Buradasınız
Perşembenin Gelişi Çarşambadan Bellidir
Sancaktepe’den bir işçi
16 Nisanda yapılacak olan referandum için geri sayım başladı. Televizyonlarda istikrarın sürmesi, Türkiye’nin zenginleşmesi için, daha iyi bir gelecek için başkanlık sisteminin gerekli olduğunu söyleyedursunlar biz kendi yaşamımıza bakalım. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir derler ya, aslında bugüne kadar yapılan uygulamalar bizi nasıl bir geleceğin beklediğini gösteriyor. Şu zamana kadar biz işçilerin her gün katlanmak zorunda kaldığı sorunlarla ilgili hiçbir iyileşme yaşamadık. Aklıma gelen birkaç örneği paylaşmak istiyorum.
2012’de iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili yasa çıkarıldı. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçeceği söylenen bu yasanın maddeleri “patronların bu maddi yüke hazır olmadığı, koşullarının el vermediği” gerekçesiyle defalarca ertelendi. Patronların ceplerini doldurması işçilerin canından daha önemli görüldü. Yasa çıktıktan sonra işçi ölümleri her geçen yıl artarak devam etti. Her ay ortalama 150 işçi kardeşimiz iş kazalarında yaşamını kaybediyor, çok daha fazlası da sakat kalıyor.
Çalışma koşullarını iyileştirdiklerini söylediler. Fakat aksine taşeron çalışma alabildiğine yaygınlaştı. İşçilerin taşeronluk sistemi ile ücretleri düştü, iş güvenceleri kalmadı. İş kazaları taşeron çalışma sistemiyle daha da arttı. Sonra “taşeronluğu kaldırıyoruz”, “artık taşeron işçi kalmayacak” dediler, taşeronluktan da beter olan kölelik bürolarının oluşturulmasını sağlayacak yasayı çıkardılar. İşçilerin köle gibi alınıp satılmasının önünü açtılar.
İşçilerin birden fazla sendikaya üye olmasını sağlayan yasayı çıkardılar fakat işçilerin grevlerini yasakladılar. Son yıllarda metal işçilerinin, cam işçilerinin, maden işçilerinin grevleri yasaklanarak sendikalı işçilerin en önemli hak arama yöntemi olan üretimden gelen gücünü kullanmasını fiili olarak engellediler. En son yine OHAL bahane edilerek metal işçilerinin grevi yasaklandı.
Bireysel Emeklilik Sistemi yasasını geçirdiler fakat biz işçilere kimse “BES sistemini istiyor musun?” diye sormadı. Emeklilik yaşının düşürülmesi, prim gün sayısının azaltılması ve emeklilik maaşının arttırılması gibi iyileştirmelerin yapılması gerekirken daha beter hale getirilmek isteniyor. Kamusal emeklilik tamamen ortadan kaldırılmak isteniyor.
Şimdi daha iyi bir gelecek için tek adamın başta olması gerektiği vurgulanıyor. Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur dedik ya, işte bu ve bunun gibi örnekler biz işçilerin aklından çıkmamalı. Devletin tüm gücünün tek bir kişi elinde toplanması, ona karşı hiçbir sesin çıkarılamayacak olması, tek bir kişinin kimseden onay almadan KHK çıkararak istediği değişikliği yapabilecek olması biz işçilere hiç de iyi bir gelecek sağlamaz. İşte tam da bundan dolayı biz işçiler kendi yaşamımıza sahip çıkmalı ve tek adam rejimini dayatan anayasa değişikliğine HAYIR demeliyiz.
Annem de HAYIR Diyor
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.