Buradasınız
Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
İstanbul Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikasının çağrısıyla sağlık emekçileri 21 Ekim günü İstanbul Çemberlitaş’ta bulunan İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. İstanbul’da 19 özel hastanenin, hastane yöneticilerinin, kimi doktor ve sağlık çalışanlarının dâhil olduğu bir çetenin varlığı ve bu oluşumun yenidoğan yoğun bakım servislerinde bebeklerin hayatını kaybetmesine neden olması üzerine sağlık emekçileri “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir! Kapatılan Hastaneler Kamulaştırılsın” pankartı arkasında toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya çeşitli sendikalar ve emek örgütleri destek verdi.
Ortak basın açıklaması metnini SES Bakırköy Şube Eş Başkanı Fikret Bulut okudu. Bulut, yenidoğan ünitelerindeki bazı bebeklerin hayatını kaybetmesine, bazılarının ciddi zarar görmesine neden olan tıbbi hataların ve eksikliklerin yer aldığı iddianameye göre soruşturmanın bundan 17 ay önce CİMER’e yapılan bir ihbarla başladığını aktardı. Aradan geçen bunca zamana rağmen gerekli müdahalenin yapılmadığına dikkat çeken Bulut, maddi kazanç için mafyatik ilişkilerle çıkarlarını güvence altına aldıklarını düşünen bu kişilerin çürümüş sağlık sisteminin tüm boşluklarını kullanarak hem kamu kaynaklarını yağmaladığını, hem de bebeklere zarar vererek ölümlerine neden olduğunu belirtti.
“Bu kirli ilişkilerin, bağlantıların 10 bebeğin ölümüne yol açmadan önce neden tespit edilemediğini, denetimlerin neden yapılmadığını, yapıldıysa neden fark edilmediğini, fark edildiyse neden gereğinin yapılmadığını sormak istiyoruz?” diyen Bulut, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun olay kamuoyuna yansıdıktan sonra verdiği demeçlerde sanki 20 yılı aşkın süredir sağlık sisteminin piyasalaştırılmasında payı yokmuş ve buna tek bir olumsuz söz söylemiş gibi özel hastaneleri eleştiren tavırlar içine girmiş olmasını eleştirdi.
Bulut, “Sağlık sistemindeki tüm piyasalaşmaya rağmen, halkın sağlık hakkı için mücadele eden, türlü tehdit ve zorbalıklara rağmen iyi hekimlik değerlerinden vazgeçmeyen, doğumdan ölüme yaşatmanın sorumluluğu ve yeminine sadık kalan, sağlık hizmetlerinin her aşamasında görev alarak aynı sorumlulukla çalışmaya devam eden sağlık emekçilerinin sayısı; bu yozlaşmış, etik değerlerini kaybetmişlerden çok daha fazladır. Organize kötülüğe karşı organize iyilik ve nitelikli sağlık hizmeti vermek için mücadele eden sağlık emekçileri, sağlık sisteminin güvencesi olmaya devam edecektir” diyerek sağlık çalışanlarının taleplerini şöyle sıraladı:
- SGK, bütün özel hastaneler ile anlaşmalarını iptal etmeli, özel hastanelerden bu tarzda hizmet alımı yapmamalıdır.
- Kapatılan hastaneler kamulaştırılsın!
- Bu kurumlarda olay ile bağlantısı olmayan sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı’nda çalışan emsalleri gibi ücretlendirilerek kadrolu şekilde istihdam edilsin!
- Çeteler ve bunlara göz yumanlar en ağır şekilde cezalandırılsın!
Basın açıklaması sırasında “Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir”, “Sağlıkta Ticaret Ölüm Getirir”, “Sağlık Haktır Satılamaz” sloganları atıldı.
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...