Buradasınız
İşçi Dayanışması Hacettepe Hastanesinde
Sincan Organize’den bir işçi
Hastane çalışanı dendiği zaman ilk olarak aklımıza doktorlar ve hemşireler gelir. Oysa hastanenin görünmeyen başka kahramanları da var. Hastanede çalışan, temizliğini yapan, hastaları sedyeye taşıyan, evraklar taşıyan taşeron işçilerinden bahsediyorum. Hastane dediğimizde gözümüze çarpan hastanenin temizliği olur, doktorların iyi davrandığından söz edilir. Orada çalışan ve asla fark edilmeyen taşeron emekçiler neredeyse hiç akla gelmez. Onlar iş elbiselerini giydiklerinde sanki görünmez olurlar. Görülseler dahi dikkat çekmezler.
Geçtiğimiz günlerde UİD-DER’li işçiler olarak hastane taşeron çalışanlarına bültenimizi dağıttık. Bülten dağıtırken yaptığımız sohbetlerde bir kez daha gördüm ki Sincan Organize Sanayi ya da Ostim Organize Sanayi’de sorunlar neyse hastanede çalışan taşeron işçilerin de sorunları aynı.
Sohbet ettiğimizde işçi arkadaşlar, işçilerin çoğunun ses çıkarmaktan korktuklarını, işten atılmaktan çekindiklerini belirttiler. “Eylem yapalım dediğimizde evet geliriz diyorlar ama eylem anında yanımızda göremiyoruz arkadaşlarımızı” diye sitem ettiler.
Evet, genel bir korku yaşanıyor. 1980 faşist darbesinden sonra patronlar işçi sınıfını sindirmek, etkisiz hale getirmek için pek çok yasa çıkardılar, işçi sınıfının örgütlerine saldırdılar, işyerlerinde baskıları arttırdılar. Bunlar doğru ama mücadele etmenin yolları da var, biz bültenlerimizi dağıtırken işçilerin örgütlenerek mücadele edebileceğini anlattık. Ben, “Sincan Organize’de çalışan bir işçi olarak sizlerin yanına geliyorsam, bültenimizde anlatılanları, işçi kardeşlerimizin eylemlerini, kazandığımız hakları okuyorsam örgütlü davrandığımız içindir. Ancak örgütlü olursak kazanabiliriz. Yeter ki sınıfımıza olan güven ve inancımıza sahip çıkalım. O güven ve inancı da sen, ben, bizler işçi kardeşlerimize anlatarak örgütlü ve birlikte mücadele etmeliyiz” diye anlattım konuştuğum arkadaşlara.
Hastane taşeron işçileri, hastanelerin gizli emekçileri. Artık görünmezlik pelerininizi üzerinizden atıp biz de varız bu mücadelede demelisiniz.
Hep birlikte tüm taşeron çalışanları, bütün işçiler bir araya gelerek örgütlü gücümüzü gösterelim. Patronlara, kapitalistlere artık bizleri sömüremeyeceksiniz diye seslenelim.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın vergi politikası doğrudan emekçileri hedef alıyor. Hemen her şeye yapılan fahiş zamlar yetmiyormuş gibi bir de durmaksızın vergi ödemek zorunda bırakılıyoruz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi verenleri vergi rekortmeni...
- Dükkânda televizyon açıktı ve haber bülteninde “Kenya’da halk sokaklarda” haberi dönüyordü. O sırada içeri giren bir müşteri bir süre televizyona baktıktan sonra “Ya abi! Şu Kenyalılar bile sokağa çıkıyor, biz halen sesimizi çıkaramıyoruz” dedi ve...
- İzmir, Aydın, Bolu, Uşak, Manisa ve Karabük’te toplam 8 ayrı bölgede çıkan yangınlar nedeniyle ormanlar yine küle döndü. Günlerdir süren orman yangınları, müdahalenin de gecikmesiyle birlikte yerleşim yerlerine sıçradı; çok sayıda ev ve sanayi...
- “Sağlıkta dönüşüm” adı altında gerçekleştirilen saldırı politikalarının sonucu olarak sağlıkta özelleştirmenin önü alabildiğine açıldı. Zamanla kamu hastanelerinde verilen sağlık hizmeti niteliksiz ve yetersiz hale getirildi. Böylelikle iktidarın...
- 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. Marmara depremi bu toprakların gördüğü en büyük felaketlerden biriydi. Deprem kuşağında olduğu bilinen Türkiye’de egemenler yine emekçilerin canını hiçe saymıştı. ‘99 depremine kadar irili...
- UİD-DER, 15-16 Haziran Genel Direnişinin 54. yılında adına yaraşır bir anma gerçekleştirmişti. Ben de o salonu dolduran ve yüreği mücadele için atan işçilerle aynı heyecanı yaşamıştım. Etkinlik sonrasında her yaştan UİD-DER’li işçilerin sohbetlerini...
- Bursa’da Gemlik Gübre Sanayi A.Ş’de çalışan 6 işçi DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atıldı. Lastik-İş Sendikası, işverenin işçilerin sendikalı çalışma hakkına saldırarak işçi atmasını ve içeride baskıyı arttırmasını...
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.