Buradasınız
Hacettepe İşçisi Mücadeleyle Taleplerini Kabul Ettirdi

Hacettepe Hastanesi’nde garson, temizlik ve posta personeli olarak taşeron şirkette çalışan işçiler, taşeron çalışma biçiminin yarattığı hak kayıplarına karşı uzun yıllardan beri mücadele ediyorlar. Yaklaşık bir ay önce internette yayınlanan yeni ihale şartnamesinde haklarının daha fazla kırpılması ve yeni baskılara yol açacak maddelerin şartnameye girmesi üzerine taşeron işçiler yine eylemler örgütlediler. Şartnamenin yayınlanmasından önce maaşların keyfi olarak düşürülmesi, taşeron işçisinin hastanenin kadrolu işçilerinin sahip olduğu haklardan mahrum bırakılması, gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı için meydana gelen iş kazaları ve işçilerin görev tanımlarında olmayan işlerin işçilere yaptırılmasına karşı birikmiş bir öfke vardı.
Öncü işçiler yemekhane önünde masa açarak, katları gezerek işçi arkadaşlarını şartnamede geçen hak gasplarına karşı bilgilendirdiler. Bu çalışmaları sonucunda rektörlükten 2 kere randevu aldılar. İşyeri temsilcileri rektörlük yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerden tatmin edici bir cevap alamayınca 6 Kasım günü için eylem kararı aldılar. Eylem öncesi işyeri temsilcileri hastaneyi gece gündüz gezerek yapılacak eylemi işçi arkadaşlarına haber verdiler; sorularına cevap verdiler, kaygılarını giderdiler ve onları cesaretlendirdiler.
6 Kasım sabah 23.00-07.00 vardiyasından çıkan işçiler, 07.00-15.00 vardiyasına gelen işçiler, öğleden sonra 15.00-23.00’da işbaşı yapacak işçiler sabahleyin Hacettepe Hastanesi Çocuk Acil binası önünde toplanmaya başladılar. Kısa süre sonra sabah kahvaltısını dağıtan garsonlar da, kahvaltı boşlarını toplamadan eylem alanındaki arkadaşlarına katıldılar. O güne kadar yaptıkları her eylemde karşılarında olan ekip şefleri de bu sefer işçilerin yanında yer aldı. İşçiler 10.30’a kadar coşkulu sloganlar eşliğinde taleplerini tekrar takrar dile getirerek burada beklemeye devam ettiler. İşçilerin yanından geçen, onları izleyen pek çok hasta yakını da işçilere alkışlarla destek verdi. Bir hasta yakını, kızının 2 aydır bu hastanede yattığını, en ağır işin taşeron işçilerin sırtında olduğunu, bütün taleplerinde haklı olduklarını söyledi. Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri burada bir konuşma yaptı ve konuşmasında, taşeron aracılığıyla işçilerin bölündüğünü ama taşeron işçisinin yine de örgütlendiğini anlattı. Taşeron işçisinin emeğinin yok sayılmasına karşın hastanelerde bu işçilerin yükünün çok ağır olduğunu ve işçilerin bu emeklerine sahip çıktıklarını belirtti. İşçiler Çocuk Acil önünde beklerken sık sık “Vur Vur İnlesin Hacettepe Dinlesin”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Susma Haykır Taşerona Başkaldır”, “Hastane Hastane Duy Sesimizi, Bu Gelen İşçinin Ayak Sesleri”, “Hacettepe Yerinden Oynar İşçiler Birlik Olsa!” sloganlarını attılar.
10.30 itibariyle işçiler hâlâ çalışmakta olan arkadaşlarını da yanlarına katmak ve seslerini daha çok duyurmak için yine coşkulu sloganlar eşliğinde yemekhaneye doğru yürüdüler. Yürüyüş sırasında hastane binasının camlarından işçileri izleyenler de alkışlarla destek verdiler. Yemekhane önüne gelindiğinde yemekhanenin kapısının kilitli olduğu haberini alan işçilerin eylemleri sonuç vermiş, yemekhane hizmet veremez olmuştu, bu durum coşkunun daha fazla artmasına sebep oldu. Yemekhane önünde bir müddet bekleyen işçiler 11.00’da Rektörlüğe doğru yürüyüşe geçtiler. Kitle halinde önce Onkoloji Hastanesine giden ve burada da seslerini duyuran işçiler oradan Rektörlüğe geçtiler.İşçiler, Rektörlük önünde yine coşkulu sloganları ve alkışlarıyla beklemeye başladılar. Bir kez daha taleplerini dillendirdiler ve rektörle görüşmek istediklerini duyurdular. Kısa süre sonra Rektörlükten haber geldi ve işçi temsilcileri sendika temsilcileriyle birlikte rektörle görüşmeye girdiler. İşçi ve sendika temsilcileri rektörle görüşmedeyken rektörlükten dışarıda bekleyen işçilere çay ve çikolata ikramı yapıldı fakat işçiler bu ikramı kabul etmediler. Çünkü bu konuda kötü bir deneyimleri olmuştu. Daha önce yine hakları için rektörlük önünde eylem yaptıkları sırada temsilcilerinin görüşmeden çıkmasını beklerken işçilere çay ikram edilmiş, işçiler de rektörü “işçi dostu rektör” diyerek alkışlamışlardı. Fakat bundan kısa süre sonra maaşlarından 200 lira kesinti yapılmasıyla ikram edilen çayın nasıl bir ikiyüzlülük olduğunu anlamışlardı. Bu nedenle bu eylemde gelen çayı anında reddettiler.
İşçi ve sendika temsilcileri ise iyi haberlerle işçilerin yanına döndüler. İşçiler kararlı ve kitlesel eylemleri sonucu yeni şartnameyi iptal ettirdiler ve daha da önemlisi hazırlanacak şartnamenin işçi temsilcileriyle birlikte hazırlanmasını Rektörlüğe kabul ettirdiler. Ayrıca maaşlarda yapılacak bir iyileşmenin de sözünü aldılar.
Hacettepe işçilerinin bu başarılı, Rektörlüğe geri adım attıran ve kazanımla sonuçlanan eylemi, bütün işyerlerinde ve özellikle taşeron çalışma biçiminin olduğu işyerlerinde işçilerin örgütlü olmasına dayanan mücadelenin önemini tekrar ortaya koymuştur. Hacettepe Hastanesi’nde öncü işçilerin daha başlangıç aşamasında olan bu çalışması, bütün işyerleri için başarılı bir örnektir.
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
Son Eklenenler
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...
- Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalardan GE Grid Solutions grevi 33. gününde, Green Transfo grevi 51. Gününde, Chinatool grevi 4. gününde anlaşmayla sonuçlandı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim...
- Asırlar boyunca kalem ve kâğıdın tek sahibi egemenler oldu. Böylece olayları, bu olaylardan çıkarılacak sonuçları kendi ihtiyaçları doğrultusunda kurgulayıp kaydettiler, yani tarihi yanlı ve yanlış anlattılar. Bu nedenle resmi tarih, egemen...
- Siyasi iktidar 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. “Aile yılı” ifadesi kendi başına bakıldığında kulağa hoş gelebilir. Ancak bunu dile getirenlerin bugüne kadar yaptıklarına ve paketin içeriğine bakıldığında durumun hiç de aile ve toplumun mutluluğu...
- Yeter be hey/ Uyan/ Uyanalım artık bu beyhude uykudan/ Emektir doğadakini işleyip dönüştüren/ Tüm zenginlik;/ İşçinin kolunun gücü/ Gözünün feriyle oluşur
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...