Buradasınız
Sınıfını bil, safa gel
Esenler’den bir işçi
Bizler bu bir Mayıs’a UİD-DER olarak ilk kez katılacağımız için çok heyecanlıydık. Hazırlıklara haftalar öncesinden başlamıştık. 1 Mayıs sabahı, erken saatlerde, UİD-DER temsilciliklerde toplanmaya başladık. Derneğimizin dağıttığı kırmızı şapkalarımızı taktık. Bindiğimiz otobüslerin içinde marşlarımızı hep bir ağızdan söyledik. ve toplanma yerimize vardığımızda kortejimizi düzenli bir şekilde oluşturduk. Bizden daha önce gelen diğer temsilciliklerimizden dostlarımızı görünce coşkumuz iki katına çıkmıştı. Büyük pankartımızın en önde açıldığını görünce bu bizleri daha da çok sevindirdi. Hele kırmızı flamalarımızı havada sallanırken görseydiniz… Bu kadar güzelliği görünce inanın ki içim gitti. O an, 1 Mayıs’a bütün işçiler gelselerdi ve bu coşkuyu hep birlikte paylaşsaydık diye düşündüm. Ama biz çok sabırlıyız, mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz ve 1 Mayısların tıpkı 1977 1 Mayıs’ı gibi 500 binlerle, hatta milyonlarla kutlandığı günleri göreceğiz. Bundan eminim.
Ben alanda dostluğumuzun ve güvenimizin hiç de boş olmadığını gördüm bir kez daha. Aynı zamanda bir aile olduğumuzu da gördüm. Ben UİD-DER’in bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum ve böyle büyük bir aileye sahip olduğum için gurur duyuyorum.
Kadıköy meydanına doğru ilerlediğimizde yol kenarında biriken kalabalık, UİD-DER kortejlerine sevecen bakışlarla ve meraklı gözlerle bakıyordu. Yol kenarından bizi alkışlıyorlardı, bu da bizi daha çok coşturdu. UİD-DER olarak, miting sonuna dek, kapitalizme, emperyalizme, sömürüye, emperyalist savaşlara ve darbecilere karşı işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan sloganlarımızı attık. Ve yine miting alanındaki devrimci, ilerici işçilerle birlikte Türk-İş bürokratlarını protesto ettik. Meydanı onlara bırakmayacağımızı gösterdik. Sendika bürokratları sadece günü kurtarmaya çalışıyorlar ve işçilerin içinde hiçbir çalışma yürütmedikleri gibi ikiyüzlü davranıyorlar. Onların bu tutumunu da protesto ettik.
Bizler önümüzdeki 1 Mayıslara daha kitlesel katılırsak ve işçi sınıfı olarak mücadele edersek bütün saldırıları püskürtebiliriz. Yeter ki buna inanalım. İşçiler bilinçlendikçe bir sınıf olduğumuzun farkına varacaklar. Sınıfını bil, safa gel!
Bütün ülkelerin işçileri birleşin!
Devrimin şanlı yolunda
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...