Buradasınız
Hakkını Almak İçin Çok Çalışmak Yetmiyor
Kıraç’tan bir işçi
Aşağı yukarı bir senedir büyük bir fabrikada çalışıyorum. Ücretlerimiz son zamanlarda düzenli olarak geç veriliyordu. Bu da yetmezmiş gibi şimdi de fazla mesailerimiz ödenmemeye başlandı. Temmuz ayında olmamıza rağmen hâlâ Nisan ayından kalan fazla mesai alacaklarımız var. Evime biraz daha fazla ekmek götürebilmek için haftanın bazı günleri 16 saat çalışmaya kalıyorum. Pazarları fazla mesai yapıyorum ama tüm çalışmama karşılık ücretlerimizi ve fazla mesailerimizi alamıyoruz. Bundan dolayı da mesaiye kalma hevesimiz kaçıyor. Biz işçilerin birisine borcu olsa utanır yüzüne bakamayız, ama patronumuz o kadar yüzsüz ki, bir sürü alacağımız olmasına rağmen gelip içimizde dolaşıyor.
Zaten ücret alamıyoruz bir de utanmadan zorla mesai dayatılıyor. Kalmayan arkadaşlarımız üzerinde baskı kurulup yıldırılmaya çalışılıyor. İşin acı tarafı, biz çalışanları adam yerine koyup ne zaman paramızı vereceklerini bile açıklamayan patron ve yöneticiler, boğazda 500 kişilik gemi kiralayıp paralarımızı afiyetle yiyorlar. O kadar çok çalışmaya rağmen hâlâ biz işçilere suçlu gözüyle bakıyorlar. Örneğin geçen gün tuvaletten 5 dakika geç çıktım diye hakkımda savunma hazırlamışlar. Ben de tabii bu duruma çok kızdım ve yırtıp attım savunmayı. Daha sonra da yemekten beş dakika geç geldiğim söylenip yine savunma hazırlandı hakkımda, bunu da parçaladım attım. Kaç aydır ödenmeyen ücretleri görmüyorlar, ama bizim 5 dakikamızın hesabını yapıyorlar.
Biz işçiler üretiyoruz, her gün kan ter içinde çalışıyoruz, ücret desen hem az hem de zamanında verilmiyor, fazla mesailer yine aynı, ama şefler tepemizden eksilmiyorlar ve bu parayı hak etmediğimizi söylüyorlar. Oysa kim hak etmiyor acaba? Biz mi, patronlar mı?
Her açıdan haksızlığa uğruyoruz. Buna karşı çıkabilmek için çaba harcamak lazım. Diğer işçi arkadaşlarıma da ders ve deneyim olsun diye aktardım tüm bu başımızdan geçenleri. Tüm haklarımız ellerimizden alındı, biz sessiz kaldıkça kalanları da alacaklar. Ondan dolayı birlik olup bilinçlenip mücadele edelim.
Yunanistan’da Altıncı Genel Grev
İşçi Dayanışması Hacettepe Hastanesinde
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...