Buradasınız
Tekel İşçisi Direniyor!
2009 Şubatında TEKEL’in özelleştirilmesi kararlaştırılmış ve böylelikle binlerce işçi mağdur edilmişti. O zaman özelleştirmenin engellenmesi için Ankara’ya gelen binlerce Tekel işçisi, bugün yine Ankara’da.
Tekel işçileri işyerlerinin kapatılması dolayısıyla işsiz kalmakla veya 4-C statüsünde çalışmaya mahkûm edilmekle yüz yüze. Yani geçici işçi statüsüne düşürülmek ve sonra da işten atılmak isteniyorlar. Tekel işçileri, bütün özlük haklarının geçerli olması koşuluyla başka kurumlara yönlendirilmeleri gerektiğini ve bunun için mücadele edeceklerini söylüyorlar. 4-C’li çalışmanın kabul edilemez olduğunu dile getiren işçiler, bunun için de sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguluyorlar.
Tekel işçileri, Ankara’ya girişlerinin engellenmesi için her türlü baskıya maruz kaldıklarını ama otobüslerden inip şehirlerarası yolu trafiğe kapayarak bu baskıya direndiklerini ve nihayetinde istedikleri yere geldiklerini belirttiler. 15 Aralık sabahı ellerinde valizler ve battaniyelerle Ankara’ya gelen binlerce Tekel işçisi, Tekel bünyesinde çalışmalarının 31 Ocakta son bulacağını, ardından güvencesiz çalışmaya itileceklerini söyleyerek, bunu kabullenmeyeceklerini ifade ediyorlar.
15 Aralık sabahı AKP Genel Merkezi önünde toplanan işçiler, yapılacak görüşmenin sonucunda ya güvenceli olarak çalışmaya devam edeceklerini ya da direneceklerini söylediler. Ancak görüşme olumsuz bir kararla sonuçlandı. Bunun üzerine işçiler AKP binası önünde beklemeye başladılar. Yaşananlara dayanamayan bir işçi eylem yerinde kalp krizi geçirdi ve arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Geceyi Genel Merkez binası yakınında geçiren işçilerin bir kısmı, 16 Aralık sabah saatlerinde Sıhhiye Abdi İpekçi Parkına gittiler. Diğer işçiler ise AKP Genel Merkezi yakınında bulunan Armada Alışveriş Merkezinin arka kısmında kaldı. Öğlene doğru polis güçleri buradaki işçilerin de parka götürülmesini istedi. Ancak işçiler oldukları yerden ayrılmayacaklarını ve oradaki arkadaşlarının da yanlarına getirilmelerini istediler. Bu sırada bir gün önce kalp krizi geçiren arkadaşlarının öldüğü yolunda bir haber geldi. Bu haberi alan bir işçi daha baygınlık geçirdi, ancak rahatsızlanan işçinin dışarı çıkarılması polis tarafından zorlaştırılınca öfkelenen işçiler polis barikatına yüklendi. İşçilerle polis arasında kısa bir süre arbede yaşandı, bu sırada polis eylemci işçilere biber gazı sıktı. Ancak bir süre sonra haberin yanlış olduğu ve arkadaşlarının hayatta olduğu bildirildi. Sendika yöneticilerinin araya girmesiyle olay yatıştırıldı. Bekleyiş bir müddet daha sürdükten sonra sendikanın işçileri ikna etmesi üzerine AKP binası yakınındaki işçiler de Abdi İpekçi Parkında bekleyen arkadaşlarının yanına gitmeyi kabul ettiler.
Parka kadar sloganlar ve ıslıklarla yürüyerek gidildi. Siirt, Adıyaman, Manisa, İzmir, Diyarbakır, Muş, Hatay, Samsun ve Türkiye’nin daha pek çok ilinden gelen binlerce Tekel işçisi, direnmeye devam edeceklerini haykırıyorlar. UİD-DER olarak konuştuğumuz işçilerin birçoğu kendilerine sunulan 4-C’li çalışmayı kabul etmeyeceklerini ve sonuna kadar direneceklerini söylediler. İşyerlerinin kapatılmasıyla birlikte hiçbir şekilde sosyal haklarını alamayacaklarını söyleyen işçiler emeklilik haklarının da ellerinden alındığının söylediler. Abdi İpekçi Parkında konuştuğumuz bir işçi, “Başbakan, AKP Grubu ve yöneticileri dini kullanarak bu seviyeye geldiler. Türk halkının üçte ikisi bunlara imanlarından dolayı oy verdi. Ama şimdi binlerce insanı ekmeğinden, işinden ettiler. Ben şu anda onların imanından da şüphe duyuyorum” diyerek AKP hükümetine karşı olan tepkisini dile getirdi. Konuştuğumuz işçiler, okuyan çocukları olduğundan, kiracı olduklarından dert yanarak şunu söylediler: “Acaba bizi işimizden, aşımızdan edenler hiç bunları düşündü mü? Biz biliyoruz ki hayır, düşünmediler, ama bizler insanca yaşamak istiyoruz, hakkımızı istiyoruz, bizi duyun!”
Gerçekleştirilen eylemler sırasında, özellikle Abdi İpekçi Parkında, işçilerle “dayanışmaya” geldiğini söyleyen Türk-İş eski genel başkanı Bayram Meral, DSP genel başkan yardımcısı, İşçi Partisi genel başkan yardımcısı ve CHP’li milletvekilleri de vardı. Onların derdi, bir önceki seçimde AKP’ye oy vermiş olan Tekel işçisinden, bu defa, sözde “işçiden emekçiden yana olan sosyal demokrat partilere”, yani kendi partilerine oy vermelerini istemekti. Bu pek “insancıl” siyasetçiler, bugün Tekel işçisinin yaşadığını yarın şeker işçisinin de yaşayacağını ve eğer bu hükümet yoluna devam ederse daha kim bilir hangi kurumların özelleştirileceğini söylüyorlar. Oysa bunların asıl dertleri Tekel işçisinin mağduriyeti değil, yaklaşan seçimlerde kendilerine oy kapısı yaratmaktır.
Tekel işçisi hakkını savunmak ve kendisine yönelen saldırıyı püskürtmek için mücadele ediyor. Kazanılmış haklarının ellerinden alınmasını istemiyor ve bunun için direniyor. Bu mücadele bütün işçi sınıfının mücadelesidir. Bugün milyonlarca işçi aynı sorunu yaşıyor ama örgütlü bir güç örülebilmiş değil. Bu noktada başlıca görev böylesi bir örgütlülüğü sağlamak ve bu güçle sermayenin karşısına dikilmektir.
Trenler Dayanışma İçin Durdu!
Ankara’da Demiryolu İşçileri Grevi
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...