Buradasınız
Türk Metal’in Miting Oyunu!
İstanbul’dan Türk Metal üyesi bir işçi
Ben Türk Metal sendikası üyesi bir işçiyim. 15 Şubat mitingi öncesi çalıştığımız fabrikada, bir grup “gangster sendikacı” tarafından, Türk metal kortejine katılmamız için tehditvari bir şekilde çağrı yapıldı. Bugüne kadar işçi sınıfının eylemleri veya yanı başımızda yaşanan grev ve direnişler hakkında ağızlarından tek bir sözcük bile çıkmayan bu beslemeler, yaptıkları toplantıda işçi sınıfından, hak almaktan, krize ve işten çıkarmalara karşı orada olacaklarından vs. bahsettiler. “Ölüm olmadıkça herkes orada olacak” dediler. Söylemek istedikleri belliydi: “Özbek şov var! Gelin!”
Oysaki yakın zamanda, kriz gerekçesiyle birçok işçi arkadaşımız işten atılmış, bazıları da kendi istekleriyle işten çıkmaları için bizzat sendikacılar tarafından teşvik edilmişti. Ve aynı sendikacılar, o günlerde, işveren savunuculuğu yaptıklarını açıkça göstermişlerdi. “Kriz var, işverenin yapabileceği bir şey yok, daralmaya gideceğiz. Sendikamızda örgütlü olup da maaşlarını alamayan, sigortası ödenmeyen işçiler bile var. Sizin durumunuz sendikamıza üye diğer işçilerden yine iyi” deme ikiyüzlülüğünü gösterip işçiler arasında umutsuzluğu örgütlüyorlardı.
Böyle bir sendika alanda da yapacağını yaptı. Tam 25 yıldır, özellikle metal işçilerinin mücadelesine karabasan gibi çöken Türk Metal çetesi, miting alanında kürsüye tacizde bulundu ve öne attıkları beslemeleriyle utanmadan, sendikacılıktan başka her işi yapmış bir faşistin propagandasını yaptılar. Yapılan provokasyonun ardından, Türk Metal üyesi diğer işçi arkadaşlarımız oraya neden çağrıldıklarını anlayınca alanı terk ettiler.
Bilinçli işçiler olarak bizler, bu sendikanın yöneticilerinin hangi işlerin ve kimlerin çıkarlarının peşinde olduğunu iyi biliyoruz! Bu gangster sendikacılara karşı canla başla mücadele etmemiz ve onları işyerimizden defetmemiz lazım. Bunun için de önce Türk Metal çetesini ve icraatlarını iyi kavramamız gerekiyor. UİD-DER’e, sitesinde açtığı “Özbek Çetesi ve Türk Metal Gerçeği” köşesinden dolayı teşekkür ediyoruz. Neyle karşı karşıya olduğumuzu, düşmanımızı daha iyi tanımamızı sağladı. Biz de bundan sonra elimizden geldiğince bu köşede Türk Metal gerçeklerini anlatmaya çalışacağız.
Kahrolsun gangster sendikacılık!
Yaşasın zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayanların ONURLU MÜCADELESİ!
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...