Buradasınız
Uyanan İşçiler Tuhaf Konuşmaya Devam Edecekler
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler

Ankara’da UİD-DER’in çalışmalarına katılan işçiler olarak yanımıza direnişteki TOGO ayakkabı işçilerini de alarak UİD-DER Tiyatro Topluluğu’nun sahneye koyduğu “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” adlı oyunu izlemeye Gebze’ye gittik. UİD-DER’li işçilerin yaptığı her işte olduğu gibi yine gururlandık, coşkulandık, öğrendik.
Oyun işçilerin hayatlarını patronlar için tükettiğini ve patronların bu düzeni devam ettirmek için silahlı güçlerden kültürel, ahlâki değerlere kadar her şeyi işçileri kandırmak oyalamak için kullandığını eğlenceli bir dille anlatıyordu. Oyunun Mısır’da kölelerin yaşadığı bir dönemde geçmesi ve oyunun sonunda sinevizyondan gösterilen bir video yardımıyla Mısır halkının başlattığı ayaklanmayla diktatörleri alaşağı ettiğinin hatırlatılması ise hem duygularımızı hem de bilincimizi hareketlendirdi. Bir kez daha hatırladık ki sermaye düzeni çok çeşitli yöntemlerle işçilerin bilinçlerini bulandırsa da, işçileri işsizlik, açlık, silahlı kuvvetlerle ne kadar korkutsa da, işçiler ve emekçiler eninde sonunda kendilerine yapılanların hesabını soracak, birbirlerinden etkilenecek, öğrenecek ve örgütlü bir bilinçle yönlendirildiğinde ise kendi iktidarlarını kurabilecekler.
Oyunu izleyen TOGO işçisi bir arkadaşımızın oyun hakkında söylediği şu sözler ise UİD-DER’in işçiler için ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. Arkadaşımız dedi ki, “Biz iki ay önce direnişe çıktığımızda kafamıza taş düştü ama bizim kafamıza taş düştüğünü ben bu oyunu izleyince anladım.”
Dostlar, biz işçiler hayatın zorluklarının, yaşamın her alanında haksızlığa uğradığımızın, dünyada adaletsiz bir dağılım olduğunun zaten farkındayız ama bunun bizlerin işçi, birilerinin patron olmasından, bu patronların bu düzeni devam ettirmek için her şeyi kullanarak gözlerimizi bağlamasından kaynaklandığını bilemiyoruz. Ama UİD-DER ve UİD-DER’li işçiler her türlü aracı kullanarak bu bağları birer birer, beşer onar çözüyor.
Bu özgürlük ve eşitlik şarkısına, bu hak ve adalet isyanına, bu sınıf kavgasına hepimiz ortak olalım. UİD-DER’i ve çalışmalarını olabildiğimiz her alanda destekleyelim ki lüks içindeki hayatlarında bizim yoksulluğumuzu aşağılayan patronlardan hesap soracağımız günler daha da yaklaşsın.
UİD-DER YÜRÜYOR MÜCADELE BÜYÜYOR!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/