Buradasınız
AKP’den Bir Grev Yasağı Daha
AKP hükümeti, iktidara geldiği günden bu yana işçilerin sahip olduğu pek çok hakka el koydu. İşçileri patronlar sınıfı karşısında daha da güçsüz düşürmek için elinden geleni yaptı. İşçilerin direnişleri engellendi. Direniş çadırları yıkıldı. Polis saldırıları ardı ardına geldi. Gösteriler yasaklandı. Elbette en vahimi işçilerin grev hakkının fiilen ortadan kaldırılması oldu. AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana işçilerin neredeyse tüm grevlerini yasakladı. Son grev yasağı Akbank’ta gerçekleşti. Asılan grev kararının ardından, daha grev başlamadan yasaklandı. AKP, OHAL ilanıyla birlikte, Anayasa Mahkemesinin, anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal ettiği bankacılık ve toplu taşımada grev yasağı maddelerini KHK ile tekrar yasaya eklemişti. 678 sayılı KHK ile getirdiği yasağa dayanarak “grevin bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte olması nedeniyle yapılamayacağı”nı ileri sürdü ve Akbank grevini yasakladı. Bu, AKP-Erdoğan iktidarının yasakladığı 11. grev oldu.
Akbank’ta örgütlü bulunan Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası BANKSİS, keyfi işten çıkarmaların yaşanmaması, toplu sözleşmeden herkesin yararlanması ve bir buçuk yıldır verilmeyen zam ve sosyal hakların ödenmesi taleplerini gündeme getirdi. Ancak görüşmelerde bu talepler kabul edilmedi. Bunun üzerine grev kararı alındı. Grev kararının bankanın tüm şubelerine asılmasıyla Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla grev yasağı geldi.
Yasağın gerekçesi şu şekilde açıklandı: “Akbank Türk Anonim Şirketine bağlı işyerlerinde Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararının ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte görüldüğünden ertelenmesi hakkındaki ekli kararın yürürlüğe konulması; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63. maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 20/03/2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.” Kararda “erteleme” denmesinin hiçbir önemi yoktur, grevin ertelenmesi fiilen yasaklanması anlamına gelmektedir. Bu yasağın altında referandumda işçilerden “evet” oyu isteyen Bakanlar Kurulunun ve Cumhurbaşkanının imzası vardır.
AKP hükümeti, 2012’de THY ile Hava-İş Sendikası arasında süren sözleşme görüşmelerinin tıkanması ve grev aşamasına gelinmesi nedeniyle havacılık işkoluna grev yasağı getirmişti. Kasım 2012’de yürürlüğe giren 6356 sayılı yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile bu yasak kaldırılmıştı. Ancak iktidar OHAL’i fırsat bilerek 678 sayılı KHK ile grev yasağı kapsamını yeniden genişletti. Bu KHK ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesine bir ek yapıldı. “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt, genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir” denilen maddeye “büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte olması” hükmü eklendi. Yasanın ilk halinde var olan bu ek, Anayasa Mahkemesi tarafından, anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal edilmişti. AKP, KHK ile yasağı geri getirmiş oldu.
Açıktır ki iktidarın, sözde “darbecileri püskürtmek için devletin kendine ilan ettiği” OHAL’i, işçi sınıfını vurdu, vurmaya devam ediyor. Referandumla topluma dayatılan tek adam rejiminin OHAL’in kalıcılaşması ve işçiler için çok daha büyük saldırılar anlamına geleceği ortadadır.
Daha önceki grev yasaklarında hükümet grevlerin “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğunu ileri sürmüş ve yasakları buna dayandırmıştı. Ama bu grevlerin “milli güvenliği” nasıl bozduğuna dair tek bir mantıklı açıklama yapmamıştı. Zaten yapması ve işçileri buna ikna etmesi mümkün de değildi. Akbank grevi ise ekonomik ve finansal istikrarı bozacağı gerekçesiyle yasaklandı. Hükümetin ekonomik istikrardan kastettiği şey kendi iktidarının kalıcılığı ve patronların kârlarının istikrarla büyümesidir. İşçilerin, emekçilerin ekonomik istikrarı zerre kadar umurunda değildir. Zam alamayan, sosyal hakları ödenmeyen işçilere reva görülen kölelik koşullarıdır ve iktidar grev yasağıyla bu koşulları onaylamaktadır. Bu yüzden grev yasaklayan tek adam rejimine HAYIR demek işçilerin boynunun borcudur.
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...