Buradasınız
Milyonlar İsyanda, Milyonlar Meydanlarda!

Dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun kapitalizm altında dünyanın tüm işçilerinin kaderi ortaktır. Büyüyen yoksullaşma, hak gaspları, baskıcı ve antidemokratik uygulamalar, sürüp giden savaşlar, birbirini izleyen krizler dünya işçi sınıfını ve emekçileri nefessiz bırakıyor. Buna karşılık dünya işçi sınıfının öfkesi sokaklara taşıyor; “nefes almak istiyoruz” diyerek meydanlara çıkıyor. Dünya genelinde emekçi isyanları ve kitlesel grevler artıyor, işçi sınıfı bu adaletsiz ve çürümüş düzene olan tepkisini daha güçlü biçimde açığa vuruyor.
Peru’da on binlerce emekçi “Lima’yı al” sloganıyla ayakta!
Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’nun 7 Aralıkta bir Kongre darbesiyle görevden alınmasının ardından başlayan kitlesel protestolar, tüm ülkeye yayılan genel grevlerle devam ediyor. Protestoların; tekellerin, burjuva devlet ve siyaset yapısının oluşturduğu oligarşi karşıtı bir emekçi isyanına dönüşmesi üzerine Dina Boluarte hükümeti 14 Ocakta yeniden OHAL ilan etti, kimi şehirlerde sokağa çıkma yasağı getirdi, polise ve orduya tam yetki verdiğini açıkladı.
Peru Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGTP) başta olmak üzere sendikaların, köylü örgütlerinin, öğrenci birliklerinin ve sosyalist örgütlerin çağrısıyla 19 Ocakta ulusal genel grev kararı alındı. Günler öncesinden başkent Lima’ya yürüyüş başlatan emekçiler, 19 Ocakta ülkenin dört bir tarafında “Lima’yı al” sloganıyla meydanlara indiler.
Dün genel greve giden Perulu emekçiler, Kongre darbesini protesto ediyor. Darbeci Kongrenin kapatılmasını, 54 kişinin öldürülmesinden sorumlu Dina Boluarte’nin istifa etmesini, yeni bir anayasa ve kurucu meclis oluşturulmasını, seçimlere gidilmesini talep ediyorlar.#ParoNacional pic.twitter.com/wDDYsJXb1e
— UİD-DER (@uid_der) January 20, 2023
Üretimi durdurarak anayolları trafiğe kapatan işçi ve emekçiler, 100’den fazla yerde barikat kurdular. Perulu işçi ve emekçiler kapitalist saldırı politikalarının, işsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun son bulmasını, taleplerinin dikkate alındığı demokratik bir rejimin kurulmasını istiyorlar. Şu ana kadar 62 kişinin öldürülmesinden sorumlu Cumhurbaşkanı Dina Boluarte’nin istifa etmesini, darbeci Kongrenin dağıtılmasını, yeni bir anayasa ve kurucu meclis oluşturmak üzere derhal seçimlere gidilmesini talep ediyorlar.
OHAL ilan eden, asker ve polisi meydanlara indiren darbeci Boluarte hükümeti, emekçilerin isyanını ezmeye çalışıyor ama başaramıyor. Demokratik hakların yok edildiği, milyonların gıda sorunuyla yüz yüze kaldığı Peru’da işçiler, köylüler, öğrenciler oligarşinin ve darbeci sağcı hükümetin baskı ve zorbalığına sessiz kalmıyor, mücadeleye devam ediyorlar.
İngiltere’de grev rüzgârı fırtınaya döndü
İngiltere’de hayat pahalılığı işçi sınıfının yaşamını sarsmaya devam ettikçe işçiler de kitlesel grev ve eylemlerle ülkeyi sarsmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında başlayan grevler, tüm sektörlerden işçilerin katılımıyla büyüyor. Uzun bir durgunluk döneminin ardından işçilerin yeniden ayağa kalkışını büyük bir endişe ve korkuyla karşılayan sermaye sınıfı ve iktidar, grevleri yasaklamaya yönelik hamlelerini ve saldırılarını daha açıktan yürütüyor.
Muhafazakâr Parti hükümeti uzun bir süredir grevleri etkisizleştirmek ve mücadeleci sendikacılık anlayışını ezmek için “sert yasalar” üzerinde çalıştıklarını ifade ediyordu. Nitekim ulaşım sektöründeki grevler sırasında asgari düzeyde hizmet verilmesi zorunluluğu getiren bir yasa tasarısını Ekim ayında parlamentoya sunmuştu. Şimdi de buna sağlık, eğitim, itfaiye, sınır güvenliği ve nükleer enerji sektörlerini de ekleyerek genişletmeye çalışıyor. Tasarının yasalaşması durumunda, işçiler greve çıktıklarında “minimum hizmet” dayatması ile karşı karşıya kalacaklar. Bu saldırıyla birlikte grevler fiili olarak engellenecek, greve çıkan işçiler işten atılabilecek ya da sendikalara para cezası verilebilecek. Dünya işçi sınıfının mücadelesi sayesinde kazanılmış grev hakkına yönelik bu saldırı, sendikaların ve işçilerin eylem ve grevleriyle protesto ediliyor.
Ulaşımdan sağlığa, eğitimden iletişime birçok sektörde giderek sıklaşan aralıklarla grev kararları alınıyor; grev karşıtı yasalara göre greve çıkmak için gereken yasal eşikler aşılıyor, farklı sektörlerden işçilerin mücadelesi giderek ortaklaşıyor. Ekonomik taleplerle başlayan mücadele işçilerin kazanılmış demokratik haklarından biri olan grev hakkı mücadelesiyle birleşiyor. 16 Ocak akşamı Başbakanlık Ofisi karşısında düzenlenen protestoda işçiler ve mücadeleci sendikalar grev haklarına sahip çıkacaklarını gösterdiler. Yeni eylem takvimlerini açıklayan sendikalar, bu tasarının yasalaşmasına izin vermeyeceklerini açıkladılar.
Grev takvimlerini ardı ardına açıklayan birçok sektörden işçiler Şubat ve Mart aylarını da grevlerle geçirecek. 18 ve 19 Ocakta gerçekleşen hemşirelerin grevini takiben Londra’da dayanışma yürüyüşü gerçekleştirildi. Hemşireler, 6 ve 7 Şubatta da grevde olacaklarını açıkladılar. Ayrıca UCU üyesi 70 bin üniversite çalışanı ülke genelinde bütün üniversitelerde iş bırakacak, Şubat ve Mart ayları boyunca toplamda 18 gün greve çıkacaklar. Ambulans işçileri ise hükümetin enflasyonun üzerinde ücret zammı talebini reddetmesinin ardından 6 ve 20 Şubatta, 6 ve 20 Martta 4 gün daha greve çıkacaklarını duyurdular.
Grevleri birleşik ve koordine şekilde yürütme kararı alan mücadeleci sendikalar, 1 Şubatta grevlerini ortaklaştıracaklar. 100 bin kamu emekçisinin, 150 binin üzerinde öğretmenin, 70 bin üniversite çalışanının, 50 bine yakın demiryolu işçisinin iş bırakacağı 1 Şubatta 400 bine yakın işçi grevde olacak. Aynı gün İngiltere Sendikalar Konfederasyonunun “Grev hakkına sahip çık” çağrısıyla ulusal grev ve eylem günü ilan edildi. Yüzbinlerce işçi ve emekçinin grev meydanlarında ve ülkenin dört bir yanındaki kent meydanlarında olacağı 1 Şubat, mücadelenin ivme kazanacağı gün olacak. İngiltere işçi sınıfı meydanlara akmaya, kış aylarını grev ateşiyle ısıtmaya devam edecek.
Fransa’da milyonlar emeklilik hakkının gaspına “hayır” diyor!
Fransa’da Macron hükümeti 2019’dan bu yana “reform” adı altında emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istiyor. Başta Genel İşçi Sendikası (CGT) olmak üzere çeşitli sendikaların çağrısıyla 19 Ocakta genel grev gerçekleştirildi. Kent meydanları işçi kitleleriyle dolup taştı. Başkent Paris başta olmak üzere onlarca şehirde düzenlenen protesto gösterilerine yaklaşık 2 milyon işçi ve emekçi katıldı. Eğitim, ulaşım, petrokimya gibi birçok önemli sektörde işçilerin grevi adeta hayatı durdurdu.
İşçi sınıfı ve gençlik Fransa’nın dört bir köşesinde düzenlenen genel grevde meydanlara döküldü. İşçi sınıfı, sermayenin has temsilcisi Macron hükümetinin emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkartılmasını protesto ediyor.#greve19janvier pic.twitter.com/gOep7HeI2s
— UİD-DER (@uid_der) January 19, 2023
İşçiler, “değil 2 yıl, bir gün bile fazla çalışmak istemiyoruz” diyorlar. Mevcut emeklilik sisteminin sürdürülemez olduğunu, bütçenin yeterli olmadığını söyleyen hükümete “bütçe yetersizse patronların vergilerini arttırın” diyerek faturanın kendilerine kesilmesine izin vermeyeceklerini söylüyorlar. Kazanılmış haklarının gaspına “Hayır” diyen ve gelecekleri için mücadele eden birçok genç işçi ve öğrenciler de protesto gösterilerinde yerini aldı. 31 Ocakta bir kez daha genel greve gideceğini duyuran Fransa işçi sınıfı, emeklilik hakkını gasp ettirmemekte kararlı!
İran’da petrol işçileri greve çıktı
Baskıcı molla rejimine karşı verdikleri mücadeleyle 2022 yılına damga vuran İranlı emekçilerin isyanı dört ayı geride bıraktı. Kitlesel protesto gösterilerine büyük işçi grevlerinin eklenmesiyle emekçilerin mücadelesi daha da güçleniyor. 17 Ocakta Abadan ve Mahşehr kentleri dâhil olmak üzere birçok kentte petrol ve rafineri işçileri bir kez daha greve çıktı. Ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrokimya sektöründe çalışan işçiler, hem molla rejimine öfkelerini haykırdı hem de ücret artışı, iş güvenliği önlemlerinin arttırılması, vergilerin düşürülmesi, emeklilik haklarının ve ücretlerinin arttırılması, ücretsiz sağlık hizmeti taleplerini yükseltti.
İran’da Eylül ayında Mahsa Amini’nin katledilmesiyle başlayan isyan, baskıcı molla rejiminin tarihe gömülmesi için yürütülen büyük bir mücadeleye, bir devrimci duruma dönüştü. Gençler, kadınlar, işçiler yani molla rejiminin baskı ve yasaklarıyla nefessiz bırakılan emekçiler, rejimin uyguladığı korkunç şiddete rağmen geri adım atmıyor. İran tarihinde önemli mücadeleler veren ve değişimler yaratan petrol ve rafineri işçileri de gerçekleştirdikleri büyük grevlerle bir kez daha egemenlere işçi sınıfının gücünü gösteriyor.
- 8 Mart’ta Dünya Meydanları İsyan Meydanlarına Dönüştü!
- Fransa’da Yeniden Genel Grev
- Almanya’da “Uyarı Grevleri” Devam Ediyor
- Japonya ve Kore Demiryolu İşçileri “Savaşa Hayır” Diyor
- Japonya’da Savaşa ve Nükleer Silahlanmaya Karşı Mücadele Büyüyor
- Tunus ve Almanya’da İşçi Eylemleri
- Japonya’nın Savaş Hazırlıkları Çiftçileri Vurdu
- İspanya’da Yüz Binler Haykırdı: Sağlık Temel İnsan Hakkıdır!
- Fransa’da Milyonlar Yine Meydanlarda!
- İngiltere’de 500 Bin İşçi Grevde!
- Fransa’da Milyonlar Ayakta!
- Peru: Emekçilerin İsyanı Büyüyor!
- Venezuela: İşçiler Sefalet Koşullarını Kabul Etmiyor
- Fransa: Fırın İşçileri Artan Enerji Fiyatlarına Karşı Sokaklarda!
- Milyonlar İsyanda, Milyonlar Meydanlarda!
- Perulu Emekçilerin Mücadelesi Sürüyor!
- İngiltere İşçi Sınıfı Yeni Yıla Yeni Grev Dalgasıyla Girdi
- 2023’e Girerken İşçi Sınıfının İsyan Fırtınası Sürüyor
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Belçika’da Yoksullaşmaya Karşı Grev
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...