Buradasınız
Sınıf Mücadelesini Yükseltelim
1 Mayıs Mahallesinden bir kadın işçi
Merhaba dostlar. Biz işçiler sınıf tarihimizi bilmezsek patronlar sınıfına karşı nasıl mücadele edeceğimizi de bilemeyiz. İşte UİD-DER’in işçi tiyatrosu da, geçtiğimiz hafta Pazar günü bizlere, tarihimizin yıkılmaz kalelerinden olan 1 Mayıs’ın nasıl ortaya çıktığını anlatan bir tiyatro oyunu sergiledi.
Tiyatro grubundaki işçi arkadaşlarımızın gecelerini gündüzlerine katarak çalışıp bizlere izleme şansını verdikleri oyunun adı ise 1 Mayıs Karanfilleri idi. İşçi olduğum için şimdiye kadar nadiren tiyatroya gitmiştim, ama hiçbir işçi tiyatrosu gösterimine gitmemiştim. Oyunu izlemeden önce çok heyecanlıydım. Şimdiye kadar 1 Mayıs’ın ortaya çıkması için verilen o mücadeleyi derneğimiz bünyesindeki sunumlardan, sinevizyondan ve anlatımlardan öğrenmiştim. Acaba nasıl anlatacaklardı o dönemi. Ve oyun başladı. İlk önce dekorlar geldi sahneye sonra da işçi önderlerinden Albert Parsons, karısı Lucy ve August Spies…
Oyun başından sonuna kadar tam da merak ettiğim gibi o döneme özgü her şeyi içeriyordu. O dönemin giysilerini, işçi önderlerinin tutumlarını, davranışlarını, işçilerin “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse!” taleplerini haykırışlarını, patronların 1 Mayıs mücadelesini kırmak için nasıl planlar yaptıklarını, işçilerin Haymarket meydanında katledilişlerini, o dönemki gazetelerin 1 Mayıs mücadelesiyle ilgili haberlerini, devrimci işçi önderlerinin patronlar tarafından hazırlanan düzmece bir mahkeme tarafından yargılanarak nasıl idama gönderildiklerini çok iyi anlatıyordu. Tiyatronun anlattıklarıyla birlikte işçi kardeşlerimizin 1886 yılında işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ı nasıl ortaya çıkardıkları beynime kazınmış oldu. Ve inanıyorum ki tiyatroya gelen tüm işçi arkadaşlarım için de bu böyleydi.
Dostlar 1 Mayıs yaklaşıyor. Bizler, işçi kardeşlerimizin bundan 122 yıl önce “8 saatlik işgünü” talebiyle başlattıkları sınıf mücadelesini daha da yükseltmeliyiz. Bugün sosyal haklarımız elimizden bir bir alınıyor. Patronlar sınıfı bizi her geçen gün daha da yoksullaştırıyor. İşyerlerimizde 10-16 saat çalışıyoruz. İş kazalarında ya yaralanıyoruz ya da ölüyoruz. Ve bütün bunların hepsi de patronlar sınıfının kârı için! Bunlara dur demek için tüm işçileri 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyorum.
Yaşasın 1 Mayıs
Bizim Tiyatromuz
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.