Buradasınız
İlk 1 Mayıs’ımdı, Heyecandan Uyuyamadım
Sarıgazi’den bir lise öğrencisi

Merhaba UİD-DER’li kardeşlerim,
Bu benim ilk 1 Mayıs’ımdı ve ilk 1 Mayıs’ıma UİD-DER ile katıldım. Aslında ben UİD-DER’i o kadar büyük bir dernek diye düşünmüyordum. Kendi çapında bir dernek diye düşünüyordum. Ta ki 1 Mayıs’a kadar. Tabii 1 Mayıs’a katılmayı çok istiyordum ama babam bana izin vermiyordu. Bir gece önce yine izin istedim. Babam yine izin vermedi sonra ben zorladım, direttim ve onu ikna ettim.
İlk 1 Mayıs’ım olduğu için de çok heyecanlıydım. Öyle ki o gece heyecandan uyuyamadım. Sadece 2 saatlik bir uykuyla katıldım 1 Mayıs’a. Sabah 6.30’da uyanıp güzel bir kahvaltı yaptık dayımla. Sonra arabamız gelir gelmez yola çıktık ve heyecanım daha bir arttı. 1 Mayıs alanına geldiğimizde hemen bir düzen oluşturduk ve Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe başladık. Ben o kortejde bu kadar işçinin bir araya geleceğini düşünmemiştim. Öyle güzel bir kortej oluşturduk ki böyle olacağını beklememiştim. Ama UİD-DER içerisinde bu mücadeleye inanan, gönüllü olarak çalışan insanlar var ve ben de o insanlarla birlikteyim. Bu, beni çok mutlu etti.
Taksim Meydanı’na doğru giderken sloganlarımızla, marşlarımızla yürüdük. Şarkılar söyledik. Sonra meydana girdiğimizde alan o kadar kalabalıktı ki ben de “işte bu” dedim. “İşte işçilerin mücadele bayramı 1 Mayıs bu” dedim. Ancak sendikacıların konuşmalarını uzun ve sıkıcı buldum. Meydanda en çok hoşuma giden şey, saygı duruşunda 1 Mayıs şehitlerini anmamızdı. Bugünü yaratan insanları hep birlikte bir kere daha andık.
Sonra meydandan ayrıldık. Dönüş yolumuz Şişli yönünden oldu. Yine çok güzel bir yürüyüş yaptık. Biz yürürken etrafımızdaki herkes, balkonlardan, camlardan sarkan insanlar bize bakıyordu. Bu da çok dikkatimi çekti ve ayrı bir güzellik kattı. Otobüslere bindiğimizde hepimiz çok yorgunduk ama bu yorgunluk tatlı bir yorgunluktu. Ben de o yorgunlukla arabada uyuyakalmışım. Sonuçta her ne kadar yorgun olsam da 1 Mayıs’a bir daha gideceğim. Bir daha UİD-DER ile gideceğim. Çünkü gerçekten muhteşem bir düzen vardı ve bana çok güven verdi, kendime olan güvenim arttı. Çok keyifli bir 1 Mayıs geçirdim. Teşekkürler UİD-DER!
Togo Ayakkabı İşçileri Mücadelede!
UİD-DER’in Coşkusu ve Disiplini
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...