Buradasınız
Mısırlı Emekçiler Mübarek’i Göndermekte Kararlı
Aynı saatlerde ordunun iktidara doğrudan el koyması söylentileri de ayyuka çıkınca, kitleler “ne Süleyman’ı ne de orduyu istiyoruz” sloganlarıyla böyle bir müdahaleyi kolay kolay kabullenmeyeceklerini haykırdılar. Eski İstihbarat Şefi Ömer Süleyman’ın Mübarek’in yerine geçerek rejimi aynen devam ettirmesi kitlelerin öfkesini biliyor. Ordunun çıplak bir askeri rejimle yönetime el koyma düşüncesi de benzer bir öfkeye yol açıyor. Ordu, aslında kitleleri eve yollamak için elinden geleni yaptığı halde, kitle hareketinin diriliği karşısında tarafsızmış görüntüsünü korumaya çalışıyor ve kitlelere açıktan bir saldırı düzenlemekten kaçınıyor.
Düzen güçlerinin kitle hareketini pasifize etme çabalarına rağmen, Mısırlı emekçiler günlerdir yaptıkları kitlesel eylemlerle Mübarek istifa etmeden eve dönmemekte kararlı olduklarını gösterdiler. “Aslanı uyandırdık, artık bırakamayız. Mübarek’i gönderemezsek, bu protestolar durduğunda yine canımızdan oluruz. Bizlere daha azgınca saldırmaya devam eder” diyen emekçiler, 17 gündür Tahrir Meydanını terk etmediler ve ülkenin dört bir yanında protesto gösterilerini sürdürdüler.Kahire’de ve İskenderiye’de yüz binlerin katıldığı protesto gösterileri devam ederken, on binlerce işçi greve çıktı. 9 Şubatta ulusal ölçekte ilan edilen grev 10 Şubatta daha da kitleselleşerek yaygınlaştı. Çeşitli sektörlerden 20 binden fazla fabrika işçisinin yanı sıra, Telekom işçileri, Süveyş Kanalı Şirketi işçileri, otobüs şoförleri, belediye işçileri, doktorlar, hemşireler, avukatlar da grevdeler. Mübarek’in yetkilerini devrettiğini açıklayarak bir geri adım atmasında, halk isyanının işçi grevleriyle bir üst aşamaya sıçramasından korkmasının etkili olduğu çok açık.
Muhalif grupların Baradey başkanlığında oluşturdukları heyetin 6 Şubatta Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman’la görüşmeleri ilk görüşmenin ardından kesilmişti. Aralarında Müslüman Kardeşler’den temsilcilerin de bulunduğu heyet, görüşmelere devam etme koşulu olarak Mübarek’in çekilmesini ve tutuklu göstericilerin serbest bırakılmasını öne sürüyordu. Mübarek ise, utanmadan “Eğer bugün istifa edersem kaos olur” diyerek koltuğuna sıkı sıkı yapıştı. Oysa kaosa neden olan bizzat Mübarek ve onun rejimidir. Bir yandan kitleleri yatıştırmak için memur, işçi, asker ve emeklilerin maaşlarına yüzde 15 zam yaptığını açıklayan
hükümet, öte yandan sokaklara dökülen emekçilere saldırmaya devam ediyor. Protestocuları gözaltına alan, işkenceli sorgulardan geçiren, 300’den fazla insanı katleden ve binlercesini yaralayan diktatörlük, bu katliamın duyulmasını engellemek için basını da baskı ve gözaltılarla engellemeye çalışıyor. Ancak Mübarek diktatörlüğü Mısır halkının ve Mısırlı kardeşlerini izleyen dünya işçilerinin gözünden ve hafızasından bu katliamı silemeyecek. Nitekim Mısır halkına destek vermek için Fransa, Almanya ve ABD de dâhil olmak üzere pek çok ülkede gösteriler düzenleniyor. Amerika’da Mısır elçiliğinden Beyaz Saray’a Mübarek karşıtı sloganlar atarak yürüyen emekçiler, Mübarek’in defolup gitmesini isteyen pankartlar taşıdılar.Başını ABD’nin çektiği emperyalist güçler ise Mübarek gitse bile ABD ve İsrail’in Ortadoğu politikalarını eskisi gibi destekleyecek ve aynı işbirliğini sürdürecek bir rejimin devamı için çaba harcıyorlar. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez, Mübarek’i savunarak şöyle diyor: “Cumhurbaşkanı Mübarek’e yapılan tüm saldırılara rağmen, onu yıllardır tanırım. Cumhurbaşkanlığı boyunca, Ortadoğu’da savaşı önleyerek birçok yaşamı kurtarmış kişilerden biri olarak ona itibar ederim.” Biz de Şimon Perez’i çok iyi tanırız. Yaptığı katliamları unutmadık. Katiller birbirini savunmaktan geri durmuyorlar. Ancak emekçilerin öfkesinin topunu birden boğacağı günler de yakındır.
Bericap Direnişinden Kareler!
Mısır Halkı Mübarek’i Devirdi!
- İngiltere’de Göçmen Düşmanlığı, Irkçı ve Faşist Yükseliş Protesto Edildi
- İşçilerin Kapitalist Sömürüye ve Emperyalist Savaşa Öfkesi Büyüyor!
- Bangladeş’te Gençler, Emekçiler Ayakta!
- Şerife Muhammedi’ye Özgürlük!
- Samsung Electronics’te Tarihi Greve Çıkan İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- İngiltere’de Seçimlerin Ardından On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlarda
- Kapitalizmde Sorunlar da Dünya İşçilerinin Mücadelesi de Büyüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- İngiltere’den ABD’ye Yüzbinler Filistin Halkı için Meydanlarda
- Güney Kore’de Tarihi Grev: Samsung Elektronik İşçileri İlk Kez İş Bıraktı
- Avrupa’da Tarım Emekçilerinin Mücadelesi Sürüyor
- İranlı Emekçiler Her Şeye Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor
- İsrail’in Gazze’deki Saldırıları Sürüyor, Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Büyüyor
- Nakba’nın 76. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Yeniden Meydanlarda
- Arjantin’de 24 Saatlik Genel Grev
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri ve Savaş Karşıtı Gösteriler Büyüyor
- İtalya’da İş Cinayetleri ve Sağlık Sistemi Protesto Edildi
- ABD Üniversitelerinde Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Yayılıyor
- Arjantinli Emekçiler Eğitimde Bütçe Kesintisine Karşı Ayakta
Son Eklenenler
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....