Buradasınız
UİD-DER’le Kadıköy Mitingindeydik
İkitelli’den bir tekstil işçisi
15 Şubat Pazar günü DİSK, KESK ve Türk-İş’in düzenlemiş olduğu krize karşı mitinge UİD-DER pankartı altında katıldık. Mitinge gitmek için sabah erkenden kalktık. Otobüslerimize binerek yola çıktık. Otobüste arkadaşımız, bu ekonomik krizin biz işçilere nasıl yansıdığını, bu krizin sorumlusunun biz işçiler değil, patronlar sınıfı olduğunu anlattı. Mitinge katılmanın önemini vurguladı. Alanda var gücümüzle haykırmalıydık, çünkü patronlar sınıfı bu krizi yalnız bize değil dünyanın bütün işçilerine ödetmeye çalışıyor. “İşçi sınıfı bir bütündür ve kardeştir” diye vurguladı arkadaş. Sloganlarımızı gür sesimizle attık. İşçi sınıfının mücadele marşlarını coşkulu bir şekilde söyledik. Arabalarımızdan inip alana yürüyeceğimiz toplanma yerine geldik. Başka bölgelerden UİD-DER’li işçi kardeşlerimizle birleştik. Kortejlerimizi disiplinli, bir şekilde oluşturduk. Sloganlarımızı atmaya başladık.
Alan çok kalabalık olduğu için yürüyemiyorduk. Bu da insana coşku veriyordu. Demek ki işçi sınıfı tamamen uyumuyor. İşçileri kitlesel olarak bir arada görmek çok güzeldi. Alanda ortak taleplerimiz vardı. Bu da, krizin faturasını ödemek istemediğimizdi.
“İşten atılmalar durdurulsun!”
“İş günleri kısaltılsın!”
“Ücretsiz eğitim, ücretsiz sağlık, ücretsiz ulaşım, ücretsiz konut istiyoruz. Elektriğe, suya, doğalgaza gelen zamlar geri alınsın!”
Patronlar sınıfı bunları bizlere vermeyecek, fakat biz işçi sınıfı üretimden gelen muazzam gücümüzü kullanarak alacağız! Sloganlarımızdan en çok hoşuma giden ise “üreten biziz yöneten de biz olacağız” sloganıydı. Evet, üreten biziz ve yöneten de biz olacağız. Bunu da işçi sınıfının örgütlü gücü belirleyecek. Alana girdik coşkulu bir şekilde. Kürsüden atılan sloganlara eşlik ettik. Zıplayarak “dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa” dedik. Mitinge yeni katılan işçi kardeşlerimiz vardı, çok mutlu oldular. İyi ki gelmişiz dediler. Alandan disiplinli bir şekilde çıktık. Yine sloganlarımızı gür sesimizle atarak marşlarımızı söyleyerek ayrıldık alandan. Otobüslerimize binip derneğimize geldik.
Mitingin değerlendirmesini yaptık işçi kardeşlerimizle. Söz alan bir işçi kardeşimiz “ben işçilerin bu kadar duyarlı olduğunu zannetmiyordum, bugün bunu UİD-DER’in sayesinde gördüm. Binlerce insanın Kadıköy’de bir amaç uğruna toplandığını görünce ait olduğum sınıfa inancım daha da arttı” dedi. Başka bir işçi kardeşimizse “patronlar gördü uyumadığımızı” dedi. Ve “her şeyi üreten biziz yöneten de biz olmalıyız” diye bitirdi sözünü.
15 Şubat birçoklarına yalnız olmadığını kavrattı. Dostlar, yalnız değiliz, dünyanın her yerinde işçi sınıfı var. Attığımız bir slogan da bunu gösteriyor: “Ulusalcı Değil Enternasyonalistiz!” Ben inanıyorum ki, işçi sınıfı tüm dünyada örgütlenip bir araya geldiğinde, dünya yeni bir dünya olacaktır.
Hayat mı, Yoksa Para mı?
Son Eklenenler
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...