Buradasınız
OHAL’de İşçiler Haklarını Arayamıyor
Emek Çalışmaları Topluluğu (EÇT) geçtiğimiz günlerde 2016 İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu’nu yayımladı. Rapor; özellikle daha önceki yıllarda hazırlanan raporlarla kıyaslandığında, OHAL süresince işçi sınıfının elinin kolunun nasıl bağlandığını, nasıl bir cendere içine alındığını bir kez daha ayan beyan ortaya seriyor. İşçi eylemleri, sendikal mücadeleler, OHAL koşulları altında eylemlerin nasıl bir boyut aldığı, hak gaspları, KHK’larla işten atılmalar gibi birçok konu üzerinde duruyor.
Raporda 2015 verileriyle karşılaştırıldığında toplam işçi ve memur eylemlerinin düştüğü görülüyor. 2015 yılında tekil eylem sayısı 1116 iken, bu sayı 2016’da 729’a geriledi. Buna göre 2016 yılındaki işçi eylemliliklerinin bir önceki seneye göre yüzde 30 oranında azaldığı görülüyor. Raporda bu verilerin sadece medyaya yansıyan veriler olduğu dolayısıyla emek mücadelesinin tümünü yansıtmadığı belirtiliyor. Dikkat çekici bir başka nokta ise 2015 yılında metal işçilerinin yaygın eylemlerine rağmen toplam eylem sayısının 2014’e göre düşmüş olmasıdır. Bunun sebebi 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında ülkenin içine sürüklendiği atmosferdir.
Birleşik Metal-İş Sendikası TİS Uzmanı İrfan Kaygısız’ın DİSK-AR Dergisinde yayınlanan makalesinde sunduğu verilere baktığımızda taşeron işçilerinin eylemliliklerinde de büyük bir düşüş olduğu görülüyor. 2014 yılında tüm eylemlerin %56’sını taşeron işçilerin eylemleri oluştururken bu oran 2015’te %31 ve 2016’da %30’a geriledi. Taşeron işçilerin eylemlerinin oranı, 2015 ve 2016’daki düşüşe rağmen, tüm işkolları arasında yine de ilk sırada yer alıyor. Bu durum taşeron işçilerinin ücretlerin ödenmesi, yemek ve barınma, iş güvenliği önlemleri gibi temel konularda ne kadar büyük sorunlar yaşadığının kanıtıdır.
2015 yılında hak aradığı için 4332 işçi, patronlar tarafından işten atıldı. Bunların yarısından fazlası, 2258’i, yasal hakları olan sendikalaşma mücadelesi verdikleri için işten atıldılar. 2016’da ise 1359’u sendikalaşma mücadelesi nedeniyle olmak üzere toplam 2945 işçi işten atıldı. Bu sayının azalmış olması ne yazık ki daha demokratik bir ortamın olduğunu göstermiyor. Nitekim verilere baktığımızda işyeri temelli vaka başına düşen ortalama işten atılan işçi sayısı 2015’i geçiyor. 2015’te yüzde 6,9 olan bu oran, 2016’da yüzde 7 oldu. Yani işçiler bir işyerinde haklarını aramak için eylem yaptıklarında o işyerinde eskiye oranla daha fazla işçi işten atılıyor, daha büyük bir kıyım yaşanıyor. Bu eylemlere yönelik polis şiddeti de giderek artıyor. 2016 yılında 420 işyeri temelli eylem vakasının 46’sına polis, 2’sine ise özel güvenlik saldırısı gerçekleşmiş ve birçoğunda gözaltılar yaşanmıştır.
İlk başlarda demokrasiye, hukuk devletine, hak ve özgürlüklere yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için OHAL ilan edildiğini söyleyenler, şimdi OHAL’i patronların önündeki grev “tehdidini” kolaylıkla kaldırmak için sürdürdüklerini itiraf ediyorlar. 2016’nın ilk altı ayında ortalama işyeri temelli eylem sayısı 53 iken, ikinci a1tı ayında 34’e düştü. 1 Ocak ile 15 Temmuz arasında işyeri temelli eylemlerin %5’ine müdahale gerçekleşmişken, 16 Temmuz-31 Aralık arasında müdahale oranı %22’ye çıkmıştır. 16 Temmuzda fiili olarak başlayan OHAL, 20 Temmuzda Bakanlar Kurulu kararıyla resmi olarak ilan edilmişti.
İşçilerin hak aradığında, greve çıktığında polisin hemen orada bitivermesi, hükümetin anında yasak getirmesi, OHAL’i patronlar nazarında “Allah’ın bir lütfu” haline getiriyor. Böylece diledikleri işçiyi işten atabilmekte, grevler “milli güvenliği bozucu olduğu” gerekçesiyle rahatlıkla yasaklanabilmektedir. Ama bugün keyfi yasaklamalarla, baskıyla susturulmaya çalışılan işçiler sonsuza dek susmayacaklardır. Ayağa kalkacak ve tüm yapılanların hesabını soracaktır
Son Eklenenler
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...