Buradasınız
Saldırılara Karşı Birlikte Mücadele
İşsiz bir metal işçisi

Biz örgütlü ve mücadeleci işçiler olarak 1 Mayıs’ı büyük bir heyecan ve coşkuyla geçirdik. Çünkü 1 Mayıs’a adına yaraşır şekilde hazırlandık ve aynı şekilde mitingde yer aldık. UİD-DER kortejimiz yürüyüşte ve alanda birçok kişinin ilgisini çekti. Attığımız sloganlardan, söylediğimiz marşlara, kortejimizin düzeninden kalabalık katılımımıza kadar pek çok konuda çevredeki emekçiler tarafından takdir edildik. Elbette bir işçi örgütü böyle olur ve çevresini etkiler. Bunun verdiği haklı gururla daha da coşkuyla haykırdık;
- Kıdem Tazminatının Elimizden Alınmasına, Zorunlu BES’e, İşsizlik Fonunun Yağmalanmasına, Mezarda Emekliliğe Hayır!
- İşten Atmalara, Ücretsiz İzinlere, Hayat Pahalılığına Hayır!
- Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!
- Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
1 Mayıs öncesi tekrar gündeme getirilen kıdem ve BES hamleleri bütün işçilerin gündemi olmak zorundadır. Bu saldırının durmayacağı aşikârdır. Eğer karşı koyuşumuz sadece 1 Mayıs alanlarında atılan sloganlarda kalırsa sermayenin kazanması işten bile değildir. Sendikalar, dernekler en alttan en tepeye kadar bu mücadelede birleşmek zorundadır. Sermayenin işçi haklarına yönelik saldırılarının durmadan artacağı TOBB Başkanı’nın açıklamaları ile bir kere daha açığa çıkmıştır. Hisarcıklıoğlu açıklamalarında istihdam seferberliği desteklerinin bir kısmının ay sonunda bittiğini hatırlatarak bunların ivedilikle uzatılmasını, 3 ay olan Kısa Çalışma Ödeneğinin 6 aya çıkarılmasını istedi ki bu destekler İşsizlik Sigortası Fonu üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca 5 yıl olan işçi-işveren arasındaki uyuşmazlık süresinin de 1 yıla çekilmesinin büyük bir beklentileri olduğunu belirtti. Zira bu uzun(!) süre işçiler tarafından kötü niyetli kullanılıyormuş! Zorunlu arabuluculuk ile işçi mahkemelerini kendi lehine sonuçlandıran sermaye sınıfı şimdi de zaman aşımı süresinin kısaltılmasını hedefliyor.
İşçi sınıfı için önümüzdeki aylar mücadeleyi büyütme aylarıdır. 1 Mayıs ile somutlaşan beklentilerimizi elde etmek için birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yok. Çünkü sermaye sınıfı ve hükümet haklarımızı elimizden almak için birleşmiş durumdadır. Bunu engellemenin tek yolu örgütlü mücadeledir.
Seneye Ben de 1 Mayıs’a Gelmeliyim!
Gücümüz Birliğimizden Gelir!
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...