen ve mücadele eden işçiler o bürokratları yakalarından tutup aşağı indirirler. Böylece sendikalar gerçekten de işçi örgütleri haline gelirler. Yapmamız gereken işyerinde taban örgütlülüğümüzü yaratmaya girişmektir. UİD-DER bu doğrultuda mücadele ediyor ve kapıları sonuna kadar mücadele etmek isteyen işçilere açıktır. UİD-DER’i sendikaların tabanından, grev ve direnişlerden gelen işçiler kurdular. UİD-DER’in amacı işçilerin ulusal ve uluslararası birliğini sağlamaktır. Sendika bürokratlarına karşı tabanda örgütlenmek ve sendikalarımızı ele geçirmek için UİD-DER saflarında birleşelim!
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Devlet İşsizlik Oranlarını Açıkladı
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...