Buradasınız
Sağlık İşçileri G(ö)reve Çıktı!
Sağlık emekçileri 8 Şubatta Türkiye genelinde iş bıraktı. 26 Ocakta başlayan “Beyaz Nöbet” eylemlerini iş durdurmayla devam ettiren sağlık emekçileri taleplerini yükselttiler. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), DİSK/Dev Sağlık-İş, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Aile Sağlığı Çalışanları Federasyonu (ASEF), Genel Sağlık-İş ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nin çağrısıyla yapılan eylemlere binlerce sağlık işçisi katıldı. Türkiye’nin dört bir tarafından işçiler; “Vazgeçmiyoruz! Oyalama Değil, Hakkımız Olanı İstiyoruz! Ekonomik ve Özlük Haklarımız, Halkın Sağlık Hakkı İçin G(ö)revdeyiz” dedi.
Acil işlemler hariç çalıştıkları alanlarda iş durduran sağlık emekçileri hastanelerin önünde toplandılar. Yaptıkları iş bırakma eyleminin nedenlerini ve taleplerini hastalara da anlatıp onları da destek olmaya çağırdılar. İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde hastane içlerinde yürüyüşler organize edip diğer hastanelerdeki kardeşleriyle buluşan işçiler, belirlenen il merkezlerinde basın açıklamaları gerçekleştirdiler. Eylemler boyunca “Sağlıkta Şiddete Hayır”, “Emek Bizim Söz Bizim”, “Direne Direne Kazanacağız” “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”sloganları atıldı.
Basın açıklamalarında yoksulluk sınırı üzerinde ücret, yıpranma payı ve 7200 ek gösterge ile beraber insanca yaşayabilecekleri ücretler talep edildi. Özelleştirme ve performans sistemine dayalı sistemin sonucu olan sektördeki sağlıksızlık haline son verilmesi, sağlığa bütçeden daha fazla pay ayrılması gerektiği vurgulandı. Etkin sağlıkta şiddet yasası isteyen emekçiler, “Çalışırken ölmek istemiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyorlar, can alıcı sorunlarından biri olan sağlıkta şiddetin son bulmasını istiyorlar. Sağlık politikalarının sonuçları olan tüm bu sorunlara karşı çözüm talep eden sağlık emekçileri, tüm sağlık çalışanlarına seslenerek tabip odasında, sendikalarda ve diğer meslek örgütlerinin çatısı altında bir araya gelmeye, birlikte mücadele etmeye davet ettiler.
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...