Buradasınız
Patronlara Güven Olmaz!
Tuzla’dan işsiz bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben bir hafta önce haksız bir şekilde işten atılan bir işçiyim. Üniversiteden yeni mezun oldum, alanımla ilgili işe ve paraya ihtiyacım vardı ama iş tecrübem yoktu. İş tecrübesi için de nerede olursa orada işe girmek için iş aradım ve 4,5 ay kadar önce küçük bir büroda kendime iş buldum. İşe girdiğimin 15. gününde patronum 15 günlük ücretimi ayrıca ödeyerek, girişimi sanki ben direkt işyerine başvuru yapmamışım da İŞKUR üzerinden oraya girmişim gibi gösterip işlemlerimi yeniden düzenlemişti. İŞKUR’la anlaşması olduğunu, tecrübesiz elemanları işe alarak yetiştirdiklerini, devletin onlara böyle bir imkân verdiğini söylemiş ve beni öyle çalıştırmaya başlamıştı. Ücretim ve sağlık sigortam İŞKUR tarafından sağlanacaktı. Yemeğimi de işyerinde yiyordum zaten, sadece yol parasına ihtiyacım vardı. Tuzla’da oturuyorum, Pendik’te çalışmaya gidiyordum. Yol parası istediğimde önce “tamam” dediler ama arada kaynattılar, ben de bir daha isteyemedim. Açıkçası ben o zaman nasılsa iş öğreniyorum, ücretimi kim verirse versin çok önemli değil diye düşünüyordum ve bu durumu önemsemiyordum.
Bu 4,5 ay içinde bana işin nasıl yapılacağını öğrettiler ama ne pahasına! Bana işe başvurduğumda “sabah 9’da işbaşı yapacak, akşam 6.30’da çıkacaksın” demişlerdi ama sabah 9’da işbaşı yaptığım halde iş bir türlü bitmediği için çoğu zaman akşamları birkaç saat fazla çalıştıktan sonra çıkabiliyordum işten ki bunlar mesai sayılmıyordu! Birçok yönüyle zor bir işti bu iş. Uygulamaları, tarzı, stili… Farklı farklı firmalarla iş yapıldığından her bir firmayla iş yürütülürken çeşitli sıkıntılar yaşanabiliyordu. Yeri geldi bu zorlukların üstesinden gelmek, hata yapmamak için çok çabaladım, geç saatlere kadar gönüllü kaldım, yıprandım, yorgunluktan gözlerimin altı morardı. Daha önce o işyerinde benim yaptığım işleri yapan, işe hâkim olan patronlarım ben işe girdikten kısa bir süre sonra işyerine uğramaz oldular. İşe geldikleri zaman da geç saatte geliyor, yaptığım bir hatada beni fırçalamaktan başka bir iş yapmıyorlardı. Açıkçası bazen çalışacak başka bir iş düşünüyordum ama tecrübesiz olduğum için bu işyerinde çalışmak için direndim. Hemen bırakıp gitmek de istemedim. Kendi gözümde kendimi yararsız, zorluklardan kaçan bir olarak görmek istemedim. Ne yaparsam yapayım, hangi işi yaparsam yapayım, iyi yapmak isterim ben. Bu işi yapmak için çok çaba harcadım. Yardım alabileceğim herkesi aradım, onlardan çeşitli yöntemlerle bu işi nasıl yapacağımı öğrendim. İşi iyi yaptıkça da kendimi iyi hissettim.
Ama bir gün, benimle çalışmak istemediklerini söylediler. Hiç izin almadan çalıştığım 4,5 ayın ardından ailedeki acil sağlık sorunları yüzünden istediğim ve onların da verdiği 2 günlük izinden sonra beni arayarak, onları kandırdığımı, önceden beri iş arıyor olduğumu, şimdi de kendime başka bir iş bulmuş olduğumu, artık bana güvenemeyeceklerini söylediler. Ve bu durumda benimle çalışmak istemediklerini söylediler. Bildiğim kadarıyla, benim çalışmamla ilgili İŞKUR’la anlaşmaları 4 aylıktı. Ayrıca beni işe aldıkları zaman, 4 ay sonra ücretimin ve primimin arttırılmasını istemiştim, onlar da kabul etmişti. Ben bu anlaşma süresinden sonra benimle çalışmaya devam etmek isteyeceklerini, iş değiştirme planlarım olsa da onlar benimle çalışmak isterlerse burada çalışmaya devam etmeyi düşünürdüm.
İşten atıldığımı duyduğumda canım çok sıkıldı. Böyle bir nedenden dolayı nasıl işten atılabilirim ki? Benim ailedeki sağlık meseleleri için aldığım izinler yüzünden işten atılmam hak mı? Kendimi birden ortada işsiz bir şekilde görmem çok can sıkıcı bir şey! Peki, ben ev geçindiren bir insan olsam ne olacaktı? Bu duruma halen canım çok sıkılıyor. Ben onlar için o kadar kendimi yıpratırken, çoğu zaman patronlarımın yaptığı bütün haksızlıkları affederken, onlar beni işten atmak için fırsat kolluyorlarmış. “Bizim senin üzerinden İŞKUR’la sözleşmemiz bu kadar” demiyorlar da sanki suçlu olan benmişim gibi bahaneler üretiyorlar! Bu kadar çaba göstererek çalıştığım halde bu şekilde işten atılmam bana patronlara asla güvenilmeyeceğini öğretti. İşe giriyorsun, ortama alışıyorsun, ara sıra yaptığın hatalara çok kızsalar da yaptığın iyi şeylerde seni çok fazla pohpohluyorlar ve patronların seni sevdiğini düşünüyorsun. Herkesi tanıyorsun, onlar seni tanıyor. Sen harıl harıl çalışırken onlar başka planlar içinde! Meğerse onlar sürenin dolmasını bekliyormuş! Süre dolunca işten atmak! Doğrusu böyle bir şey yapmalarını beklemiyordum! Benim bu sorunla ilgili ne haklarım var bilmiyorum ama bana yapılanlar haksızlık değil mi?
Henüz yeni bir işçiyim ama bu olayla anladım ki, İŞKUR’un bu uygulaması, işçinin çok kolay işten atılmasını sağlıyor. Benim gibi işçileri çalıştıran patronların cebinden 5 kuruş para çıkmıyor; işçinin ücretini, sigortasını yatırmıyor, yol parasını canı isterse veriyor, belki bir tek yemek veriyorlar! Yani iş öğretiyorum bahanesiyle bedava işçi çalıştırıyor, anlaşma süresi dolunca da çeşitli bahanelerle işçileri atıyorlar. Haksızlıkların hayatın her alanında olduğunu görüyorum. Artık bu haksızlıklara karşı bir şeyler yapmamız gerektiğini daha fazla düşünüyorum. Patronlara güven olmaz, onlar işçileri kullanır ve işleri bitince atarlar!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...