Buradasınız
McDonald's 14-15 Yaşındaki Gençleri Ucuza Sömürmek İçin Çağrı Yaptı

McDonald’s fastfood zincirinin ABD’nin Oregon eyaletindeki şubesi işgücü bulma sıkıntısı yaşadıklarını duyurdu. Bu gerekçeyle “14-15 yaşındaki gençleri iş başvurusunda bulunmaya çağırıyoruz” ilanları verdi. Aslında Oregon’da eyalet kurallarına göre 14 yaş ve üzeri kişilerin eğitimlerini engellemeyecek şekilde, belirli saat sınırlaması ile basit işlerde çalışmalarına izin veriliyor. Son zamanlarda Burger King ve Wendy’s gibi restoranların şubeleri de genç yaştakileri işe almaya başladı. Yani McDonald’s aslında “yasalara aykırı” bir şey yapmadı ama bu ilan yine de büyük tepki gördü. Çünkü bu çağrı, zincir restoranların ücretleri yükseltmek ve çalışma koşullarını düzeltmek, böylelikle işçiler için çalışılması daha cazip bir işyeri olmak derdinde olmadığını gösteriyor. Çocukları, gençleri ucuz işgücü olarak kullanmak istediği ve kullandığı anlamına geliyor.
İşe bakın ki on milyonlarca işsizin olduğu, pandemiden sonra işsiz sayısının iyice arttığı ABD’de, patronlar işgücü bulamadıklarını iddia ediyorlar. Ama işçilere ne kadar kötü koşullar dayattıklarından, ne kadar düşük ücret verdiklerinden, bu ücretlerle geçinmenin mümkün olmadığından bahsetmiyorlar. Bunun yerine çok ucuza çalıştırabilmek için gençleri, göçmen işçileri tercih ediyorlar. ABD’li işçiler dayatılan düşük ücretlerle geçinemeyecekleri için bu işlere başvurmadığında bunu “iş beğenmeme” olarak lanse ediyorlar. Yani ABD’de de hatta dünyanın her yerinde tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, “iş çok ama çalışan yok” palavrası ortaya atılıyor.
Öte yandan zorlu şartlarda memleketlerinden uzakta yaşamak zorunda kalan göçmen işçiler de tıpkı gençler gibi düşük ücretlere çalışmak zorunda kalıyorlar. Patronlar aynı düşük ücretleri yerli işçilere de kabul ettirmek istiyorlar. Bir taraftan da göçmen işçiler dayatılan koşulları kabul edip çalıştıkları için, işsizliğin ve ücretlerin düşmesinin sebebi olarak gösteriliyor. Emekçiler arasında ayrımcılık ve düşmanlık yaratılmaya çalışılıyor. Örneğin Trump döneminde Meksika sınırına duvar örülmüş, bazı Müslüman ülkelerden göçmenlerin ülkelerinden ABD’ye dönmelerine, sınırdan geçişlerine izin verilmemişti. Milliyetçilik yükseltilmiş, “göçmen işçiler ABD’li işçilerin işlerini çalıyor” şeklinde propaganda yapılmıştı. Ama bu sürede tamircilikten bahçıvanlığa, kaynakçılıktan fabrika işçiliğine pek çok alanda eksik istihdam oluşmuş ve çok ucuza yapılan bu işler ABD’li işçilerce doldurulmamıştı. Pek çok Avrupa ülkesi ve ABD’nin sınırları kapatma, göçmen girişini durdurma gibi çıkışları olsa da gelişmiş ülke ekonomilerinin göçmen işçilere ihtiyaç duyduğu ortadadır. Dünyanın her yerinde sermayenin ucuz ve kalifiye işgücüne ihtiyacı var. Patronlar kayıtlı, kadrolu işçi çalıştırıp onlara sigorta ve sosyal haklarını vermektense, sigortası ve güvencesi olmayan göçmen işçileri çalıştırmayı tercih ediyorlar. Göçmen işçiler çoğu zaman kaçak ve güvencesiz olarak ağır işlerde, düşük ücretlere çalıştırılıyorlar.
Batı ülkelerinde genç nüfus oranları düşüyor, sermaye sahipleri ucuz yedek işgücüne ihtiyaç duyuyorlar. Bu durumda ucuza çalıştırabilecekleri göçmen, kadın ve çocuk işgücüne yöneliyorlar. McDonald’s ve benzeri restoranlarda çocuk işçi ilanlarının açılması da bunun bir örneğidir. Milyonlarca emekçi işsizken, uzun çalışma saatleri ve düşük ücret dayatmasına karşı tek çözüm yolu göçmen-yerli, kadın-erkek, genç-yaşlı işçilerin ortak mücadelesidir.
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....