Buradasınız
UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor

İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER, işçilerin birlik, dayanışma ve mücadelesini güçlendirmek için çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda Ekim ayı boyunca çeşitli işçi bölgelerinde ve temsilciliklerinde “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz!” başlıklı etkinlikler gerçekleştiren UİD-DER, bu etkinliklerde pek çok sektörden yüzlerce işçiyi, grev ve direnişlerden işçileri, çeşitli sendikalardan yönetici ve temsilcileri, gençleri, emekçi kadınları, emeklileri bir araya getirdi. Mücadelelerini kararlılıkla sürdüren Polonez, As Plastik, Tarkett ve Mersen işçileri etkinliklerde yer aldı. Tekgıda-İş öncülüğünde direnişlerini sürdüren Eker Süt işçileri ve Selüloz-İş öncülüğünde grevlerini sürdüren MKB Rondo işçileri, Türk-İş’in Ankara’da gerçekleştirdiği “Geçinemiyoruz” mitinginde bulundukları için dayanışma mesajlarını iletti. Grevci, direnişçi işçiler ve dayanışma mesajları etkinliklerin coşkusuna coşku kattı.
UİD-DER'in "İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz!" başlıklı etkinliklerinin ilki coşkuyla gerçekleştirildi. Çeşitli grev ve direnişlerden işçilerin mücadele sloganları etkinliğin coşkusuna coşku kattı. Dünya işçi sınıfının kapitalizme ve emperyalist savaşlara karşı mücadelesi… pic.twitter.com/U9NJm44q82
— UİD-DER (@uid_der) October 13, 2024
Etkinlikler kitlenin selamlanmasıyla ve UİD-DER Müzik Topluluğu UMUT’un seslendirdiği Merhaba şarkısıyla açıldı. “Karanlığın sonu elbet bir ulu şafaktır. Çünkü gece ne kadar karanlık olursa olsun güneş doğar ve karanlığı dağıtır, aydınlatır dünyamızı. İşte tıpkı bunun gibi, zulmün karanlığı varsa emeğin, alın terinin aydınlığı var. Daha fazla kâr için bizi karanlığa mahkûm etmek isteyen sermaye sınıfı varsa bu karanlığa boyun eğmeyen işçi sınıfı var” denilerek İki Ayrı Sınıf İki Ayrı Dünya başlıklı video izlendi. Dünyamıza hâkim olan ekonomik ve toplumsal düzenin, kapitalizmin yarattığı akıl almaz çelişkiler sergilendi. İşçi sınıfının sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadelesinin durdurulamayacağı vurgulandı.
UİD-DER'in "İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz!" etkinliğinde mücadeleci işçiler, grevci işçiler yani mücadelesi durdurulamayanlar vardı. Salonda dayanışma sloganları yankılandı, haklı bir mücadelenin parçası olmanın onuru ve coşkusu yaşandı.… pic.twitter.com/xsbglQ71Sf
— UİD-DER (@uid_der) October 20, 2024
Videonun ardından Türkiye’de işçi sınıfına yönelik saldırılara değinildi. “Hayat pahalılığı arşa çıkmışken iktidar ‘işçi ücretlerine, emekli maaşlarına zam yok’ diyor. Bizden aldığı vergileri kat kat arttırıyor. Emekli maaşlarını cep harçlığı seviyesinde tuttuğu yetmezmiş gibi emeklilik yaşını ve primini yükseltmek istiyor. Kıdem tazminatı başta olmak üzere en küçük hak kırıntılarımız bile hedefte! İktidar tüm kaynakları kâr rekorları açıklayan şirketlere aktarıyor. Bu şirketler kâr uğruna yenidoğan bebekleri bile ölüme sürüklemekten çekinmiyor. Üstelik bu şirketlerden vergi alınmıyor. Yani biz işçi ve emekçiler için bıçak kemikte!” denildi. Hasan Hüseyin’in Bıçak Kemikte şiiri etkinliklerde yer alan işçilerin, özellikle direnişçi işçilerin katılımıyla salonda yankılandı. Türkiye’de de işçi sınıfının sermayenin saldırılarına mücadeleyle yanıt verdiği anlatıldı. Baskı ve yasaklara rağmen mücadelesi durdurulamayan Polonez, As Plastik, MKB Rondo, Fernas işçileri ve mücadeleleri devam eden işçiler bir kez daha selamlandı. Mücadeleyi büyütme, saldırılara birlikte karşı durma çağrısı yinelendi.
Egemenler en çok birliğimize saldırıyorlar. Aramızda kardeşlik ve dayanışma yerine nefret ve düşmanlık olsun istiyorlar. Oysa biz işçilerin birliği halkların kardeşliği için mücadele ediyoruz. Çünkü bizim düşümüz türküler gibi kardeş olmaktır. Barış ve özgürlük dolu bir dünyada… pic.twitter.com/QwHpMPaTNU
— UİD-DER (@uid_der) October 13, 2024
Program UMUT’un mücadele ezgileri ve UİD-DER şiir topluluğunun şiirleriyle ilerlerken direnişçi işçiler ardı ardına coşkulu sloganlar attı. Ruhi Su’nun “Kaldırın Başlarınızı Yukarı” diyen sesi salonda yankılandı ve ardından “Boşa Didinmek Fayda Vermez” şarkısı seslendirildi. İşçilerin birliği ve halkların kardeşliği için mücadele çağrısı coşkulu alkışlarla karşılık buldu. Programda UİD-DER’li çocuklar da sahne aldılar ve “Nâzım Amca Demiş ki” şarkısını seslendirerek “dünya çocukların olsun, dünya kardeşlik görsün” dediler.
UİD-DER Müzik Topluluğu UMUT'un mücadele ezgileri hep bir ağızdan söyleniyor. Şiir topluluğunun mücadele şiirleri kararlılık ve coşkuyu büyütüyor.#İşçiSınıfınınMücadelesiDurdurulamaz pic.twitter.com/yJnMcXg3ZT
— UİD-DER (@uid_der) October 20, 2024
Programda “Biz işçi sınıfıyız. Biz mücadelesiyle sömürü düzenini yıkacak olan, eşitliğin, kardeşliğin, barışın, bolluğun, mutluluğun, özgürlüğün hâkim olduğu bir dünya kuracak olan işçi sınıfıyız. Haklı olan biziz, meşru olan biziz, doğrudan, güzelden yana olan biziz. Geleceği elinde tutan biziz. O halde dünyamızı cehenneme çeviren sömürü düzenine karşı tek yumruk olmak boynumuzun borcudur!” ifadelerine yer verildi ve UMUT’un Yumruk şarkısı hep bir ağızdan coşkuyla söylendi.
UİD-DER'li çocuklar, "İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz" etkinliğinde "dünya çocukların olsun, dünya kardeşlik görsün" diyor.#İşçiSınıfınınMücadelesiDurdurulamaz #Barış #Özgürlük pic.twitter.com/bnYWoT6jTV
— UİD-DER (@uid_der) October 20, 2024
Etkinlikler “En başta söylediğimiz gibi, gece ne kadar karanlık olursa olsun karanlığın sonu bir ulu şafaktır. Tüm karanlığı ve kötülüklerine rağmen inanıyoruz ki, işçilerin ve emekçilerin mücadelesiyle kapitalizm aşılacak, aydınlık bir geleceğe varılacaktır. Yeter ki umudumuzu ve direncimizi kuşanalım, tek tek işçiler olmaktan çıkıp işçi sınıfı olarak birleşelim. Unutmayalım ki yalnız değil milyonlarız; dünyadaki tüm zenginlikleri üreten, alın teri döken bir sınıfın, işçi sınıfının evlatlarıyız. Ve biliyoruz ki, hiçbir güç işçi sınıfımızın kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı mücadelesini durduramaz” sözlerinin ardından UMUT’un “Yalnız Değilsin” şarkısının ayakta söylenmesiyle son buldu.
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...