Buradasınız
Daha Örgütlü 1 Mayıs’lar İçin Haydi UİD-DER’e
Kartal’dan bir UİD-DER’li öğretmen
Yüz binlerce işçi, emekçi, öğrenci sabahın erken saatlerinden itibaren Taksim Meydanı’na aktı. 1 Mayıs mitingine katılmak, taleplerini haykırmak, emperyalist savaşa, krize, patronların, işçi sınıfını daha fazla sömürmek için getirdikleri yasalara, gençlerin canını yakan sınav sistemine “hayır” demek için, ezilen Kürt halkının demokrasi taleplerine “evet” demek için alandaydı yüz binlerce kişi.
Gelemeyenler, gelmekten çekinenlerin aklı gün boyu Taksim Meydanı’nda kaldı. Taksim’de “olay” olmamıştı. Ertesi gün işyerlerimizde “demek ki miting alanlarına yüz binlerle gidersek, polis, devlet özellikle germezse, mitinglerde olay olmuyormuş”u konuşuyorduk. 1 Mayıs’tan önce yapılan “mitinglere giden coplanır, gaz yer” konuşmaları, yerini, “eskiden mitinge giden arkadaşlarımızın çağrısıyla biz de eylemlere giderdik, aslında ne güzel günlerdi, ne oldu da böyle olduk?” konuşmalarına bırakmaya başladı. Bu sadece “olaysız” geçen bir eylem gününün değil aynı zamanda burjuva medyada bile zoraki de olsa “yüz binler” diye telaffuz edilen muazzam kalabalığın yarattığı bir durumdu.
1 Mayıs sabahı biz de derneğimizin şubesinden yola çıkıp erkenden alanda yerimizi almak için koştururken, Taksim Meydanı’na damara akan kan gibi kitleler ilerliyordu. 1 Mayıs öncesi sendikalarımızda bir çalışma yapılmadığı halde alana doğru akan işçileri gördükçe, coşkuyla miting alanına akan bu insan selinin örgütlü olduğunda nasıl bir güce dönüşeceğini düşünemeden edemiyor insan! İşçiler, gençler, yaşlılar, daha 2-3 aylık bebekleriyle alana gelmiş anneler, annelerinin eteklerine yapışmış bebekler ve görme engelli eylemcilerle alan birkaç kere dolup dolup taşmıştı 1 Mayıs günü. Biz UİD-DER saflarında yerimizi alıp, işçi disiplinimizle saatler sonra alana vardığımızda bile hâlâ alanda kıpırdayacak yer yoktu. Bu, yıllardır özlediğimiz bir 1 Mayıs’tı. İşçi kardeşlerimizin 2-3 aylık bebeklerini bile kapıp getirecekleri kadar sınıflarına güvendikleri bir gün haline gelmesi, bundan sonraki 1 Mayısların daha kitlesel, daha coşkulu geçeceğine dair umutlarımızı güçlendiriyor.
Bu 1 Mayıs’ta miting alanında da örgütlü olmanın anlamı bir kere daha ortaya çıktı. Biz yürüyüşe daha yeni başlarken, küme küme alandan ayrılarak yanımızdan geçen işçiler, kortejler dışında dolaşan kalabalıklar örgütsüzlüğü gösteriyordu. Bir işçi 1 Mayıs mitingine ve eylemlere ilk kez katıldığında, “vay be ne kadar çokmuşuz” diye düşünür. Birlikte hareket ederse neleri değiştirebileceğini düşünüp heyecanlanır, sınıfına güvenmeye başlar. Ama patronları bu kadarı korkutmaz. Onlar zaten ne kadar olduğumuzu biliyorlar. Ama onları korkutan şey örgütlülüğümüzdür.
UİD-DER’li işçiler olarak, 1 Mayıs’tan aylar önce başlayan hazırlıklarımızla, en ince detayların hesaplanmış olmasıyla, gidişin-gelişin planlanmasıyla, işçi disiplinimizle, alana girerken de çıkarken de dağılmadan tek bir beden, tek bir ruh gibi davranmamızla örgütlülüğümüzü gösterdik. İşyerlerinde bizi çok sıkı disiplin altında çalıştıran patronlar sınıfına karşı da, bize gevşekliği önerenlere karşı da, “işyerinde nasıl disiplinliysek, mücadelemizde de, eylem alanında da disiplinliyiz, yalnızca öfkemizle değil, kararlılığımızla, örgütlülüğümüzle bu kavgada zafere ulaşacağız” dedik her adımda. Biz alandan çıkarken, orta yaşlı bir kadın işçinin, “bunlar geçen yıl da böyle güzel, birlikte, coşkulu çıkıyorlardı” demesi bize aslında işçilerin birlik, beraberlik ve örgütlü duruşa olan özlemini özetliyordu.
Kapitalist düzen ağlarını üzerimizde örmeye, kanımızı emmeye devam ettikçe, işçi kardeşlerimiz elbet gerçekleri görecek. Bilinçli işçiler kendileri, çocukları ya da sınıf kardeşleri için daha kötü bir yaşama asla razı olmayacak. Mücadele hep devam edecek. Ama mücadeleyi büyütmek gerek! 1 Mayısları örgütlemek sınıf mücadelesini de örgütlemektir aslında. 1 Mayısları bir günden ibaret görenler, onu geçiştirip “bugün bir geçse” demeye devam edecekler, ama hayatını mücadeleye adayanlar her günü 1 Mayıs’a döndürdükçe kapitalizmin çarkı duracak.
Son Eklenenler
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...