Buradasınız
Tuzla’da “İşçi Ölümlerini Durduralım!” Semineri
Bir tekstil işçisi

İşçilerin en can yakıcı sorunlarının çözümü yolunda mücadele eden UİD-DER, yeni bir kampanya başlattı. “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyamızın açılışını çok sayıda işçi kardeşimizin katıldığı bir seminer ile yaptık. Tuzla temsilciliğimizde gerçekleştirdiğimiz etkinliğimize her sektörden işçinin yanı sıra, direnişlerini sürdüren Süreyyapaşa Hastanesi işçileri, Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut Şengül, Şube Sekreteri Erol Kanberoğlu ve Şube Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Arıkan, İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nden Erkan Aslan katıldı.
Derneğimizin 7. sezon açılış etkinliğinin görüntüleri ile başlayan seminerimizde, iş kazası geçiren işçilerin ve derneğimize röportaj veren acılı işçi ailelerinin görüntülerine de yer verildi. Tersaneden inşaata, madenden denizciliğe, tekstilden taşımacılığa, metalden petrokimyaya pek çok sektörden işçinin iş kazası görüntüleri insanın kanını donduracak cinstendi.
İşçileri ölüme götüren meslek hastalıklarına da değinildi. Çok sancılı ve tedavi edilemeyen silikozis hastalığına yakalanmış işçilerle yapılan röportajlara da yer verildi. Röportajlar, kot taşlama işçilerinin, patronların iş güvenliği önlemlerini almaması yüzünden nasıl da ömürlerinin baharında ölüp gittiğini çok can yakıcı bir biçimde ortaya koyuyordu. Hastalık ile boğuşan işçilerden biri doktora gitmeye korktuğunu söylüyordu: “Benim bir çocuğum var. Biliyorum doktora gidersem hasta olduğumu söyleyecek. Zaten çalışamıyorum, o zaman biterim. Hayattan koparım.”
İki bölüm halinde gerçekleşen seminerin ikinci kısmında işçilerin sorularına cevap arandı. Bir tekstil işçisi, iş güvenliği uzmanının işyerine gelip “bir sorun var mı?” diye sorduğunu, ama işçilerin “acaba gidip patrona söyler mi?” diye çekindiğini anlattı. İşçilerin işten atılma korkusuna vurgu yaptı. Süreyyapaşa direnişçisi bir işçi, UİD-DER’in kampanyasının da amacı olan düşüncelerini şu sözlerle anlattı: “Bizim buradan öğrendiğimiz şeyleri gidip diğer işçi arkadaşlarımız ile de paylaşmamız gerekiyor.” Genel-İş 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut Şengül bir konuşma yaparak UİD-DER’in kampanyasının çok anlamlı olduğunu, ama bunun tek başına yetmeyeceğini ve sendikaların da bu meseleye el atması gerektiğini belirtti.
Kampanyamızın temel amaçlarından bir tanesi de işçiler arasında duyarlılık yaratıp iş kazalarının kader olmadığını, alınacak önlemlerle engellenebileceğini gösterebilmektir. İş kazalarının kader değil, birer cinayet olduğunu anlatabilmektir. UİD-DER’in başlattığı kampanyaya güç verelim ve işçi ölümlerinin önüne geçelim.
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...