Buradasınız
Bizim Tiyatromuz
Gebze’den bir işçi
Öncelikle derneğimizin tiyatro koluna teşekkür ederim. Mükemmel bir oyun sergilediler. Etkinliğimiz çok güzel geçti. Adına yakışır, anlamlı, coşkulu, kıpır kıpırdı insanlar. Sanki kendimiz yaşıyor gibiydik 1886 1 Mayısını.
Gelenler dikkatlice her şeyi anlamaya çalışıyorlardı. Sergilenen oyunun havasına girip marşlara alkış tutarak eşlik edildi. Hele oyunun bir kısmı yok muydu, o işçilerin patlama esnasında dağılmalarından, bağırıp “Yardım edin işçi kardeşlerimizi vurdular, öldürdüler! Bugün bize yarın size!” diye haykırmalarından etkilenmeyen, duygulanmayan yoktu bence. Çünkü içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. 1886’da yaşananlar bugün de fazlasıyla yaşanmaktadır. İşçi ve emekçilerin en ufak kazanımlarına dahi tahammülleri yok sermaye sahiplerinin.
Başından sonuna kadar her sahnesi bir tarih anlatıyordu. Onurlu yaşamın vazgeçilmezliği anlatılmaktaydı. Davet ettiğim arkadaşlar çok beğendiklerini, 1 Mayıs’ın anlamını ve önemini daha iyi kavradıklarını söylediler. Çok teşekkürler her zaman olduğu gibi bizlere 1 Mayısları, böyle etkinlikleri sunan UİD-DER’lilere.
Mücadele aşkı sönmemiştir ve sönmeyecek de. Bizlere düşen, bu ateşi yakanların davasını devam ettirmektir. Çünkü bu bizim davamızdır.
Yaşasın 1 Mayıs!
Sınıf Mücadelesini Yükseltelim
1 Mayıs 1886’yı Unutmayın!
Son Eklenenler
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...