Buradasınız
Kadıköy’de 12 Eylül Mitingi: “12 Eylül Darbecileri Yargılansın!”
12 Eylül’ün 30. yılında Kadıköy Meydanında yapılan mitingle 12 Eylül darbesi lanetlendi. Saat 13.00’dan itibaren Tepe Nautilus önünde toplanan gruplar burada kortejlerini oluşturdular. Saat 14.00’dan itibaren yürüyüşe geçen kortejler Kadıköy Meydanına kadar sloganlarla yürüdüler.
Esas kitlesini BDP ve UİD-DER’in oluşturduğu mitinge şu kurum, parti ve siyasi çevreler katıldılar: BDP, UİD-DER, 78’liler Girişimi, TÜMTİS, KESK İstanbul Şubeler Platformu, Barış İçin Demokrasi Girişimi, Barış İçin Kadın Girişimi, Emekli-Sen, Türkiye İçin Barış Meclisi, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), İstanbul Tabip Odası, SODAP, Sosyalist Parti, EDP, SDP, Hak-Par, EHP, ESP, KÖZ. Kortejlerin en ününde “Darbenin 30. Yılı, 12 Eylül Darbecileri Yargılansın” pankartı taşındı.
UİD-DER kortejinde dernek pankartının yanı sıra “12 Eylül’ün Hesabı Sorulacak, Faşizme Karşı Sınıf Cephesi!” ile “Darbe Yasaları Kaldırılmalı! Darbecilerden ve Hizmetkârlarından Hesap Sorulmalı” pankartları taşındı. Darbecilerden hesap sorulmasını ve 12 Eylül yasaklarının kaldırılmasını talep eden sloganlar büyük bir coşkuyla haykırıldı: “Sendikal Siyasal Yasaklara Son!”, “Sınırsız Grev Özgürlüğü!”, “Faşistlerin İpleri Sermayenin Elinde!”, “Darbe Yasaları Kaldırılmalı! Darbeciler Yargılanmalı!”, “Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin!”, “Kendileri Yönetse Bütün Halklar Bir Olur!”, “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadi!”, “Haksız Savaşlara Hayır!”.Kadıköy’e doğru yürüyüşe geçen kortejler, Kürt halkına karşı devletin sürdürdüğü operasyonların sona erdirilmesini ve barış taleplerini içeren sloganlar haykırdılar. Kortejlerden yükselen sloganlardan bazıları şunlardı: “Operasyonlar Durdurulsun, Müzakere Hemen Başlasın”, “Susma Haykır Halklar Kardeştir”, “Darbeciler Halka Hesap Verecek”.
Kortejler alana girerken kürsüden Kürtçe ve Türkçe selamlandılar. Mitingde konuşma yapan Gülten Kışanak, 12 Eylül’ün faşist uygulamalarının aradan geçen 30 yıla rağmen devam ettiğini söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Yeni bir anayasa yapma cüreti ile hareket etmezsek birileri sembolik 15. maddeyi kaldırarak 12 Eylül defterini kapatacak. Biz o defterin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Her sayfası ile hesaplaşacağız.”Kışanak darbecilerle hesaplaşmanın önemli adımlarından birinin Diyarbakır Cezaevi olduğunu ifade ederek, işkenceler ve yargısız infazlarla gündeme gelen bu cezaevinin bir insanlık müzesi haline getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Hakkâri’deki saldırıda yaşamını yitiren 9 kişinin 12 Eylül karanlığının sonucu olduğunu belirtti ve “Hepimizin yürekten istediği akan kanın durmasıdır. Bunu durdurabilecek güç tüm Türkiye halkı, demokrasi güçleridir. Eğer biz istersek, İstanbul, Edirne, Ankara isterse, bu ülkenin demokrasi güçleri, emekçiler isterse bu elde edilir” dedi.
78’liler Girişimi Başkanı Celalettin Can ise yaptığı konuşmada, bugüne kadar 12 Eylül mitinglerini birlikte düzenleyen grupların, referandumdan sonraki bu mitinge aradaki görüş ayrılığını bahane ederek katılmadıklarını dile getirdi ve bu siyasi çevrelerin tutumunu eleştirdi.
Direnişteki UPS işçileri adına söz alan ve aynı zamanda UİD-DER üyesi olan Olgun Ballıkaya, yaptığı konuşmada, 137 gündür direnişte olduklarını ve bu kavganın yalnız UPS işçilerinin kavgası olmadığını vurguladı. Ballıkaya konuşmasına şöyle devam etti: “UPS patronuna karşı 137 gündür direnişteyiz. Adını bile bilmediğimiz birçok ülkenin işçileri direnişimize destek olmak için eylemler yaptılar. Maddi destek sağlamak amacıyla dayanışma etkinlikleri gerçekleştirildi. UPS direnişi gösteriyor ki, işçi sınıfı uluslararası bir sınıftır. Mücadelesi de uluslararası olmalıdır!” Ballıkaya "Yaşasın UPS Direnişimiz, Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadelesi" sözleriyle konuşmasını bitirdi.Miting konuşmalardan sonra söylenen şarkıların ardından sona erdi.
12 Eylül darbecilerinden hesap sormak amacıyla yapılan mitinge sosyalist çevrelerin bir bölümünün ve sembolik olarak katılan birkaçı hariç sendikaların katılmaması düşündürücüydü. 12 Eylül darbecilerinden hesap sorulmasını ve 1982 darbe anayasasının kaldırılarak yerine daha demokratik bir anayasanın getirilmesini isteyen, geçen senelerde bu temellerde 12 Eylül mitingine katılan çevreler nedense bu mitingde yoktular.
12 Eylül’le hesaplaşma görevi bugün için de hâlâ işçi sınıfının önünde durmaktadır. Bugüne kadar darbecilerle hesaplaşma konusunda sendikalar işçileri bilinçlendirmek ve mücadeleye sevk etmek için hiçbir çaba göstermediler. Sendikaların başına çöreklenen bürokratlar kendi koltuklarını koruma derdine düşmüşlerdir. Mücadeleci sendikaları da ezen 12 Eylül’ün işçi sınıfı üzerinde yarattığı ağır tahribat hâlâ sürmektedir. 12 Eylül’ün hesabını sormak, darbecileri ve onların hizmetkârlarını sanık sandalyesine oturtmak işçi sınıfının boynunun borcudur.
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
Kavga Et, Mücadele Ver ve Kazanalım
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...