Buradasınız
1 Mayıs’ın Coşkusuyla Mücadeleye Devam
Bostancı’dan bir kadın işçi
Patronumuzun “1 Mayıs’ta çalışıyoruz” veya “Çalışmıyoruz” gibi herhangi bir açıklamada bile bulunmadan vardiya yazdığı 1 Mayıs’ta biz de işyerinden arkadaşımla rapor hakkımızı kullanıp işe gitmedik, Gebze’de UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldık.
Sabah buluşma noktasına giderken ikimizin de içinde bir heyecan vardı. Otobüste her yaştan, birçok işkolundan bizim gibi işçiler vardı. Söylenen ezgiler heyecanımızı, coşkumuzu daha da perçinledi. Ben de öğrencilik yıllarını saymazsak işçi olarak ilk defa katılmıştım 1 Mayıs’a. Bu kez taleplerimizi daha gür sesle haykırdım. Çünkü ben de tüm işçi arkadaşlarım gibi işyerinde uzun çalışma saatlerinden kesilen ücretlere birçok baskıyla karşılaştım ve yıllardır talep edilen hakların ne kadar önemli olduğunu, hayati önem taşıdığını daha iyi anladım. Toplandığımız alanda marşlarla, halaylarla 1 Mayıs’ın coşkusu başlamıştı bile. Etraftaki polislerin alanın coşkusu ve disiplini karşısındaki şaşkınlıkları gözlerinden okunuyordu. Biz işçiler baskılara, tüm yıl yaşadığımız zorluklara rağmen bir aradaydık ve hep biz ağızdan haykırdık: Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Arkadaşımla birlikte UİD-DER’in kortejindeydik. Kortejdeki disiplin ve coşku arkadaşımı da etkilemişti. Bunu hissettiğimde çok mutlu oldum, farklı bir duyguydu. Alana vardığımızda halaylar ve sloganlar daha kalabalık şekilde devam etti. İhtiyacımız olanın bu olduğunu anladım o an: Birlik! Patronlar istedikleri kadar yok saysınlar haklarımızı, vardiya yazsınlar, biz işçiler bir aradayken her baskıya bir direnç yaratırız. Bu dirençle de gasp edilen haklarımız için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ertesi gün işyerinde müdürümüz imalı bir şekilde sordu neden 1 Mayıs’ta rapor aldığımızı. Nedenini herkes çok iyi biliyordu. 1 Mayıs işçilerin mücadele günüydü ve o gün de bizlerin yeri işyerleri değil 1 Mayıs alanlarıydı.
Bir 1 Mayıs’ta Yine Alanlardayız
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...