Buradasınız
UİD-DER’in Coşkusu ve Disiplini
Tuzla’dan bir işçi
Bu yıl, yüz binlerce işçi-emekçi, toplumun her kesiminden insanlar, Taksim Meydanı’nda yapılan 1 Mayıs kutlamalarına büyük bir coşkuyla katıldı. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak işçi sınıfına yakışır disiplinimiz ve coşkumuzla, görkemli bir şekilde alandaki yerimizi aldık. Daha Şişhane yokuşunda toplandığımız andan itibaren tüm gözler bize çevrilmişti. Etraftan geçenler hayranlıkla kortejimizi izliyorlar, sloganlarımıza eşlik ediyorlardı.
Bir gelincik tarlasını andıran kortejimizin kenarından geçenler, UİD-DER’in kızıllığının büyüsüne kapılmış bir şekilde “UİD-DER ne demek? Bu kadar kalabalık nereden çıktı?” gibi birçok soru soruyorlardı. UİD-DER’in bu kitleselliği boş bir kalabalık yığını değildi elbette. Dövizlerimizle, pankartlarımızla, sloganlarımızla işçi sınıfının en can yakıcı taleplerini alana taşıdık. Ezilen halklara özgürlük istedik. Yaşadığımız sorunların çözümlerini tüm gücümüzle gür bir sesle haykırdık. İşçi sınıfının uluslararası birliğini haykırdık: “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!”
Görkemli duruşumuz ve anlamlı taleplerimiz basının da dikkatini çekmişti. 1 Mayıs sonrasında Radikal köşe yazarlarından Jale Özgentürk, derneğimizin 1 Mayıs’a anlamlı bir şekilde katıldığını şöyle kaleme almıştı; “Bir başka anlamlı grup ise ‘Bütün dünyanın işçileri birleşin’ sloganını rehber alan Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’ydi. 2006’da kurulan dernek, sadece Türkiye’de değil, İran’da, Japonya’da, ABD’de, Avrupa’da yani dünyanın her köşesinde yaşayan işçilerin sorunlarıyla ilgileniyor. Tüm dünyada ‘ücretlerin artmasını, sendikal hakların verilmesini’ talep ediyor. Sohbet ettiğim işçiler amaçlarını da şöyle özetliyor: ‘Sınıf mücadelesini sadece ulusal değil uluslararası düzeyde de örgütlemek gerektiğine inanıyoruz. Bizler, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğuna ve bu yüzden de hem birliğinin hem de mücadelesinin uluslararası düzeyde sağlanması gerektiğine inanıyoruz.”
Derneğimiz bu yıl da düzeni, disiplini ve coşkusuyla örnek oldu. Bu durum göğsümüzü kabartıyor ve omuzlarımıza yeni sorumluluklar yüklüyor.
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...