Buradasınız
Peru’da Emekçiler Kongre Darbesine Karşı Ayakta!

Latin Amerika ülkesi Peru’nun dört bir köşesinde emekçiler, solcu Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’ya karşı gerçekleştirilen Kongre darbesine karşı sokağa indiler. Hatırlanacağı üzere, bir öğretmen ve sendika lideri olan Castillo, Haziran 2021’deki seçimlerin ikinci turunda tüm engelleri aşarak cumhurbaşkanı seçilmişti. Ancak Kongrede/parlamentoda çoğunluk; büyük kapitalistlerin, maden patronlarının ve geleneksel düzen temsilcilerinin elinde kalmıştı. Castillo, yerlilerden ve emekçilerden yana değişiklikler yapmak, kronikleşen yoksulluğa çözüm üretmek amacıyla bir program uygulamak istedi. Fakat her seferinde Peru oligarşisinin denetiminde olan Kongrenin engeline takıldı. Ülkede siyasi kriz derinleşirken, Pedro Castillo da sürekli sermaye sınıfına/yerleşik siyasal yapıya tavizler vererek iktidarını korumaya çalıştı. Ne var ki siyasal mekanizmaları elinde tutan egemen/oligarşik yapı bir buçuk yıl içinde üç kez Castillo’yu görevden uzaklaştırmak üzere hamle yaptı. Bu doğrultuda 7 Aralıkta yeni bir oylama yapılacaktı. Kendisine karşı bir Kongre darbesinin gelmekte olduğunun farkında olan Pedro Castillo, ön alarak Kongreyi feshettiğini ve kısa zamanda seçimlere gidileceğini açıkladı. Ancak devlet mekanizmalarını elinde tutan karşı tarafın eli daha güçlüydü ve kısa zamanda Kongreyi toparlayarak Castillo’yu görevden aldılar. Bununla da yetinmeyip onu cezaevine gönderdiler.
Latin Amerika ülkesi Peru’nun dört bir köşesinde emekçiler, solcu Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’ya karşı gerçekleştirilen Kongre darbesine karşı sokağa indiler. 12 Aralıktan itibaren ülkenin dört bir tarafında işçi ve emekçiler sokağa indiler, gösterilere başladılar. pic.twitter.com/x5BDgbcO0a
— UİD-DER (@uid_der) December 14, 2022
Böylece ülkedeki siyasal kriz yeni bir boyuta yükselirken, işçi ve emekçilerin, yerlilerin öfkesi de sokağa taştı. Özellikle 12 Aralıktan itibaren ülkenin dört bir tarafında işçi ve emekçiler sokağa indiler, gösterilere başladılar. Madenciler Lima’ya doğru yürüyüşe geçti. Şu ana kadar ülkenin 14 noktasında yollar kapatılarak bloke edilmiş durumda. Başkent Lima’da da gösteriler devam ediyor. Polis ise emekçilerin haklı öfkesini zorbalıkla ezmeye çalışıyor. Polis şiddeti sonucunda şu ana kadar 7 kişi yaşamını kaybetti. Fakat emekçiler geri adım atmıyor ve 15 Aralıkta ülke geneline yayılacak genel greve hazırlanıyor. Yapılan yürüyüşlerde ve atılan sloganlarda, burjuva oligarşisinin denetimindeki Kongrenin bir an önce dağıtılması, yeni bir anayasa yapmak üzere bir kurucu meclis kurulması, Castillo’nun derhal serbest bırakılması isteniyor. “Kapitalistlerin boyunduruğuna daha ne kadar boyun eğeceğiz?” diye soran emekçiler, “Çözüm Olmazsa Devrim Olur” sloganını atıyorlar.
Pedro Castillo’nun yerine gece yarısı cumhurbaşkanı seçtirilen (öncesinde cumhurbaşkanı yardımcısıydı) Dina Bolurarte ise, ülkedeki krizi yönetmek üzere bir “kriz komitesi” kurulacağını açıkladı. Pedro ile birlikte seçilen Boluarte, yapılan pazarlıklarda saf değiştirmiş ve sağın güçlü olduğu Kongrede cumhurbaşkanı seçilmişti. Tüm taraflara “siyasal ateşkes” çağrısı yapan Boluarte’yi tüm burjuvazi ve ABD bağrına basmış, desteklerini açıklamışlardı. Emekçiler sokaklara inerken, Boluarte’yi bizzat ziyaret eden ABD büyükelçisi destek açıklaması yaptı. Ordu ise, kapatılan yolların açılması için ulusal yol ağlarında olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
Milyonlarca insanın işsiz olduğu, 16,6 milyon insanın gıdaya ulaşmakta zorlandığı Peru’da, sermaye düzeninin denetimindeki devlet ve siyasi mekanizmalar, emekçilerin en acil sorunlarının çözülmesi için bile adım atılmasına izin vermiyor ve her girişimi boğuyor. Bu yüzden giderek derinleşen siyasal kriz sonucunda, ülkede son 6 yılda 6 başkan değişti. Ancak Latin Amerika’nın genelinde, özellikle 2000 dönemecinden beri gördüğümüz üzere emekçilerin isyanı bastırılamıyor. Bir süre geri çekilen isyan dalgası yeniden sahneye çıkıyor! Peru, bunun yeni bir örneğidir. Aslında “kapitalistlere daha ne kadar boyun eğeceğiz” diyen ve devrimden söz eden emekçiler, kapitalist düzene karşı hangi yolun izlenmesi gerektiğini de ortaya koyuyorlar.
- 8 Mart’ta Dünya Meydanları İsyan Meydanlarına Dönüştü!
- Fransa’da Yeniden Genel Grev
- Almanya’da “Uyarı Grevleri” Devam Ediyor
- Japonya ve Kore Demiryolu İşçileri “Savaşa Hayır” Diyor
- Japonya’da Savaşa ve Nükleer Silahlanmaya Karşı Mücadele Büyüyor
- Tunus ve Almanya’da İşçi Eylemleri
- Japonya’nın Savaş Hazırlıkları Çiftçileri Vurdu
- İspanya’da Yüz Binler Haykırdı: Sağlık Temel İnsan Hakkıdır!
- Fransa’da Milyonlar Yine Meydanlarda!
- İngiltere’de 500 Bin İşçi Grevde!
- Fransa’da Milyonlar Ayakta!
- Peru: Emekçilerin İsyanı Büyüyor!
- Venezuela: İşçiler Sefalet Koşullarını Kabul Etmiyor
- Fransa: Fırın İşçileri Artan Enerji Fiyatlarına Karşı Sokaklarda!
- Milyonlar İsyanda, Milyonlar Meydanlarda!
- Perulu Emekçilerin Mücadelesi Sürüyor!
- İngiltere İşçi Sınıfı Yeni Yıla Yeni Grev Dalgasıyla Girdi
- 2023’e Girerken İşçi Sınıfının İsyan Fırtınası Sürüyor
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Belçika’da Yoksullaşmaya Karşı Grev
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...